1.bölüm

4.9K 251 18
                                    

Merhaba arkadaşlar yep yeni bir hikâye ile karşınızdayım.
Umarım bunuda "Zorunlu Sevda" kadar beğenirsiniz.

İyi okumalar..

Genç kız şalının uçlarına  vuran rüzgara inat yürüyordu sahil kenarında..
Birden durakladı kulağına gelen o eşsiz kuş seslerine ve kayalara çarpan dalga seslerlerine dalmıştı. martı sesleri yükseliyordu kızın tepesinde. Doğa ona eşsiz bir konser sergiliyor gibiydi.
Bunlar ona eşsiz bir huzur vermişti.

Yasmi gözlerini kapatıp kollarını iki yana açıp dönmeye başladı..
Bütün olumsuzlukları bir kenara bırakmak istiyordu. Bir günlüğüne bile olsa kimseden korkmadan
Çekinmeden yaşamak istiyordu.
Kendini rüzgarın hoş esintisine bırakıp dönmeye başladı etrafında.
Derin nefes çekiyordu içine huzura aç yetişmişti.
Yüzüne vuran ılık rüzgar yıllarca görmediği şefkat gibi yüzünü okşuyor gibiydi.

Yıllarca Yasmi'nin duyguları hunharca katledilmisti.
Babasının ölümünden sonra üvey baba elinde büyümüştü.
Yasmi eve dönmek istemiyordu.
Üvey babası ona sürekli şiddet uyguluyordu!
Ama annesi ve küçük kız kardeşi için dönmek zorunda kalıyordu.

Yasmi  kollarını açıp  dönmeye devam ederken sertçe birine çarparak durdu.
Gözlerini açtığında yüzünde tebessüm ve birazda şaşkın ifadeyle ona bakan genç adamla göz göze gelmişti.
Hemen mahcupca özür diledi.

"Çok özür dilerim görmedim sizi."

"Önemli değil küçük hanım ama gözünü kaparsan görmezsin tabi."

"Dalmışım kusura bakmayın lütfen doğanın güzelliği beni benden aldı boş bulundum."

Genç adam şaşkınaca Yasmi'ye baktı
Onun yaşıtları başını telefona gömmüş yürürken o doğanın güzelliğinde mest olmuştu.
Tuhaf bulmuştu. İçinden geçirmeden edemiyordu halen doğanın güzelliğiyle yetinmeyi bilen gençler varmış.
Bu onun yüzünde tebessüm oluşturmuştu.

Yasmi çok güzel bir kızdı.
Başında örtüsü giyim tarzı şimdi ki gençlere hiç benzemiyordu.
Son sözünü söyleyip yoluna devam etmek için bir kaç adım atmıştı.
Ardından öylece baka kalmıştı genç adam. Ne yapmalıydı daha fazla tanımak istemişti elinde olmadan.

"Pardon adınız neydi acaba?"

Yasmi tedirgince adımlarını yavaşlatıp durmuştu. Utanarak baktı genç adamın gözlerine.
Birine güvenme duygusunu çoktan kaybetmişti genç kız.
Başını önüne eyip arkasını dönüp yoluna devam etti.
Genç adamın vazgeçmek gibi bir niyeti yoktu. Daha sesli seslenmişti.

"Sadece adınızı merak ettim?"

"Adımı bilmeniz ne işinize yarayacak?"
"Belki sizi bulmak isteyeceğim."
"Beni arama zahmetine girmeyin. Çünkü hiç bir sanal aktivite kullanmıyorum."

Diyerek tekrar yoluna devam etti.
Bugüne kadar kimseyi hayatına almamış ve geniş bir arkadaşı ortamı da yoktu.
İnsanlara güvenmek yerine onlarla hiç konuşmamayı tercih ediyordu.
Yasmi eve yaklaştığında iyice tediginleşiyordu!
Evde onu yine ne bekliyordu.
Genç kızın adımları geri, geri gidiyor gibiydi.
Genç kız zile basarak bekledi.
Kapıyı kardeşi açmıştı.

"Sen mi geldin abla" diyerek atıldı ablasının kollarına.

"Ben geldim benim küçük prensesim
Kim var evde?"

"Ben ve annem."

"O nerde?"
"Bilmiyorum ki gelmedi daha."
"Gelemesin inşallah."

Yasmi içeri girince annesinin hıçkıra, hıçkıra ağladığını gördü.
Yasmi artık alışmıştı bu tabloya.
Hergün bu tabloyu gördüğü için nefret ediyordu yaşamaktan.
Yasmi aklından geçirdi yine naptı o adam diye.

Üvey babası olacak adam onu daha önce para karşılığı satmaya çalışmıştı.
Hayatı boyunca bütün erkeklere düşman olmasına sebep olmuştu.
Bin bir zorlukla okumuştu annesi onun okuması için az dayak yememişti ikiside çok ağır ödemişti bedelini!

"Anne yine ne yaptı o adam niye böyle ağlıyorsun?"

"Kızım bu sefer aklına koymuş seni bir aileye verecek anlaşmış."

"Anne bak bana karışmasın yemin ederim ya onu vururum ya kendimi bıktım artık anne ne olur kaçalım gidelim buralardan.
ben böyle yaşamak istemiyorum."

"Kızım babanı tanımıyor musun bırakmaz peşimizi ömür boyu kaçarak yaşamak olur mu?"

"O adam benim babam değil! Hiçbir zaman da olmayacak. Hangi baba kızına bu zulmü reva görür. Hangi baba kızını para karşılığı satar.
ne olur ne baban deme incitme babamın ruhunu.
Anne bu yaşamak değil zaten her gün işkence gibi. Bir kere huzurla oturduk mu şu yıkılası evde. Boşuna mı okudum?
İyi bir iş bulurum çalışırım.
Yalvarırım gidelim Anne."

Son HıçkırıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin