1 |

30 5 2
                                    

İki kitabımı da sildim bu da üçüncüsü (çok istek geldi diye yazıyorum canlarıwmmm) *-*

👑👑 İyi okumalarrr 👑👑💕

!Oha 3 yıl önceki kitabım bu arkadaşlar maksat yazmış olduğum hikayem olsun diye geri yayımladım okunmasa da olur :D!


********

Soğuk... Bedenimi esir alırken, hissettiğim duyguyla gülümsedim. Ne kadar uzun süre buradayım bilmiyordum fakat su; bedenime iyi geliyordu.

Hayat benim için anlamsız bir savaştan ibaretti. Ve ben hep kaybeden taraftım. Bunu kabulleneli 2 yıl olmuştu. Evet tam 2 yıl...

"Masal!"

Sesimin çınlamasını duyduğumda ancak aytılabilmiştim düşüncelerimden. Aral... Kimse yanımda yokken ki destekçim, kardeşim, sevgilim,annem, babam... Kısacası benim yaşayamadıklarım, mahrum kaldığım.

"Masal aç şu kapıyı deli etme beni!."

Aral'ı daha fazla korkuya kaptırmamak için üzerime havluyu sarıp kilitlediğim kapıyı açtım, ve sinirden kızarmış bir Aral'la karşılaştım. Evet bu bizim günlük rutinimizdi. Kendime birşey yapmamdan korkardı, ve ben hiçbirşey yapamazdım.. Fakat bu yapmadığım anlamına gelmez, evet çok kez jiletler sırdaşımdı ama kollarımı ve bileklerini görmüş, güzelce sorguya çekmişti. İşte ben bundan ibaretim. Bir harabe, yıkık dökük bir kız...

"Aral niye bu kadar endişeleniyorsun ki sanki şaşırıyormuş gibi? Cesaretimi toplayınca öldüreceğim kendimi bitecek bu işkence, o yüzden şimdi o kadar endişelenme ki kendimi öldüreceğim zamana da bırakasın."

Yanından sıyrılarak kendi odama geçtim. Evet beraber yaşıyorduk. Kısacası acizliğimi ger gün görüyordu da diyebiliriz. Kendisi istemişti fakat o da istemiyordu böyle olmamı biliyorum. Ama o, o olmazsa yapamayacağımı da biliyordu. İlk defa biri bana acıyarak değil de şefkatle bakıyordu. Tek tesellim, o'ydu kısacası.

Havluyu üzerimden çıkartıp bir köşeye fırlattım. Üzerime iç çamaşırı giyip, tişört ve kot pantolonunu geçirdim. Saçlarımı da kurutup banyodan çıktım. Evet buydu işte. Ben buydum. Acizliğim ve ben, buyduk.Aynı rutin, aynı telaş...

Banyodan çıktığımda Aral beni bekliyordu. Çantamızı hemen alıp çıktık. Aral arabayla gitmek istese de ben yürümeyi tercih ettiğim için bana ayak uydurdu. Herşey aynıydı. Okul hariç.. Yine okuldan kovulmuş, yine Aral'ı peşimden sürüklüyordum. Ne kadar da bencildim! O bunları hak etmiyordu oysaki.. Benim için sevgilisini bırakmıştı. Şimdi düşününce...

"Aral, sence ben bencilmiyim?" diye sordum Aral'a dönerek. Sorduğum soruya şaşırdığını fark etmem uzun sürmemişti.

"Masal ne saçmalıyorsun gene?" dedi. Haklıydı da. Gene ne saçmalıyordum? Benimle kalmayı o istemişti. Olayın şeysiyle sarıldım ona. Bir çift kol da beni sardı. (Dört kollu değil çümkü Aral jdkdnxnc yazar kafayı yedi fkdh)
Şeysi. Evet. Benim o kelimelerle aram yoktur çünki.

"Yanımda olduğun için teşekkürler."

"Bişey değil."

İşte buydu. Beni mutlu edebilen iki cümle. Diyceksiniz ki "Sıradan bir 'Birşey değil' ne var bunda?" Arkadaşından birşey alırsın ve teşekkür edersin,birşey değil der. Ona hediye alırsın, teşekkür eder birşey değil dersin. Fakat bu benim Aral'dan duyduğum ve beni mutlu eden ikinci cümlesidir. Birincisi mi? Tabiki de yanındayım..

ACIMASIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin