-7-

160 14 6
                                    

Melis

Eve dönmenin ve yarının pazartesi olması yüzünden karavanda durgun bir hava vardı. Sakin bir müzik çalıyordu sadece. Dün Aras’a ne olmuştu öyle? Sarhoşta değildi. Anlayamadım. Eve gidince sıkıştıracağım onu. Eşek. Bana nasıl anlatmaz? Ben böyle kendi çapımda düşünürken evime vardığımı hissettim. Yorgunluğumu atmak için, parmaklarım buruşana kadar sıcak bir duş aldım ve sevgilime – yorganım-  sarılarak uykuya daldım.

Gülşen’ in ‘’ Yatcaz Kalkcaz ‘’ şarkısıyla yeni bir güne uyandım ama sadece 10 saniye için, alarmı susturmak amacıyla. Hiçbir zaman üstüne bi tane geçirdiğimde susan çalar saatim olmadı. Teknoloji çocuğuyum olum ben. Bunlar işlemez. Yataktan sürünerek kalktım. Banyoda ki işlerimi halledip üstümü değiştirdim.  Daha sonra da kahvaltı masasına oturdum… dememi bekliyorsanız nah! Annemler şu an horul horul uyuyor bende Allah vergisi üşengeçlik dolayısıyla kahvaltı yapmadan evden çıktım. Aras’ ın arabasını gördüm. Ve bugünde yürüyerek okula gitme eziyetine katlanmayacağım için şükrettim.

-          Günaydın  cadı.

-          Günaydın ayı.

Birbirimize sevgi dolu sözcüklerimizi ilettikten sonra devam ettim.

-          Hayrola cınım? Bu kibarlığınızın sebebi nedir?

-          Seni almaya geldim işte.

Bu çocukta bir gariplik var.

-          Anlat artık Aras.

-          Neyi?

-          Anlamazlıktan gelme öküz. İki gündür kafanda dolanan o düşünceleri bana anlat yoksa olacakları düşünmek istemezsin.

-          Peki. Özetleyeyim o zaman. Mert’in sana yapacaklarından dolayı telaşlıyım.

-          Bak ben böyle uğraşmak istemiyorum. Onunla konuşacağım ve bitecek.

-          Hayır!

-          Evet!

-          Hayır Melis!

-     Ya Aras gözünün önünde oluruz, bizi izlersin. Lütfen. Ben bir daha aynı şeyleri yaşamak istemiyorum.

-          Sadece 5 dakika.

-          5 dakika.

Okula gelmiş ve ilk 5 dersi zorlukla atlatmıştık. Öğle teneffüsüydü. Arkadaşlarıyla konuşan Mert’ i gördüm ve yanına doğru ilerlemeye başladım. Omzuna dokundum.

-          Mert ? konuşabilir miyiz?

Gözleri parladı.

-          Tabii. Hemen . Nerede?

-          Sakin ol Mert.

-          Arka bahçeye geçelim mi?

Kafamı sallamakla yetindim. Arka bahçeye doğru ilerlerken Aras’ı farkettim. Uzaktan uzaktan bizi izliyordu. Banka oturduk. Ve Mert konuşmaya başladı.

-          Lütfen önce benim konuşmama izin ver Melis.

-          Peki. Seni dinliyorum Mert.

-          Bak Melis. Sana neler çektirdiğimi, zorla seni yanımda tutmaya çalıştığım ve ilk öpücüğünü çaldığım için gerçekten  üzgünüm. Seni seviyorum. Davranışlarımı çok abarttım. Farkındayım. Lütfen affet Melis. Söz veriyorum böyle şeyler olmayacak artık. Beni gördüğünde yolunu değiştirme , beni görmemezlikten gelme ben iki sene önceki Mert değilim. Sana biraz yakın olmama izin ver. Yalvarırım  Melis , bana bir şans ver. Beni sevmediğini ve nefret ettiğini biliyorum belki hiçbir zaman sevmeyeceksin ama en azından benden nefret etmemeni sağlayayım.

Bizim GrupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin