BÖLÜM : 6

51 9 1
                                    

Geçmiş 12yıl önce (Mira'nın babasının ölümü):(yazardan)
Akşam yemeğini yemiş bahçeye inip köpeği "paşa"'yla oynuyordu küçük Mira. Köpeğine komutlar verip köpeğinin verdiği komutlara uyuşunu zevkle izliyordu. Bir kaç saat oynadıktan sonra uykusunun olduğunu anlamıştı Mira, küçük adımlarla eve girip babasını öpüp"iyi geceler babacım."demiş annesine ise sadece "iyi uykular" deyip yukarı odasına çıkmıştı küçük kız. Uykusu da çok varken hemen uyumuş ve o mavi gözlerini yummuştu. Masum bi melek gibi Mira uyurken aşağıda olaylar hiç te iyi değildi. Sevtap ve Okan yine kavgaya tutuşmuşlardı. Sevtap" hep kızının geleceği için ona evler, arabalar alıyorsun peki ya ben neyim burada ?"demiş ve yangına körükle dalmıştı.
"Sen kimmisin sen sadece Mira'yı doğurdun. Kızıma ben baktım sen sadece para düşkünü bir kadınsın neden seninle evlenmek gibi bir hata yaptım bilmiyorum ama lanet olsun sana da seninle evlenen aklıma da."diyerek çıkışmıştı Okan.
Sevtap Okan'ın bu sözüne dayanamayarak timsah göz yaşları döktü." Sen beni hayatında bir kere bile sevseydin şefkat gösterseydin ölür müydün? Susma konuşsan baksana gözlerime be adam ne oldu dilini mi yuttun?"
"Ben seni hep sevdim Sevtap sen Mira'mın annesisin ama seni o Rıdvan piçiyle görene kadar sen beni param için sevmedin mi şimdi sen konuşsana Sevtap bağırsana¡"demişti genç adam haklıydıda canı gibi sevdiği karısı onu sadece parası için sevmişti. Bu arada Mira anne ve Babasının sesine kalkmış gözlerini ovalayıp "ne oluyor burada?" Diye sormuştu. Ama yanıtlayan bir tek kişi bile yoktu. Babasının telefonu çaldı sessizlik içinde o kadar da belli oluyordu ki telefonun sesi çalışı Mira'nın kulağını doldurmuş hatta çınlatmıştı. Babasını arayan kişi mimarıydı. Babası telefonu açtı ve salondan uzaklaşarak konuşmaya başladı." Efendim Kutay noldu bir sorun yok demi?"
"Şey aslında Okan bey bir sorun var.
Bir tane boru patlamış santrallere gelince santrallerde patlamış."
"of lanet olsun ne gerekse yapın hiç bir masraftan uzak durmayın. Kızım için hepsine değer." Deyip kapattı genç adam. Salona gitti tekrar kızını yanına alıp "babasının  prensesi benim işim çıktı. Hemen halledip gelicem olur mu ?" Demişti genç adam ama kim bilebilirdi ki o bunun son sözleriydi. Mira kafasını Evet anlamında sallamıştı sadece. Okan arabasına binmiş son sürat yağmura bakmadan ilerliyordu.  Okan yağmuru severdi çünkü kızı yağmurlu bir günde doğmuştu. Ama asla tahmin etmezdi yağmurun eceli olacağını. Gaza daha da yüklendi. Karşıdan gelen arabayı gördü fakat frenler tutmuyordu. Hemen direksiyonu sağa kırdı arabanın içindekiler yaralanmamıştı ama Okan ağaca girmişti. Son kelimesi Mira olmuştu. Genç adamın kafası acıyordu. Hemde sanki kalbine birsey batırıyorlardı. Aslında cam parçası kalbine saplanmıştı. Daha fazla dayanamayarak kapattı gözlerini Okan bir daha açmamak üzere.
      Iki saat sonra:
Kapı çalmıştı küçük Mira koşarak kapıyı açmaya gitti babasının geldiğini sanmıştı. Kapıyı açtı gülümseyerek açtı kapıyı sonra polis adam içeri girince Mira'nın güler yüzü somurtmaya başladı. Ama konuşmaya başlađı " Okan Yılmazer'in evi burası değil mi?"dedi Mira Evet anlamında kafasını salladı.
"Nasıl söylesem bilmiyorum ama Okan bey ... Allah rahmet eylesin" dedi. Bunu demesiyle Mira çığlık attı."yalan söyleme benim babam beni yalniz asla bırakmaz pis yalancı."diye ağlarken Sevtap sakin bi şekilde "nasıl oldu?"dedi. Polis "kaygan zeminde aşırı hızla sürüyormuş vede frenler patlamış duramamiş ağaca çarpmış." Dedi. Mira hala ağlarken " hayır yalan demi şaka de ben babamsız uyuyamam hem kim örter üstümü kim bana babasının prensesi der anlımı öpüp rüyanda mutlu ol der ki baba geri dön nolur¡"diye hala dahà çığlık atıyormuş. Polis evden gidince Sevtap valizini toplayıp annesinin evine tek başına gidip Mira 'yı tek başına bırakıp bir nevi kaçmış. Mira artık sinir krizi geçirmeye başlamış. Hemen eline telefonunu alıp halasını aramış "hala al beni... buradan hala korkuyorum... babam yok ...annem gitti al beni hala lütfen "demiş halsı" Mira'm aşkım korkma ben hep yanındayım halacım hemen geliyorum güzelim."diyip kapatmış Mira kos koca dünyada artık çok yanlız hissetmeye başlamış kendini.
Oturup babasının fotoğraflarınà bakıp sık sık iç çekiyordu.  Çok geçmeden halası geldi içeriye Mira'ya sarılıp ağlamaya başladı."geçicek kuzucum hepsini àtlatıcaz ama bak beraber olucaz"dedi aglayan Mira'ya bakıp. Mira atlatırmı bilmez ama onun zor günleri daha başlamamıştı. Halası Nilay Mira'yı öz kızı gibi severdi.  Abisinin ölümüne Nilay'da şok olmuştu. Nilay hız kaybetmeden yeğeninin elini tutup harabeye dönmüş evdrn çıkarmış. Mira'nın hem annesi hem babası hem ablası hemde arkadaşı olmaya çalışmış Nilay. Mira'nın üzerinde çok büyk hakkı vardı. Ama Mira evi sadece yatmak için kullanırdı. Yeri geldi garson oldu, yeri geldi satış danışmanı da oldu. Çok yorulmuştu Mira yaşadığı saçma sapan boktan bu dünyadan. Ama hiç bir şey bitmedi aksine daha kritik olaylarda oldu

Hiç güzel yazamayabilirim ama en àzındañ azimliyim. Olurda binler,milyonlar okur. Neyse size çok teşekkür ediyorum inşallah kocaman bir "gölgem" ailesi oluruz amin. Bu arada beni yarı yolda bırakmayan ablalarıma (onlarla watpadta tanıştım)inanılmaz çok teşekkür ediyorum. Birisi memleketlim 😆
Ama ben hepsini seviyorum.💜💛💕💚
Ben 💗ablalar

GÖLGEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin