3.bölüm

2K 197 9
                                    

Yasmi adımlarını endişeli bir şekilde atarken bugün yaşadıkları geldi aklına.
Ve canı sıkıldı çünkü bu ilk değildi başında ki türbanı için bir çok kez alay konusu olmuştu.
Onun için bu kadar değerli birşeyi başkasının küçük görmesi Yasmi'yi bazen çileden çıkarıyordu.

Anlam veremiyordu insanlara türban bir kusur değildi ki.
İnsanın aklını ve güzelliğini, kişiliğini örtmüyordu.
Onu düşünceleri ve güzel huyu içinde seve bilirlerdi.
Gözler dururken manalı gözler.
Neden türbanda takılıp kalıyordu insanlar.
Müşteri güler yüz istiyordu ilgi istiyordu.
Yasmi hayattı boyunca hiç içten gülmediği halde müşteriye güler yüzle itam ediyordu.
Çünkü tebessüm sadakadır.
İnsanı güzel kılar.
Yasmi bunlara önem veriyordu.
Sadece onun görünüşüne de saygı duyulsun istiyordu.

Evin ziline uzun, uzun bastı.
Nedense kapı açılmadı.
Yasmi korkmaya başladı.
Çünkü hergün aynı korku içinde eve geliyordu.
Ya Birgün bu adam annesine ve kardeşine zarar verirse diye. Yüreği ağzında yaşıyordu.
Sertçe kapıyı yumruklamaya başladı.
Ve nihayet kapı açıldı.

"Nerdesiniz ödüm koptu size birşey oldu diye."

"İyim abla sakin ol neden bu kadar sinirlisin. Biri canını sıkmış."

"Yok bir şeyim siz geç açınca korktum sadece. O burda mı?"

"Hayır abla gelmedi daha biliyorsun kumar oynadığı için geç dönüyor."

"Dönemesin inşallah.
Neler diyorum ya tövbe, tövbe
Bakma sen bana güzelim biraz gerginim."

"Neyin var abla çok merak ettim?
Seni babamdan başka kim bu kadar kızdırdı."

"Kimse seni ve annemi merak edince nasıl deli oluyorum biliyorsun.
Ve unutma babam gibi dışardan insan görünümlü çok canavar var."

Canavar kelimesi ikisini de güldürmüştü.

Yasmi canından çok sevdiği kardeşini tutup biraz şakalaştı.
Onu hayata bağlayan dini ve canından çok sevdiği annesi ve kardeşiydi.
Yasmi bugüne dek hiçbir erkeğe aşık olmamıştı.
Hatta üvey babası yüzünden onlara düşman olmuştu.
Bazen annesine öyle kızıyordu ki bu adamla evlendiği için.
Bir kadın çocukları için sağlam durabilirdi.
Elbette evlenip yuva kurmak herkesin haklıydı. Hakkıyla davranana.

Kısa bir gülüşme den sonra.

Yasmi mutfağa yemek hazırlamak için gitti.
Fakat annesi yemek yapmamıştı.

"Ecrin anne nerde ve seni nasıl yalnız bıraktı burada.
Üstelik yemekte yapmamış."

"Şey abla söylesem mi bilmiyorum."

"Ecrin ne oldu çabuk söyle kapıyı geç açmandan anlamam lazımdı bir terslik olduğunu.
Söyle annem nerde?"

"Abla korkuyorum ben."

"Tamam ablacım korkma ne oldu söyle hadi güzel kardeşim
bak ben burdayım."

"O geldi annemi zorla bir yere götürmek istedi annem direnince dövdü."

"Ne yaptı Ecrin doğru düzgün anlat."

"Abla babam geldi senin karşılığında para aldığı aileyle tanıştırmaya götürmek istedi.
Annem gitmeyince onu çok hırpaladı."

"Deli olucam ya bu adam kendini ne sanıyor.
Ee şimdi neredeler?"

"Annem bayıldı komşular da sesine gelince hastaneye kaldırdılar."

"Ya yemin ederim bu adam gel beni öldür diyor ya.
Rabbim sen benim öfkemi kontrol etmeme yardım et. Sabır ver."

Yasmi deli gibi evden çıkarken biran hemen geri döndü.

"Ecrin sende gel ablacım o kalbi kararmış insan gelirse canını yakar."

Ecrini de yanına alarak deli gibi hastaneye koştu.
Rüzgar şalının uçlarına vurup yüzüne getiriyordu.
Yasmi bunu bile umursamadan koşmaya devam etti.
Oldukça kötü bir gün geçiriyordu.
Ama daha kötü günleri de olmuştu.

"Pardon buraya "Zübeyde kayıkçı"
Adından kimse getirildi mi.?"

"Evet serum bağlandı kendini iyi his edince götürebilirsiniz hastanızı."

"Çok sağolun."

Koşarak annesinin olduğu yere girdi.
Onun bu telaşlı koşturması etraftakilerinde ilgisini çekmişti.
Yasmi annesinin yüzünü gözünü morluk içinde görünce olduğu yere diz çöktü.

"Yeter ya yeter gücüm kalmadı artık bu manzarayı görmeye."

"Hanfendi iyi misiniz?"
Diye soran hemşireye bakıp.

"İyim sağolun beni bırakın annem nasıl durumu nedir?"

"Anneniz merdivenlerden düştüğü için. Vücudun da morluklar var
Ama kırığı çıkığı yok. Doktor ilaç ve merhem yazdı.
İyi olacak korkmayın."

Annesinin yanına gidip.
Başını okşadı.

"Anne neden merdivenlerden düştüm diye yalan söylüyorsun?
Deseydin ya kocam dövdü.
Anne bak kocalarının onları dövdüğünü saklayan kadınlar yüzünden kadında şiddetin önüne geçemiyorlar. bu sebepten kadın cinayetti bu kadar arttı.
Saklama sığın devletine.
Korkma anne korkma artık"

"Sizin için korkuyorum ya size de zarar verirse canınızı yakarsa."

"Anne farkında mısın şuan canım çok yanıyor. Çünkü benim canım sensin anne sen.
Ben büyüdüm artık korkmuyorum kimseden Allah'tan korktuğum kadar.
Artık boyun eğmem ona.
Yeter ki sende biraz dik dur.
Ha annem."

"Özür dilerim sizden.
Sizi böyle bir adamın hayatına mahkum ettim.
Çaresiz kaldım yavrum çaresiz.
Yoksa babanızdan sonra evlenir miydim."

"Peki anne çıkalım mı burdan yoksa burda mı kalmak istiyorsun.
Anne bak Ecrin çok korkuyor.
Onun için güçlü ol lütfen."

"Çıkalım kızım eve götür beni."

Yasmi annesini hastaneden alıp eve götürdü.
Güzel bir çorba pişirdi.
İlacını vermek için çıkardı.
Aklından geçirdi.
Keşke içimizde ki kanayan yaralardan böyle ilaçla kurtulabilseydik.
Hangi merhem iyi gelecekti bu gönül yarasına. Hangi ilaç iyi edecekti hiçlik içinde geçen yıllarını.

Son HıçkırıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin