-2-

341 19 4
                                    

(Aras )
Gerçekten hazırladığım sürpriz çok hoşlarına gidecekti. Ah hadi ama kim Amerika tatilini beğenmezki ?? Tüm biletler hazırdı zaten. Iki gün sonrasına bir tek bavul hazırlığı kalmıştı. Önce Miami oradan da Orlando'ya gideceğiz. Peki ben bizim gruba nasıl söyleyeceğim bunu? Bomba diye patlatayım o zaman ben .
"Uludağ' a gitmiyoruz" dememle kıyametler koptu. Yani azıcık bekleyip lafımı kesmeseler ne olurdu? " Çünkü daha güzel bir sürprizim var." Dedim ve kaç gündür sakladığım bombayı patlattım artık .
"Heey gencolaar Amerika ' ya gidiyoruz ! "

(Melis )
Oha! Oha! Oha! Aras sen nasıl bir insansın lan ? Nasıl ayarladı acaba? Klasik " yurt dışındaki amca" klişesi olursa intihar edeceğim artık. Eylül girdiği şoktan çıkıp lafa atladı. " Lan .Aras . Sen nasıl yaptın bu işi bi anlatsana sen ?Ne işler çeviriyorsun? Eğer şaka yapıyorsan seni öldürüp,o saçlarını sıfıra kazıyıp, keltoş kafanı duvarlara sürtüp, kıvılcım çıkarıp, çıkan kıvılcımla vücudunu yakarım senin! " Tamam bende Eylül' ün içinde böyle bir canavar olduğunu bilmiyordum. O nasıl bir fantazidir lan kıvılcım çıkarıp vücut yakmak?

Bizim yine en akıllımız Derin konuştu bu sefer. " Eylül! Sus bi be ! Motorun soğusun azıcık nasıl bir çene var yavrum sende?! Aras ,kanka sen şu olayı bi baştan anlatsana . Noluyoz la Amarika falan ? " Bizim dağ ayısı Aras sonunda ağzını açabilince konuşmaya daha doğrusu heyecanından bağıra bağıra anlatmaya başladı.
- Ya biz babamla iddiaya girdik. Bana güvenmeyen babacığım (!) şu yaşımda bakın lise son sınıfta olmama rağmen karne notlarımı yüksek görmek istediğini söyledi ve sene başında bana bir puan söyledi. O puanı yerine getirdiğimde ise istediğimi yaptırabileceğimi söyledi. Bende kendi yöntemlerimle -üzümünü yeyin bağını sormayın - ve tabiki olağanüstü zekamla birlikte bu işi çözdüm ... Sonuç olarak bavulları hazırlayın, iki gün sonra bekle bizi Amerika! " diyerek sözü kesilmeden konuşmayı başardı. Ayy Aras 'ın babası da nasıl bir adamsa yani. O ne ya öyle ortaokul gibi. Amaan neyse ne . İşimize geldi tabi gıkımız çıkmıyor. Laan biz ciddi ciddi gidiyoruz şimdi. Bu konuda rahatsız. Böyle durumlarda ailemizden izin almaya gerek duymuyoruz ve sadece önceden haber veriyoruz ve sanırım bu konu önceden konuşulduğu için ailelerimizin haberi var çünkü pasaportlar , vize falan bile halledilmiş.

Asıl kutlama şimdi başlamalıydı. Çıktık 7 kişi sahneye . Şarkıyı ben seçtim. Herkes anladı tabii. Ve " Party in the USA " i söylemeye başladık. Ondan sonra " Made in the USA " i söyledik. İçinde USA geçen birçok şarkı söyledik. Oradaki insan topluluğu da mal mal dans ediyor. Sahneden indik. Bir süredir susan Kıvanç ve Özgür de konuşmaya dahil oldular . Kıvanç yine anıra anıra " İçelim! " demeye başladı. Ama yok en son başımıza gelenlerden sonra (özellikle kızların ) kıymetlimiz yemiyor içki içmeye. Az daha elden gidiyorduk valla. Aras beni, Özgür Derin'i , Kıvanç da Eylül'ü zaptedmeye çalışıyordu. Bizse kendimizi yerden yere vurup dans etmeye ve daha çok içmeye çalışıyorduk. Ertesi gün hatta birkaç hafta boyunca dağ ayılarımızın geçtiği dalgayı, o gün yaptıklarımızı anlattıklarını düşünün. Yanaklarımızda ateş çıkacaktı kızarmaktan. Rezil rüsva olmuşuz millete . O yüzden yok . Tövbe. İçmem ben öyle kendimi dağıtacak kadar.

Bizim öküzlerimiz ise devam ediyorlardı. Hepsi sarhoş oldu. Ve yine ve yine onları taşımak bize kaldı. Hayır bide eşek ölüsü gibi vücutları var. Ne diye hayvanlaşıyon ki sen, ne zorun var? Bide arkadaşlar çok zeki sanıyorlar kendilerini. Çıkıyoruz bardan ertesi gün gelip yanımıza " Oy bizim anneciklerimiz, canlarımız, bitanelerimiz " gibi yılışık laflarla kendilerini affettirmeye çalışıyorlar. Ki başarıyorlar mı ? Evet. Hele birde Özgür' ün bir yavru köpek bakışı var hayvanlardan nefret eden ben bile kanıyorum o bakışlara. Yine aynı durumların olacağını bile bile , öküzlerimizin altında ezilerek onları taşıyıp , bööyle servis aracı gibi hepsini analarına teslim ettik. Sonra da kızlar bize geldi.

Ben direk bavulumu hazırlayalım diye bağırdım. Dolabıma giriştik. Tabi önce bilgisayardan hava durumuna falan baktık , nereleri gezebiliriz falan hatta plan bile hazırladık. Alışverişi son güne koyduk, Orlando' da daha fazla ilgi çekici yerler olduğu için orada daha fazla kalmalıyız gibi şeyler. DisneyWorld' e gidiyoruz. Ayy korku tünelleri. Kesin Aras beni zorla bindirir korkunç şeylere.

*********************************
2 Gün Sonra Havaalanında

Her şeyimiz hazırdı. Biniş kartlarımızı almış, CIP salonunda bekliyorduk. Kıvanç her zamanki gibi tıkınıyor, Eylül ona bir şeyler anlatıyor daha doğrusu anlatmaya çalışıyor, Derin ve Özgür kitap okuyorlardı. Aras ise oradaki görevlilerden Wifi şifresini istiyordu. Bu çocuk cidden internetle bütünleşmiş. Insanlara fotoğraflarını, bulunduğu yerleri, gittiği mekanları göstermese, hava atmasa batıyor çocuğa. Çok merak ediyorum 14 saatlik uçuşta internetsiz nasıl yaşayacak? Cidden ya o 14 saat nasıl geçecek ?

********************
14 saatlik yolculukta 6 tane film, onlarca müzik, yemek yemek, azıcık uçakta turlayarak, birazcıkda uyuyarak vaktimi doldurmayı başarmıştım . Kızlarla zaten birlikte oturduğumuz için bunları beraber yaptık . Dağ ayılarımız ise tamda onlardan beklendiği şekilde tüm yolculuk boyunca kış uykularına yatıp , horladılar pardon aslan gibi kükrediler demeliydim . Iki sıra önümüzdeki bebek ise zırlayıp durdu. Ne diye küçücük çocuğu götürürsün bu kadar saatlik yolculuğa. Sonuç olarak geriye hem kükremeler arasında uyuya kalmayı başarıp sonraysa lanet bebek yüzünden uyandırılan, müzik dinleyip film izlemekten beyni uyuşan üç kızın dramı kaldı....

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Selam gencolar. Öncelikle şu an saat 01.35. Bölüm kötü olmuş olabilir üzgünüm bunlar hep geçiş bölümü.Yarın sabah uçağım var . Amerika ya gidiyorum. U.u Zaten hikayede amacım buydu orada gördüklerimi "Bizim Grup" a uyarlayacağım. Begüm ' de bunu kabul edince bende yazdım. Şimdi istanbuldayım. Yaklaşık bir hafta bölüm yazamayacağım daha doğrusu yazabilirim ama yaayınlayamam ama söz gelince uzun yazıcam. Begüm de sanırım yazmamayacak çünkü Amerika'yı ben yazacağım. Bugün uzun yazmaya çalıştım ama şu an uykusuzluktan ölücem. Gece gizlice kalkıp yazıyorum değerimi bilin. Emeğe karşılık pamuk eller vote düğmesine. Öpüldünüz. Bölümü okudum bir daha daa ben o sonu nasıl yazmışım öyle ya edebiyat cümlesi gibii neyse ne farkımız tarzımız :D ha birde son olarak 100 okuma ya yaklaşmışız teşekkürler.. <3 Sizi seviyoz
- Ceren

Bizim GrupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin