Doğ'A'teş

saçında bir şeymi var?

Gözlerimi açtığımda yanımda bora vardı. Hemen yerimde dikleşip ondan biraz uzaklaştım. Yoksa beni gördümü? 

"N-ne işin var burda?"

"Aynı şeyi bende sana soruyorum . Asıl senin ne işin var burda? Ne oldu sana?"

"Bişeyim yok. Ufak bi baş dönmesi. Düşünce kafamı vurdum galiba. Ama bişeyim yok."

"İstersen bi hastaneye gidelim?"

"Yok, gerek yok. Gidelim mi burdan?"

"Gidelim." Bora elimden tutup kaldırdıktan sonra merdivenden çıkmaya başladı. Gitmeden önce dönüp arkama baktım.

Burda olduğunu biliyorum. Nefesini duyuyorum. Ama kimsin?

Ben etrafı incelerken boranın sesiyle tekrar ona döndüm.

"Hadi."

"Tamam geliyorum."

Son bakışlarımı attıktan sonra hızlı adımlarla çıktım.

Sınıfa gitmeden önce kantinden su alacağımı söyleyip boradan ayrıldım. Tekrar o kata inerken ayağımın kaymasıyla yere düşmem bir oldu.

"Ya ama herşeyde bana yüklenmez ki !"

Ben kendi kendime söylenirken bi gülme sesi duyunca arkama döndüm.

Savaş?

Göz göze gelince hemen geri önüme döndüm. Salak şey !

"Ne gülüyosun? Yardım etsene !"

Dememle eğilmesi bir oldu.

"Eşşek gibisin bişeyin yok. Kendin kalkabilirsin." Deyince kaşlarımı çatıp yumruğumu sıktım.

"Sen bana eşşek diyemezsin !"

"Sebep?"

"Çünkü ben öyle istiyorum !"

"Bende böyle istiyorum."

"Gıcık."

"Saçında bir şeymi var?" Deyip elini saçıma koydu. Ben neresinde ne olduğuna bakmaya çalışırken yaklaştığını fark etmemiştim.

Amacı ne bunun?

İlk önce arkama sonrada gözlerime baktı.

Bi anda öpmesiyle neye uğradığımı şaşırdım.

Kendime gelince itip yumruk attım.

"Sen kendini ne sanıyosun ya?! Kim olarak beni öpebiliyosun?"

"Ufak bişeydi işte uzatma."

"Hah ! Rahatlığa bak ya ! Seni-"

"Ne yaparsın? Öldürürmüsün? Yoksa kanımımı emersin?"

"..."

Son dediği şey karşısında hiç bişey diyemedim. Dilimi yutmuştum sanki.

Ben hâlâ yerde otururken o çoktan gitmişti bile. Derin bi nefes aldım ve ayağa kalktım.

Ne demeye çalıştı ? Biliyomu? Yoksa sadece tesadüfen söylenen bişeymi?

Yok canım biliyor olamaz ! Ya biliyosa?

Beynimi kemiren sorulara cevap ararken bi yandanda boş koridorda yürüyodum. Dersin yarısına gelmişti zaten. Bu yüzdende derse girmedim.

Kantine geldiğimde borayı çok sinirli bir şekilde görünce yanına gittim.

"Neyin var?"

"Sanane?"

Terslemesi kendimi baya kötü hissettirmişti. Ne yapacağımı bilemeden sadece özür diledim ve kalktım.

Kantinden tam çıkarken arkamdan bağırmasıyla durdum.

"Savaşla nasıl gidiyor?"

Bi anda arkamı dönüp kaşlarımı çattım.

"Ne demek nasıl gidiyor?"

"Hani diyorum bazı işlerinizi okulda yapmasanızmı?"

"Sen ne demeye çalışıyosun açıkca söylesene?"

"Sizi öpüşürken gördüm diyorum!"

"B-bu seni ne ilgilendirirki?"

"Doğru beni ilgilendirmez." Deyip omuz attı ve gitti.

Bende koşarak kantinden çıktım ve savaşı aramaya başladım.

Pencerenin önünde görünce hemen yanına gidip koluna vurdum.

"Neden yaptın bunu?!"

"Neyi?"

"Boranın orda olduğunu biliyodun ! Neden yaptın?!"

"Kardeşim dediğim çocuğun vampirle birlikte olmasına izinmi veriyim?!"

"Ne?" Badenin sesini duymamızla ikimizde ona döndük.

Bittim ben...

Vote yorum