SIRILSIKLAM

255 21 7
                                    

Akşam; karanlık çökmüş, hatta karanlığı aşmış, gece; simsiyah, kimseler yok.
Yine ben, tek başına, sahilde. Hep yaptığım gibi. Oturdum her zamanki yerime.
Elimde biram, bir gökyüzüne bir de kendime kaldırıyorum. Deniz mutlu benimle vakit geçirdiğinden, yıldızlar umutlu benden, sohbetse koyu.
Yalnızlık benim için değil, hem de hiç değil de, iyi geliyor arada, buraya kaçmak.
Burası memleketim, her yeri mis kokan toprağım. Bir ucu kayalık, epey yüksek, uçurum, hatta tepede fener var, aşağısı kayalık, fenere çıkana kadar karpuz tarlaları, çıkana kadar tadına bakın diyen de bir sahibi var.
Uçsuz bucaksız bir sahil, sahilin en sonunda dalyan var, balık çokça mevcut. Bir tarafta küçük bir iskele, ikiye ayrılmış, küçük teknelerin, yatların olduğu yer ve denizle buluşacağın yer. Geride ufak tefek pansiyonlar, lokantalar, marketler... Bu arada iyi yüzerim, her türlü derinlere dalarım. Seviyorum burayı.
Elimde biram, yudum yudum alıyorum, dalgalar konuşuyor kıyıya her vurduğunda, her köpükte kalan kum tanesiyle, acıyor içi bırakıp gittiklerinde.
Bir yudum denize, uçsuz bucaksız ya, yetişemediklerime...
Bir yudum sahile, koşupta kavuşamadıklarıma...
Bir yudum gökyüzüne, karanlığın cazibesine...
Bir yudum yıldızlara, beni yalnız bırakmadıklarına...
Bir yudum Aya, görkemiyle beni korumasına...
En sonuda kendime, yalnızlığımın şerefine...
Bu gün daha bi mavi baktı deniz bana, karanlıkta daha mı keskindi ne? Yıldızlar da küçülmüş sanki, ay buğulanmış, beni süzüyor, etrafta bi hoşluk, çözemedim.
Ben bir birayla sarhoş mu olacam. Dedim ya, ortam güzel, muhabbet koyu.
Her zaman ki yerimdeyim, izliyorum eşsiz maviliği, karanlıklaşan maviyi, mavileşen karanlığı.
Birden Ay daha bir parladı, gözlerimi kamaştırdı. Su hareketlendi, sesi fazlalaştı. Dalgaların hareketlendiği yere baktım. Benim gibi biri daha yalnızlara takılıyordu, anlamıştım. Tühh dedim, yalnızlığımı bozacak.
Aslında bana ne, lakin ses çok yükseldi, başımı az çevirdim.
Fakat, o ne...
Allah'ım...
Zaten yarattığın her şey eşsiz...
Ama bu, bu gördüğüm, hayatımda ki en eşsiz şey...
Bal rengiydi gözleri, o kadar net seçiliyordu ki, Ay ışığında parlıyordu. Saçları, dalgalı, kahverengi saçları, uzundu. Çıplak mıydı, bana mı öyle geldi, bilemedim. Saçları göğüslerini kapatmıştı itinayla, vücudu bembeyaz, mavilikteki karanlığı yırtarcasına... Aykırı beyaz. Muhteşem görüntü yüzüyor muydu, yürüyor muydu. Suya daldı, dalmadan sırtını döndü, saçlar öylesine itinayla süzülmüştü, kalçasının tam ortasında buluşmuştu. Bukle bukle dokunuyordu.
Ay kayboldu, bulutlar sardı önünü, karanlık coştu, mum ışığı gibi bir yıldız göz attı, keyfini çıkar diye...
Kız yok, epey oldu, yoksa bana mı öyle geldi, çıkamadı, endişelenmeli miyim, karar veremedim, 5-10 saniye daha.
Yok çıkmadı, çıkamadı yahut ben göremiyordum karanlığın içindeki beyazlığı.
Artık endişelenmem lazım.
Tam kalktım, Ay tekrar çıktı, suda bir dalgalanma, gözlerim inanamadı. Beyaz, bembeyaz, karanlığı yardı, çıktı.
Bal rengi gözler, gözlerimde. Yakaladı, tuttu, bende takılı kaldı. Bal rengi, dayanılmaz bir gücü var, çok kuvvetli.
Yok be. Ben inanmam öyle aşka, sevgiye, doyurmaz beni tatlı sözler, görüntüler. Yaşamak lazım, yaşamın içindeki bizliği kapmak, sarılmak lazım, doymamak lazım...
Bal rengiydi dedim ya, evet eşsiz, evet muhteşem, evet dayanılmaz. Denizin içinde raks mı ediyordu o, yok daha neler.
Bal rengi gözler hala bende, bana GEELL mi dedi. Evet, beni çağırıyordu yanına. Kalktım yavaşça, yürüdüm, görüntü daha da güzelleşiyordu.
Bal rengi gözler, şimdide uzaktan fark edemediğim ıslak dudaklar, nefes alışını seçebiliyordum.
Evet çıplaktı. Saçlar kapatıyordu seksi güzelin açıklarını.
Bal rengi gözler, GEELL diyordu ve kucak açmıştı.
Hızlandım, dalgaların hırçınlığı arttı, bir köpük ayağımı yaladı geçti.
Bal rengi gözlere gidiyordum, ikinci dalga ayağıma hızla çarptı, hafiften irkildim, gözler buluşma noktasından kaydı.
Hay kaymaz olaydın, kız sırtını döndü, başını bana çevirdi, GEELL diye işaret etti.
Sıçradı, suya daldı, gözlerim bu sefer faltaşı.
En son giren kuyruk muydu?
Tekrar çıktı yüzeye, daldı, vallahi de kuyruk billahi de kuyruk.
Daldım arkasından.
Dalmamla, kan ter içinde yatağından sıçrayan ben.
Sırılsıklam ben.
Bende...
DENİZ KIZI

DENİZ KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin