SEMT

3.BÖLÜM:"GÖZLERİ..."

Afra Ece SANCAK

Kumsal'ın sesi çıt çıkmayan barda herkes tarafından duyulmuştu.Herkesin gözleri Kumsal ile babası arasında gidiyordu.Kumsal'ın babası olan adam hızla Kumsal üzerine yürüdü.Elini kaldırıp Kumsal'a vuracakken anı bir refleks ile Kumsal'ı arkama alıp adam demeye dilimin varmadığı kişinin bileğini tuttum.

"Hiş, hiş."

Ağzımdan 'Orada duracaksın.' gibisinden 'hiş, hiş.'diye bir ses çıkmıştı.Adamın bakışlarının yeni hedefi ben olurken gözleri öfke ile parladı.Beni daha önceden görmediği açıktı.Zaten saçlarımı boyatmamdan ve yüzümün olgunlaşmasından beni tanımaması normaldi.Diğerlerinin tanımasını da beklemiyordum.Demek ki bu adamın aklı kıttı.Beni asıl şaşırtan adamın elini tuttuğum anda beşli grubun hızla ayağa kalkmasıydı.Bu korumacı hareketin kime olduğunu anlayamadım.Karşımdakine mi koruyacaklar yoksa bizi mi?Gerçi bizim korunacak tarafımız yok o ayrı mesele.Zaten büyük ihtimal bu dangalağı koruyacaklardır.Bu düşünce ile hem dişlerimi hem de adamın bileğini sıktım.Adam acıdan yüzünü buruşturduktan sonra inledi.

"Sen kimsin be?"

Bağırmaya çalışmıştı ama acıdan dolayı sesi kısık çıkmıştı.Ses tonuna daha da sinir olup bileğini biraz daha sıktım.Acıdan iki büklüm olunca kolunu itip bıraktım.Bir kaç adım geri gitti.Acıyan bileğini ovuştururken öfkeli gözlerini bana çevirdi.Hızla bu sefer benim üstüme yürüdüğünde, bu adamın canına susamış olduğunu düşündüm.

"Seni sü-"

Cümlesi beni öfkemi bir kat daha arttırmıştı.Bana doğru gelen adamın üzerime gelmesine izin verdim.Yumruğunu yüzüme geçirmek için elini kaldırdığında kolay bir hareketle blokladım.Ardından anlımı tam burnuna sert bir şekilde çarptım.Yani kafa attım.Burnundan gelen kırılma sesi çoğu kişide şok etkisi yaratmıştı.Kafa atmam ile Kumsal ile bir kaç kişi çığlık attığında Kumsal'ın burada olduğunu unutmuştum.Sadece dudaklarımı oynatarak 'siktir' diye mırıldanıp bir kaç saniyeliğine gözlerimi yumdum.Ses çıkmamıştı ama dudaklarım oynamıştı.Arkama dönüp Kumsal'a bakış atmadan önce adamın yerde kanayan burnunu tuttuğunu gördüm.Kumsal'a baktığımda beklediğim olmadı.Kumsal bana değil babasına nefret ile bakıyordu.Demek ki babasına üzülmemişti.Bu iyiydi.Başımı tekrar yerdeki kişiye çevirecekken gözlerim onda takılı kaldı.Bakışları aynı benim gibi soğuk ve sertti.Ama kaşları havaya kalkmıştı.Bunu benden beklemediği açıktı.Yerdekinin konuşmasıyla bakışlarım ona döndü.

"Bak sen kimsin bilmiyorum ama benim seninle bir derdim yok şu arkanda ki sürtüğü bana ver gideyim."

Konuşması bittiğinde dişlerimi sıkmaktan çenem ağrımıştı.Göz ucuyla Kutay'ın sinirle öne doğru atıldığını gördüm.Fakat Yusuf onu bileğinden tutup onu engellemişti.Tahminlerim doğru çıkmıştı.Arkamda ki Kumsal'a baktığımda donuk gözlerle babasına baktığını gördüm.Bir zamanlar benim baktığım gibi.Bu daha çok canımı sıkarken yerde kalkan adamın üstüne sinirle yürüyüp sağ yumruğumu adamın sol gözüne sert bir şekilde geçirdim.Adam tekrar kalktığı yere düşerken bu sefer kimse çığlık atmamıştı.Kumsal'ın babasına attığım yumruk o kadar sertti ki benim elim bile acımıştı.Elimin acını umursamadan dişlerimin arasından tısladım.

"Bana bak."

Kısık ama tehlikeli sesim karşımdakinin bakışlarını anında bana çevirmesinde etkili olmuştu.Dişlerimin arasından konuşmaya devam ettim.

"Ben kim miyim?Bilenler bilmeyenlere söylesin.Ben Afra SANCAK."dediğimde yerdeki şerefsizin gözleri kocaman olmuştu.Korkudan biraz geri çekildi.Ona aldırmadan işaret parmağımla Kumsal'ı işaret ederek devam ettim.