Fular.
Saks mavisi.
Elimizdeki tek ipucu. Düşünemiyordum. Ne yapacağım konusunda bir fikrim yoktu. Sevindim. Olma ihtimalide vardı olmama ihtimalide. Sadece fular. Sessizliği Abdullah bozdu.
"Ömer, ne bekliyorsun? Okul kapanma saatine çok var, okula gitsene. Altı yıl önceki, birinci sınıf kayıtlarına bakarsın, olmadı, iki, üç devam edersin. Müdürümüz değişmedi, kırmaz seni."
Çok haklıydı.
"Çok sağolun" diyerek, hızla okula doğru, koşar adımlarla yürümeye başladım. 10 dakika sonra okuldaydım. Derin bir nefes aldım ve müdürün kapısını tıklattım.
"Gir"
Ve girdim. Beni görür gormez...
"Oooo, Ömer oğlum, sen mi geldin? Çok mutlu oldum. Okulumuzun gururu oldun oğlum. Hayırdır? Geldiğinde hep uğradın, çok vefalısın, sağol. Seni endişeli gördüm, bir sıkıntın mı var?"
Tam üstüne bastı. Önemli bir durumdan dolayı kayıtlara bakmak istediğimi söyledim, daha doğrusu rica ettim. Hayati bir mesele dedim. Neredeyse yalvaracaktım. Yok derse yapardım.
"Tamam oğlum"dedi ve birini aradı. Az sonra daha önce görmediğim biri geldi.
"Ömer oğluma, yardımcı ol, istediği kayıtlara bakmasını sağla."
Beraber, tanıdığım koridorlardan geçtik. En sondaki küçük odaya geldik, kilitliydi. Bekle dedi, 5 dakika sonra elinde anahtarla geldi ve odaya girdik.
"Bak okul açıldığı günden beri, sıralı bunlar, üzerinde tarihleri var, sırasını bozma. Geçen sene ben, tek tek düzenledim."
Övgü de güzel. Benim için yapmış.
"Tamam, merak etmeyin."
"Ben çıkıyorum, bir saat sonra okul kapanacak, işin bittiğinde beni bul."
Nihayet çıktı, ne yapıyorum şimdi, tek tek bakıyorum. Altı sene öncesi, beş dosya var.
1-A başlıyorum. Tek tek bakıyorum, hem erkekler, hem de kızlar var karışık. Erkekleri hızlı geç. Dosya bitti yok.
1-B yok.
1-C yok.
1-D yok. Abdullah'ın Fatma'sı bu sınıfta.
1-E son dosya, yoksa ikilere bakacağım. Yok, yok.
Umudumu kaybetmeye başladım. Yinede ikinci sınıflara bakmam lazım. Atlamak istemiyorum. Tam dosyaya uzandım alacağım, gözüme bir dosya takıldı. Aynı sırada ama biraz geride kalmış, diğer dosyaları alınca ortaya çıkmış. 2010 nakil dosyası yazıyor. Diğer dosyaları yerleştirip, bu dosyayı aldım. İlk sayfasını açtım. Birinci dönem nakil yazıyor. Baktım 6 sayfa 6 kişi, yok. İkinci dönem nakil, 3 sayfa var 3 kişi. Bakmadan derin bir nefes aldım. Mantıklı, kimse tanımıyor. İkinci dönem başladıysa, başka bir yerden geldiyse tanımamamız normal.
İlki erkek geçtim hemen.
İkincisi başka biri.
Dua edip açtım son sayfayı. Kalbim öyle atıyordu ki anlatamam. Nefesimi tuttum, gözlerimi açtım. Gözlerimi daha da açtım, hatta kendime bir tokat attım.
Deniz Kızı'm karşımda duruyor. Bal gözlü, saçları lüle lüle, bembeyaz. Öyle tatlı, öyle masum bakışlar, neden görmemişim ki... Bakmaya doyamazsın, öyle güzel ki... Dondum kaldım bir kaç saniye ya da daha fazla...
Kendime geldim ve o sayfanın resmini aldım telefonuma. Sayfanın arkasında yazılı bir şeyler vardı. Baktım, okulu bıraktı yazıyor.
Kapıyı kapadım, görevlinin yanına uğradıktan sonra müdürün yanına gittim. Gösterdim ve yazıyı sordum.
"Çok iyi hatırlıyorum, çok güzel bir kızdı. Ailesi de iyiydi, mülayim insanlardı. Ama kız, birini sevmiş, kaçtı onunla. Evlendi yani oğlum. Sana neden lazım bu kız?"
"Sonra anlatırım müdürüm, şimdi gitmem lazım, çok teşekkür ederim." dedim ve çıktım.
Evlenmiş, rüyamda geziyor. Ne işin var, otur kocanın yanında. Nedir bana çektirdiğin? Kıskançlık mı gösterdim. Hayır, mantık, ne kıskanması tanımıyorum. Mantıklı değil. Mantıklı olan ne peki. Bilmiyorum. Kafam karıştı iyice.
Kağıtta adres vardı, açtım telefonu baktım, oraya gidiyorum.
Bizim eve iki sokak var. İki katlı bir ev, alt kat zile bastım. Bir el uzandı kapıya.
Kapı açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ KIZI
Fantasía(Aslında deniz ismini hiç sevmem... Amaaaan, dünyada sanki bir kişi mi var, inadına Deniz diyesim var...) Bal rengindeydi gözleri, ay ışığında parlayan... Kahverengi dalgalı saçlarıyla, kucak açmış GEEELLLL diyordu bana... Çekiyordu beni kendine doğ...