Bi kadeh kaldırdım. Her şeyi unutmak için... Yeni bir hayat için... Daha sarhoş olduğumu fark edemeden kendimi yabancı bir dünyanın içinde buldum.
Buranın bir adı var elbet. Herkes kendince bir isim koyar ama bence cehennemdir a...
'' İşte geldik abla. Aradığın ajans burası. İnşallah seni televizyonlarda görürüz. Hadi git ve hayatını yaşa.'' Ne diyo bu? Manyak mıdır nedir?
Parayı ödeyip ajansa girdim. Bir sürü kişi vardı. Sırayla dizilmiş masalar ve çalışan insanlar. Yürümeye başladım. Gözüme büyük bir oda ilişti. Oraya girdim ve bir tane kız beni durdurdu.
'' Nasıl yardımcı olabilirim?''
'' Ben daha önce sizi aramıştım. Oyuncuk için geldim.''
'' Anladım. Benimle gelin.''
Peşi sıra bir kadının yanına gittik. Kadının her yerinden zengin ve şımarık olduğu anlaşılıyordu. Benim şansım buydu işte!
'' Ne var niye rahatsız ediyorsun?'' diye çıkıştı. Ben bu kadına sinir oldum yahu!
'' Oyuncu olmak istiyor.'' Beni gösterdi.
'' Ay her önüne gelen oyuncu olacak değil ya! Bir bakayım sana. Güzel bir şeye benziyorsun aslında ama... Bakalım yetenekli misin? Şimdi kameranın önüne geç.''
'' Hemen mi?''
'' Ne bekliyordun? Senin keyfini mi bekleyeceğiz?'' Kadın uzun tırnaklarıyla kameranın önüne geçmem gerektiğini gösteriyordu. Kameranın önüne geçtim. Heyecanım tavan yapmıştı.
'' Bir kaç taklit bir şey yap. ''
'' Ne gibi?''
'' Nasıl bir oyuncusun onu göster? '' Bunu bu şekilde nasıl sergileyebilirim ki? Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Öküzün trene baktığı gibi kameraya bakıyordum resmen. Kadın benim hiç bir şey yapamayacağımı anlayınca
'' Senden hiç bir şey olmaz. Beni oyalama. '' Şımarık kadın eski işine geri döndü. Ne yani bu kadar mı? Hayallerim ne olacaktı? Ben kesinlikle bir zavallıydım.
Bitmişti. Eski hayatıma geri dönüyordum işte! Kendime de kardeşime de yeni bir hayat sunamayacaktım. Hayal kırıklıkları içerisinde oradan uzaklaştım. Bu şekilde otobüse binmem imkansızdı. Beni ajansa bırakan taksiyi gördüm. Aynı şofördü. Gitmemiş miydi bu? Taksiye bindim.
'' O abla! İşin çabuk bitti bakıyorum.''
'' Sen niye hala gitmedin.''
'' Seni merak ettim abla. Ne oldu aldılar mı işe?'' Vallaha çattık! Bütün deliler de beni buluyor!
'' İş miş yok! Almadılar işe.''
'' Ben biliyordum zaten.'' Bir sen eksiktin!
'' O kadar yeteneksiz olduğum oradan anlaşılıyor mu?''
'' Yok be abla. Öyle demek istemedim. Buranın müdürü var ya! Kesin onun yüzündendir. Kadının kocasına Allah sabır versin! Kıskanmıştır seni. Ondan almamıştır.''
'' Olan oldu artık. İşe alınmadım.''
'' Abla dert etme benim bir fikrim var.'' Tövbe estağfurullah! Hayatımda böyle bir şoför görmedim!
'' Neymiş o?''
'' Abla sen Aral Çakıroğlu' nu tanıyor musun?'' Evet, dercesine başımı salladım. Kendisi baya zengin bir iş adamı ve oyuncu. Hani ben biraz da züppe olduğunu düşünüyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
