Medya: Cem
Su'dan
Kendime gelmeye başladığımda ilk duyduğum kalp atışlarımı kontrol eden cihazın sesi oldu. Zaman geçtikçe göz kapaklarımın üzerindeki ağırlık azalıyordu. Bu sayede hem kendime daha çok geldim hem de etraftaki uğultu halindeki sesler birer birer tanıdık gelmeye başladı.
"Uyanıyor sanırım. Su bizi duyabiliyor musun?" diyen Ece'nin sesini duydum.
Göz kapaklarımı olağan gücümle araladım. Karşımda Ece ve Alara vardı.
Alara benim 16 yaşındaki kardeşim. Alara da ailem ve ben ile birlikte Ankara'da yaşıyor.
Alara gözleri dolu bir şekilde "IQ eksiği neden bizi bu kadar korkutuyorsun!!" Diye sordu.
"Çok iyiyim sen nasılsın ?" Diye sorunca gözlerini devirdi. Etrafıma bakınca buranın hastane odası olduğunu fark ettim. Al işte kesin yine başıma bir bok geldi.
"Neden ben yine hastanedeyim?" Diye sorunca bu sefer de Ece gözlerini devirdi.
"Neden olacak sevgilin dediğin Cem yüzünden! Gerçekten neler olduğunu hatırlamıyor musun?" Dedi kaşları çatıkken.
"Evet hatırladım en son Cem... Cem benden cenazede ayrılıyordu! O nasıl ? Ben bayıldım da mı beni hastaneye getirdiniz? Cem nerede?" Benim bunu söylemem ile Alara ve Ece ağızları açık bir şekilde birbirlerine baktılar.
O sırada fark ettim de Alara ve Ece ne ara bu kadar değişmişlerdi?
"Ece sen git bir doktor çağır." Diyen Alara ile Ece ayaklanıp odadan çıktı.
"Alara neden hala burdayım. Sadece bayılmışım işte artık çıkalım buradan. Sıkıldım..."
"Su şuan bizi kandırıyorsun değil mi? Komik değil şuan yaptığın."
"İyi olduğumu söylemem mi şaka ? Neden sizi kandırayım be!" Diye dört beş oda ileride bile duyulabilecek kadar bağırdım.
Alara beni takmadan susmaya devam etti. Birkaç dakika sonra önde Ece arkasında doktor odaya girdiler.
Doktor bey "Nasıl hissediyorsunuz kendinizi Su hanım?" Diyerek yanıma geldi ve elindeki feneri kullanarak iki gözümü de kontrol etti ve ardından hangi yılda olduğumuzu sordu?
"Bu ne biçim soru ya tabiki 2015'teyiz. Saçma sapan sorularınız bittiyse artık çıkıp benden ayrılan eski sevgilime destek olmak için Cem'in yanına gitmek istiyorum." Diye oflayarak sordum. Doktor da beni takmayarak konuşmaya başladı.
"Bu çoğu kafa tranvası yaşayan hastamızda görülen bir durum. Geçici hafıza kaybı olarak isimlendirebiliriz."
Doktorun her kelimesi ile kaşlarım daha da havalandı işte bu Alara ve Ece'nin neden bu kadar değiştiğini açıklıyordu.
"Peki şuan hangi yıldayız ve hafızam ne zaman yerime gelir?"
Doktor bey " Hafızanızın yerine gelmesi ile ilgili belli süre yok ancak bu süreci hızlandırmak için kaybettiğiniz 2 yılda yaşadığınız olayları tekrar canlandırabilirsiniz." Bu da şuan 2017 de olduğumuz anlamına geliyordu. Doktor birkaç ilaç verdikten sonra çıkışımı yapabileceğimizi söyledi ve odadan ayrıldı. Çıkış işlemlerini Ece halletti ve yaklaşık bir saat sonra hastaneden ayrılmış ve eve gelmiş olmuştuk.
Anlattıklarına göre 2017'deydik. Cem ile tekrar sevgili olmuştuk ve biz üniversite için İstanbul'a taşınmıştık. Bugün üniversitenin ilk günüymüş ve biz ilk günün yarısını kaçırmışız. Bu akşam da ilk gün partisi varmış. Ne kadar istemeselerde ısrarlarım karşısında kabul edip akşamki parti için elbise bakmaya avm'ye gittik. Bu sefer çok uzun sürmemişti alışverişimiz üçümüz de elbiselerimizi alıp çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEYİ YAK
Teen FictionEce ve Su'nun İstanbul'a taşınmalarıyla Ateş ve Gece ile karşılaşırlar. Bu karşılaşma onlar için önemsiz gözüksede bir kitabı bile doldurabilecek koca bir aşk hikayesi çıkacak. Her kitabın mutlu, mutsuz ve heyecanlı anları olduğu gibi bu gençleri...