4.Bölüm

7.8K 564 40
                                    

Merhaba canlarım,

(Bölüm içindeki fotoğraf sadece görseldir. Cast değildir.)

Bölüm sonundaki şarkı Alper ve Pelin için Berna'm dan geldi. Bölümde ona gelsin. Seviliyorsun canım. ❤

Keyifli okumalar dilerim. Seviliyorsunuz. ❤

******

"Benim kalbim karanlıkta kaldı, yeniden nasıl başlarım bilmiyorum."

Alper duyduğu sözlerle bir an bile düşünmeden içinden gelen cevabı verdi.

"O zaman bizde o karanlıkta beraber kayboluruz."

Pelin karşısında yıllardır tanıdığı adama baktı. Yıllarca hep bir arada ama bir o kadar uzaktılar birbirlerine. Amerika'ya Perker ile geldiğinden beri daha sık görüşüp aynı evde kalsalar bile şu an bu durumu yaşıyor olmaları, çok tanıdık geldiği gibi aynı zamanda garipte geliyordu. Yine bir cevap veremedi, yavaşça ellerini çekti ve bu yakınlığın normal olmadığını düşünüp, bulunduğu kollardan uzaklaştı.

"Bunlar iddialı sözler Alper! Beni tanımıyorsun bile," dedi ve ayağa kalkıp Alper'i beklemeden hızlıca mezarlıkların arasından çıkıp arabasına doğru yürüdü.

Alper işinin zor olduğunu biliyordu. Zaten kolay olsa içine sinmezdi. Ona sığındığını, acısını unutmak için geldiğini düşünürdü. Böyle bir tepki vermesi Pelin'in yine gücünü, acısına yenik düşmediğini gösteriyordu. Buna mutlu oldu. Pes etmesini sevmiyordu çünkü. Ayağa kalktı ve koşar adımlarla Pelin'in peşinden gitti. Arabanın olduğu yola vardığında duyduğu motor sesiyle hızla ilerleyip sürücü koltuğunda oturan Pelin'in camına vurdu.

"Aç kapıyı ve beni dinle!" dedi ama Pelin yüzünde hiç bir ifade olmadan başını çevirip gaza bastı.

Alper okkalı bir küfür savurup etrafında döndüğünde kendisine bakan bir Toygar görmeyi beklemiyordu. Hızla yanına gidip "Senin burada ne işin var?" diye sordu.

Toygar, abisinin öfkesinin farkında makul bir dille açıklamaya koyuldu.

"Abi siz korumasız çıkınca Rauf Bey çok sinirlendi ve beni de yolladı. Görüyorum ki tam zamanında, olmam gereken yerdeyim."

Alper hırsını en yakın adamından almak istese de daha önemli işi vardı. Arabaya binerken "Zevzekliği kes de Pelin Hanım'ı takip et," dedi.

Toygar bıyık altından gülüp direksiyon başına geçti. Abisinin bu hallerini ilk defa görüyor ve çok eğleniyordu. Alper abisini yakından tanır ve gece dışarı çıktıklarında etrafından kadınların eksik olmadığını görürdü. Zaten esmer teni, bir doksan boyu ve fit vücuduyla ona hayran olmayan bir kadın tanımıyordu ve Pelin Hanım'ı görüyordu, ki bu ilk oluyordu. Keyifli halide bu yüzdendi.

***

Pelin eve vardığında arabasını garaja çekmesi için anahtarı korumalardan birine uzatıp hizmetli kızın açtığı kapıdan girip odasına çıktı. Hızlıca kendini duşa attığında suyun altında haftalar sonra düşündüğü tek şey Alper oldu. Bu duruma şaşırsada kendine engel olmadı ve düşünmeye devam etti.

Alper'in kendinden emin söylediği sözler beynine işlemiş gibi orada duruyordu. Yıllardır yanlarında olan adam tabii ki ilgisini çekiyordu. Hep çekmişti. Onu yıllar önce ilk gördüğünde o kadar heybetli bir görüntüsü vardı ki, kendi kısa ve çelimsiz haliyle ona ulaşamayacağını sanmıştı. Sonrasında etrafında gördüğü kızlar...

Başını iki yana salladı. Olmazlardı! Perkerle çıktıkları gecelerde, Alper'in barda oturup hemen birileriyle yakınlaştığını görür ve içinin acımasına engel olmazdı. Amerika'ya gittiğinde onun etkisinden kurtulduğunu sanmıştı ama en son ki doğum gününde Alper'in yanında bir başkasını gördüğünde yanıldığını anlaması uzun sürmemişti. Yine içi acımış, yine üzülmüştü.

GECENİN GÜLÜŞÜ (Kısa Hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin