Teona- Kayıp Prenses (YENİ)

Kaygı

Bacağının ağrısıyla inledi. Kadın elinde tuttuğu tahta kasedeki kötü kokan karisimi bacağına sürerken bastirarak masaj yapiyordu. Bu Teona'nın canını yakıyordu.

Klesti baş ucunda durmuş endişeli bakıslarını kızın moraran bacagina dikmisti. Ona güc vermek istermiş gibi elini sıkıca tutuyordu.

Kadın sıkılmış gozukuyordu. Teona'nin yuzune tuhaf tuhaf bakarken "sen Nena'nin kizi misin?" diye sordu. Teona alakasizliga sasirdi ama onemsemeyerek basini olumlu anlamda salladi. "Belli " derken bakislarini tekrar morluga cevirdi.

Teona pek aldırış etmedi

"Annene hic benzemiyorsun. Dusundurecek kadar hic." Dedi. Teona sasirarak kadinin yuzune bakti. "Evet. Ama babamın büyük teyzeside renkli gozlüymüs. Ve beyaz tenli."

Kadin alaycı bir şekilde gülümsedi. Ama masaj yapmaya devam etti.

"Nena sen kucaginda carsiya geldiginde kimse inanamadi. Cunku hamileyken onu gören bir kisi bile olmamisti."

"Evet cunku hamileligi cok ağır ve sancili gecmis. Aylarini karanlik bir odada yatarak gecirmis. Bunu hep anlatir."

"Ve yeni dogmus bir bebege oranla oldukça büyüktün. " deyip bir an duraksadı yaşlı kadın. Bir sessizlik çöktü izbe odaya. Başını kaldırıp teona'ın gözlerine baktı. Söylediklerinin kızda yarattığı etkiyi görmek için.
Kıs bir bakışmanın ardından Teona dönüp Klesti'nin yüzüne baktı şaşkınlıkla. Arkadaşının şaşkınlığına ortak olup olmadığını anlamaya çalıştı tatlı yüzüne bakarak. Canı acıdığı için mi sinirleri gerilmişti yoksa bu kadının söyledikleri gerçekten sinir bozucu mu öğrenmek istedi.
Hızla başını çevirip kadına cevap verdi. " ne ima etmeye çalışıyorsunuz? Daha açık olun." derken kendinden emin ve kararlı duruyordu.
Kadın işine devam ederken aynı donuk ses tonuyla konuşmaya devam etti. " hiç bir şey. Sadece gözlerin beni yıllar öncesine götürdü. Burası küçük bir kasaba ve bir dedikodu çıktığında hızla yayılıp uzun süre de konuşulmaya devam eder. Boş bulundum söylediklerime aldırma sen." deyip oturduğu tabureden hızlıca kalktı. İlaç kasesini de alıp odadan çıkmadan önce son tavsiyelerini söyledi." incitmişsin. Bir süre fazla yüklenme bacağına. Toparlanması uzun sürmez.

Teona'ın anlamsız bakışlarını üzerinde taşıyarak ahşap kapıdan sessizce çıkıp gitti.

Teona'nın içine kurt düşmüştü bir kere. Karşısında ki duvarda asılı duran tabloya kitlendi bakışları. Resimde ki dağların yeşilliğine bakıyordu ama gördüğü tek şey Nena'nın gülen koyu kahve gözleriydi. Onun yanına gidip konuşmak istiyordu sadece. Bu yaşlı patavatsız kadının söylediklerinin etkisini atmalıydı üzerinden. Nena ona asla yalan söylemezdi zaten. Annesinin en sevdiği özelliğiydi dürüstlüğü.

Hızlıca kalktı yerinden. Evden dışarı attı kendini. Aksıyordu ama neredeyse koşar adım gidiyordu. Yapabilidğinin en hızlısı... Klesti'yle hiç iletişim kurmadılar ama ikisi de nereye gideceklerini biliyordu.