Kutup Yıldızım

⚫Kalbime Darbe⚫

Selamün aleyküm...

Biliyorum bu bölüm çok geç geldi. O yüzden özür dilerim. Bu bölümün geç gelmesinin sebebi, internet ile ilgili bir sıkıntım vardı. O yüzden atamadım bölümü. Aslında bölümü yazdım ama sonra bölüm birden silindi internete başlamanız gerekiyor dedi, ben bağladım ama yinede geri gelmedi. 😥😥

Neyse fazla uzatmadan sizi yeni bölümle kavuşturuyum. 😁😁😀😂

Güzel güzel okuyun sonrada yıldızcığa bir kere dokunun. 😂😂😂

Medya: Tatlı çiftimiz.

Aras♥Gül

Saçmalama. Kafayı mı yedin sen? Hayır ya ne alaka ya. Hayır hayır çok saçma. Alakasız...

"İstediğin gibi inkar et. Senin dilin hayır dese de kalbin evet değil ölene dek evet diyor."

Ya saçmalama... Sen bir gitsene başımdan ben uyumak istiyorum.

"İyi öyle olsun bakalım. Bak gidiyorum emin misin?"

Tabii ki de eminim. Niye emin olmalıyım ki?

"Çünkü sen şimdi benim söylediklerimi düşünmekten uyuyamazsın."

Ne ilgisi var. Bak sen git ben nasıl uyuyacağım.

"İyi bakalım öyle olsun. İyi geceler, sana o zaman. Uykusuz iyi geceler sana."

Ya bi git.

"Tamam tamam."

Sonunda gitti.

Şimdi siz diyeceksiniz ki sen dikenle konuşurken Aras'ı mı izledin?

Tabii ki de hayır. Yani ben konuşurken gözlerimi kapattım. Ve hala kapalı o da hala benim başımda.

Belki gider umuduyla kapatmıştım gözlerimi ama gitmedi.

Birkaç dakika sonra Aras'ın olduğu yerde bir hareketlilik oldu. Sonra Aras'ın nefesini yüzümde hissettim. Kalbim anında hızlandı. Yanağımda bir sıcaklık hissettim. O an anladım Aras'ın beni öptüğünü. Evet bu çok normal bir şey. Biliyorum. Zaten sıkıntı Aras'ın beni yanağımdan öpmesi değil zaten, sıkıntı tam olarak yanağımdan öpmemesi. Yani öperken biraz dudağıma kaydı. Afffffff yanağım kızardı yine. Ben bunları düşünürken Aras çoktan odadan ayrılmıştı bile. O kapıyı kapatınca gözlerim hemen açıldı. Avcumun içiyle dudağımın kenarını sildim. (Neden yaptığımı bilmeden!)

Kalbim hala güm güm atıyordu. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Uzun bir uğraştan sonra düşüncelerimle birlikte uykuya daldım.

*_*_*_*_*_*_*

Alarmın iğrenç sesiyle yeni bir güne gözlerimi açtım. Telefonu elime alıp alarmı kapattım. Gözüm ekrandaki kocaman 10.30 yazısına kayınca ağzım o şeklini aldı. Hemen yataktan kalktım. Ayaz çoktan uyanmıştı. Nereden biliyorsun derseniz şöyle cevap veririm. Çünkü yatakta yok. Evet güzel bir cevap. Hemen banyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Üzerimi de giyinip odadan çıktım. Merdivenleri yavaş yavaş indim. Mutfaktan sesler geliyordu. Orada olduklarını düşünerek mutfağa doğru yöneldim. Üzerimde beyaz gömlek, siyah düğmeli bir etek ve bordo bir şal. (Medya da var.) Çok uyumluyum tabii terlikleri görmezsek. Açık mavi, üzerinde kalpler bulunan bir terlik var şuan ayağımda. Kalplerde açık pembe. Neyse...

Mutfağın önüne geldiğim de kapı sonuna kadar açıktı. Fazla dikkat çekmeyeceğim bir yerde durup Aras ve Ayaz'ı izlemeye başladım.

Aras da çok uyumlu bugün. Tabii ki onun terlikleri de uyumlu yani terlikleri üzerinde ki mutfak önlüğüyle uyumlu. Kardeşim bir erkeğe mutfak önlüğü bu kadar mı yakışır. Tabi ki de Aras'dan bahsetmiyorum. Yani Ayaz'dan bahsediyorum.