Değişim

39 7 3
                                    

Tozlanmış bir evin beyaz tozlu örtülerini kaldırıyordum.Bir insanı ,insan yapan duygularıdır aslında duygular hayatımızın büyük bir bölümünü oluşturuyor.Bir ağacı ,ağaç yapansa toprak ve mevsimlerin uyumudur.Dört renge sahip mevsimleri duygularımız gibi düşünün.Soğuk,kırgınlık ve saflığın örtüsüdür kar.Kış hayatımızın karlı ve soğuk günlerini oluşturmaktadır.Ama yeri geldiği zaman bir kar örtüsü ile mutlu olabiliyoruz.Bu örtüyü içinize sakladığınız mutluluğunuz olarak da düşünebilirsiniz.Kar olduğu zaman ağaçlar meyve vermez ve bazı hayvanlar kış uykusuna yatarlar.Sevinç ve mutluluğumuzda bu soğuk günlerde nadiren uyansalar da genellikle onlarda uyurlar.İlkbahar mevsimiyse yazın habercisidir.İçimizde saklamış olduğumuz uykuların uyanma vaktinin geldiğini niteler.Gezip, dolaşmak ve hava almamız için olan bu ayda ağaçlar yeniden hayat bularak yeşillenmeye başlar.Bizimde uykulu duygularımız yeniden bizle beraber hayat bulmaya çalışırlar.Lakin kış ayının bize getirdiği mayhoşluğu atlatmamız gerekir.Aksi takdirde kibritleri de ağaçlar oluşturuyor.Tıpkı yanan odunu da fitilleyen kibrit çöpünün yanmasına olanak sunuyor.Yani kendi topuğumuza sıkmadan önce iyice bir silkelenelim ki hayat bizi çırpı vermesin. Yeniden hayat bulduğumuz bu yılda güzel bir yaza hazırlanırız.Ağaçlarda yavaş yavaş yazın etkisiyle bize meyvelerini sunmaya başlar.Sulu sulu yediğiniz o erikleri doğanın duygularından oluştuğunu unutmayın.Kopardığınız bir gülün yada baktığınız bir çiçeğinde duyguları vardır.Doğa ana ağaçlara duygunu vererek yetiştiriyorsa,siz de baktığınız bitkilerinizi sevginizle büyütmelisiniz.Aksi taktirde dikenlere katlanamazsanız ,gülünüz ölür.Gözün gibi bakarsan hayata o hayatta sunar sana ödülünü...İnsanlar yaz aylarında denizin tadını çıkarırlar.Ama her yıl onlarca kişi boğularak can verir.Bu denizlerin size olan öfkesinden kaynaklanır.Çünkü kışın doğanın gözü gibi baktığı denizini güzel kullanmıyorsunuz.Denizde size olan öfkesini gösteriyor.Boşuna dememişler,denize düşen yılana sarılır diye.Denizi pisleterek onu güç bir durumda bırakıyoruz.O da öfkesini sel baskınlarıyla veya boğulmalarla gösteriyordur.Yüzme bilmeyen birinin boğulması derseniz ,koskaca yük gemilerini kaldıran deniz bir insanı neden kaldıramasın ki?Veya ayağının bastığı yerde yüzmek varken açılmanız sizin suçunuzdur.Bazı şeyler insanlar ile olurken bazı olaylarda doğanın bize olan öfkesidir.Hırçın bir denizde yüzemez veya eğlenemezsiniz.Karadeniz mesela hırçın dalgalarıyla meşhurdur.Sanırım öfkesini yansıtarak temiz kalmayı başarıyor.Bizimde öfkemiz veya sinirimiz dışarıdan gelen tüm pisliklerden korunma yolumuzdur beklide...

Yaz çok kıymetli bir mevsimdir.Hem ürünlerin verdiği bir mevsim hem de insanların yardımlaşmasında çok büyük role sahiptir.Bu mevsimde insanlar birbirinin halinden anlayarak dayanışmayı oluştururlar.Her güzel mevsimin sonudur 'sonbahar'.Ağaçların yapraklarının dökülerek kendilerini kapatmasını sonbahara borçluyuz.Duygularımızın tekrar kapanmaya hazır beklediği bu mevsimde duygularımızı kahverengine boyar.Kış geldiğinde rüyaların siyahlığına ,zemin oluşturur.Kuşların cıvıltıları doğanın müzik türlerinden birisidir ,aslında.Eğer bir gün doğanın senfonisini yakalarsanız ,hayatın ne olduğunu anlamaya başlamışsınız, demektir.Müzik ruhun gıdasıdır.Huzurlu ve yeni dünyalara kapılar açıyor.Tabi siz müziğin size ne yansıttığını anlıyorsanız.Bazı besteler vardır ki ne aşk acıları ,ne mutluluklar,ne ölümler anlatırda siz anlayamazsınız.Hele ki bir anı üzerine söylenen o şarkıların tadı damağınızda kalır.Müzik demek ben demekti.Laleye bu yüzden sarıldım.Burda ki hayatımdan uzaklaşabileceğim bir odayla yeni bir dünya yaratmıştı.Telefonumu bulduğum için çok rahattım.Lakin,Lale ailemden kimseyi asla aramamı söylemişti.Şimdilik onların fotoğraflarıyla yetiniyorum.Pazartesi yeni hayatım başlıyordu.Mert beni ne aramıştı.Ne de bir mesaj bırakmıştı.Ama Arda sanırım Mertten telefonumu almış olacak ki habire mesaj atıyordu.Olan biteni aradığında anlatmıştım.Mert'i sorduğumdaysa Sevgi'nin mezarını birisinin mahvettiğinden dolayı hiç iyi olamadığını söylemişti.Arda ile Salı günü Mert'in yanına gidecektik.Nasıl bir insan olurda mezarı eşeleyip mahvederdi?Lale ,Arda ile aramda bir şey olduğundan süpheleniyordu.Ama biz sadece arkadaştık.Geçen gece Laleyi telefonumdaki mesajları okurken yakalamıştım.Sonra bana Mert'i ziyaret etmek istiyorsam eğer ona kızmamamı söyledi.Şu dedem dediği insanı bir an önce bulmalıydım.Yoksa bu evde ben katil olurdum.Hizmetçiler Lale ile dedemin arasının pek iyi olmadığını konuşurlarken duymuştum.İşte bu yüzden Arda beni pazartesi günü okulumdan alarak dedem olan kişinin yanına götürecekti.Bu sırada da Mert'in öfkesini dindirmeye çalışıyordu.Lale ile ilk tanıştığımız gün bu evde olan kızın adı İdilmiş.Yani Mert'in eski sevgilisi olan yılan kız!Arda ile çok iyi arkadaş olmuştuk.Beraber Mert'e yardım edecektik.Tabi bu sırada Arda da bana yardım ediyordu.Yarın okulum ve yeni hayatım başlıyordu.Fedakarlık sevdikleriniz uğruna onlardan vazgeçebilmekse ,özlemek de buna dahil miydi?Duyguların birbirleriyle uyumundan nefret ediyorum.Acı çekmeden sevemiyorduk.İlla bir olay olmalıydı ki mutluluğu tadalım diyebiliyorduk.Yanlız hayatım yeniden sessizliği ile geliyordu.Önemli olan asla pes etmemek.Ailem için her gün mektup yazacağım.Reşit olduğum zaman hepsini kargoyla yollarım.Laleyi ilk olarak atlatmalıyım.Buraya gelmeden önce keşke az mantıklı olsaydım.Yalan hayatımda mutluyken,gerçek hayatımda kırıntısı bile yoktu.Burada tek sevdiğim şey müzik odası onun dışında sahte bir dünya!Lale ile hafta sonu 'eve hoş geldin' partisine katılmam için alışverişe çıkacaktık.Lakin bir türlü giyinememişti.Ben beş dakikada siyaha bürünürken o daha rimelini sürüyordu.Kadınların hazırlanmasından nefret ediyorum.Beklediğim kişi Lale olunca bu duygum zirve yapıyordu.Bu nalet partiden nefret ettiğimi söylesem de Lale red ediyordu.Laleyi eğer tahtından indirmek istiyorsam şu dedem denilen adamla tanışmak için can atıyorum.Lale merdivenlerden inerek yanıma geldi.

ELVEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin