Zordur bazen yaşamak. Kararsız kalırsın her konuda. Ne yapacağını bilemezsin. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu tam olarak kestiremezsin. Seçtiğin yol bazen seni yanlış şeylere sürükler. Ama sen bundan kurtulmak istersin. Herşeyi yaparsın. Herşeyi unutmak istersin herkesi, bütün yaşadıklarını unutmak herşeye tekrar yeni baştan başlamak istersin. Bunun için herşeyini ortaya koyarsın. Hiç yapmaman gereken şeyler yapar, bulaşmaman gereken olaylara bulaşırsın. Hele bide burnunu her şeye sokan biriysen o zaman işler iyice karışır. Anlatamazsın, kimseyle yaşadıklarını paylaşamazsın. O kadar dolarsın ki bir noktadan sonra patlarsın. İstemeden çok yanlış kararlar verirsin ve verdiğin kararların sonuçlarına katlanmak zorundasındır. Katlandıkların seni yanlış yerlere sürükler. Yanlış kişilerle karşılaşırsın. Yanlış yollara girersin. Ve bir gün bir şeyler değişmeye başlar. Neyin nasıl olduğunu anlamadan kendini ortada bulursun. Herşeyin merkezinde. Herşeye yakın ama bir o kadarda uzak. Kendinden başka herkese yardım edersin. Bütün olayları çözmeye çalışırsın ve çoğu şeye çözüm bulabilirsin. Ama konu kendi sorunların olunca takılıp kalırsın. Kilitlenirsin ne yapman gerektiği konusunda hiçbir fikrin olmaz. Çözüm üretemezsin. Herkese karşı güler yüzlüsündür. İnsanların gözünde muhteşem bir hayat yaşayan prenses gibisindir. İnsanlar seni maviye benzetir. Gökyüzü gibi, deniz gibi özgür ve eşsiz. Bazısına göre beyazsındır. Tertemiz ve parlak. Ama sen aslında grinin en koyu tonusundur. Siyahsındır. Kendi karanlığında boğulan birisindir. Kimse seni anlayamaz. Kimse senin hayatını yaşamadan seni anlayamaz. Gençler kendilerinin sorunları olduğunu düşünür. Sevgilisinden ayrılmıştır. Arkadaşına darılmıştır. Bunlara problem ve dert derler. Ama onlar hayatın insanlara sunduğu dönüm noktalarıdır. Sonra bir gün biri girer hayatına. Sen siyahken farkında olmasanda rengin bir ton açılır. Grinin başka bir tonu oolur. Bazen sen bunu göremezsin. Ama o karanlığın içinden seni kurtarmak için elini uzatır. İlk başta anlayamazsın neler olduğunu. Bir süre sonra onun beyazlığını fark edersin. Tutmak istersin onu. Onun beyazında kaybolmak, bütün karanlığını akıtmak istersin. Ama gücün yetmez. Korkarsın. Ya sen beyaz olmak isterken onu karanlığına çekersen diye korkarsın. Ondan uzağa gidersin. İçin ne kadar acısada, kalbine sızı girsede ona değer verdiğin için kendinden uzak tutarsın. Aslında bir şeyi unutursun. Sen ne kadar onun beyazında kaybolmak istiyorsan, oda senin için karanlığında kaybolmayı kabul ediyordur. Sen ondan uzaklaştığında aslında ikinizede zarar veriyorsundur. Senin ne kadar canın yanıyorsa onunda canı acıyordur. Sen her gece onun hayaliyle uyurken, o sabaha kadar sigarasıyla seni düşünüyordur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygularınızdan emin olun!!! (Aşk ağırlıklı)
Chick-LitGenelde hislerimi paylaşamadığım için böyle bir şey yazmaya karar verdim. Yazdıklarım tamamen, yazarken hissettiğim hislerimi anlatır ve tamamen benim kendi düşüncelerimdir.