Su 'yun ağzından...
Ben İzmir 'e gittiğimizi söylememesi için dua ediyorum demiştim değil mi?. Ama Masal benim biricik arkadaşım söylemişti. Bu kızı kesinlikle boğabilirdim ama iç sesim salak herhalde onlara İzmir 'e kadar şöförlük yapmıyıcaksın. Dedi. Doğruydu yani kim kime bunu yapar canım çok saçma dimi ama olmaz canım ayrıca gidin dersem giderler o kadar da yüzsüz değillerdir herhalde. Hele bir durak çıksın önüme bırakırım nolucak. Diye içimden geçiyordum ki yanımdaki insan konuştu "artık sürsen de gitsek diyorum bak şu gaz ona basıcaksın ha sürmesini bilmiyorsan ben süreyim"dedi bunu söylerken gaz pedalını işaret ediyordu. Ben0de kazayı onun yapmadığını bilsem de "kazayıda ben yaptım çünkü"dedim. Cıkladı "Kazayı sen yapmadın ama birazdan ben bi kaza yapıcam sür artık şunu " Tabi benden cevap geçikir mi hemen "şöförün müyüm ben senin kardeşim ayrıca ben mi dedim sana benle yarış yap diye sen geldin allah allah" dedim. O da bana cevap vermek için tam ağzını açıyordu ki deminden beri yok saymaya çalıştığım arkadan gelen kıkırdamalar kahakaya dönüşünce ikimiz de aynı anda arkaya baktık. İlk Masal konuştu "Çocuk gibi kavga ediyorsunuz"dedi. Alp de onu onaylarken ben "öyle mi Masal hanım ben dedim çünkü bu gereksizi arabaya al diye ben ne güzel İzmir 'e kadar huzurlu bir biçimde gidicektim. Ha bu arada sen üstüme alınma Alp " dedim. Sonuçta daha çocukla bir kere sohbet etmemiştim ve Masal 'a yardım etmişti. Ama yanımda oturan kişi tam bir gereksizdi. Sahi adı neydi acaba diye düşünürken yanımdaki mahlukat konuşdu "Yalnız o gereksiz dediğinin bir adı var ayrıca hiçbir kız bana böyle dememişti. Garip" dedi bunları söylerken sanki yakışıklıyım anlamında söylemişti. Ukala işte nolucak! "Söyle o zaman da öğrenelim ama bu gereksiz olduğun gerçeğini değiştirmez" dedim. O da bütün ukalalıyla "Bakıyorum ismimi çok merak ettin telefon numarımı da vereyim mi? Ama fazla hızlı olmadımı ya ?"dedi. Şimdi ben bunu dövmeyim de napıyım yani. Ya nerden nereye bağladı. Sinirimin her zerresini sözcüklere aktararan yanıt verdim "Birincisi ilk sen dedin o gereksizin bir ismi var diye ikincisi söylemiyosan söyleme be çok da umrumda. Ayrıca arabamda düzgün otur. Hatta Masal sen buraya gelsene!"dedim. Anlşılan Masal sinirlendiğimi anlamıştı. Tam boyun eğip kalkıyordu ki hala adını bilmediğim gereksiz konuştu "Yoo ben gayet iyiyim kalkmam yani"dedi. Senin ben gelmişini geçmişini geleceğini tırın arkasında sürükleyim emi! Aslında bu sinirim inat yapıyor olamsındandı. Çünkü ben çok inatçıydım ve bana karşı geldiği zaman böyle oluyordu. Yani demek istediğim aslımda bu kadar kızılcak bişey yoktu ama lanet girsin ki inadım sakin olmama izin vermiyordu. Sinirle hala yanımda olan gereksize döndüm. Harbiden de bu isim ona yakışmıştı.
"Eğer sen kalkmazsan ben kal-" diyordum ki kaldıramazdım. Yani nerdeyse benim 2 katım olan bu cüsseyi kaldırmam imkansız gibiydi. Üstelik ben onu kaldırmadan önce o beni kaldırır gibi duruyordu. Bunu söylemekten ölümüne nefret etsem de kabullenmiştim.Ve hiçbir şey demeden arabayı çalıştırıp sürmeye başladım. Bu çok garipti. Ben Su Yılmaz inadını hiçe saymış ve inatlaştığı kişinin dediğini kabullenmiş miydim. Bunları düşünmem benim açımdan durumu daha da berbat hale getiriyorken. Gereksiz konuştu "Noldu inatçı kız kabullendin bakıyorum"dedi. "Gereksiz insan kıs o sesini yoksa ben kısıcam "dedim. Cıkladı ve " Ateş diyiceksin canım hatta Efendi Ateş de diyebilirsin ama gereksiz hiç yakıştımı şimdi böyle bir yakışıklıya ?"dedi. Bende "haklısın ya yakışmadı .gerizekalı Ateş mi deseydim acaba"dedim ve düşünür gibi yaptım. Tabi bunları söylerken mecburen ona değil yola bakıyordum. Tam ağzını açıyordu ki bu sefer de Alp konuştu " yeter kuzen. Sende kusura bakma bu biraz inatçı da"dedi. Kuzen? Ne kuzeni ya bunlar benzemiyo bile. Gerçi kuzenelerin benzemesi gerekmiyo diye düşünürken Masal da kibarlığından ödün vermeyerek "ha?"dedi. Ateş yok ya bu olmadı gereksiz konuştu. "Dimi hiç benzemiyoruz " dedi. Bende onu onaylarcasına kafamı salladım ve"evet en azımdam senden daha kibar"dedim. Bu sefer de Masal konuştu daha doğrusu cırladı. "Ay yeter tamam ne güzel kuzensiniz mükememmel . Ama tartışmanız bittiyse artık gitsek!!"dedi. Cırladğı için mecbur kabul ettim. Çünkü böyle durumlarda yani sinirlendiğinde arkasından daha fena bir cırlama gelebilirdi. Ve bende kulak zarımın patlamasını istemiyordum. Alp kuzen dediğimde durdurduğum arabayı sürmeye devam ettim. Bir süre sonra baya hızlanmış olmalıyım ki Masal 'dan önce gereksiz "yavaş kızım bir tane daha kaza geçirmek istemiyorum" dedi. Bende hemen"Noldu korktun mu yoksa?" Dedim. Ne korkucam tarzı bir cevap verirken yavaşladım. Hava kararmıştı. En sonunda aradığım otobüs durağını görünce arabayı hemen önüne çektim. Ateş de o sırada ceplerini karıştırıyordu. En sonunda bulamamış olucak ki pes etti ve Alp'e "telefonunu versene" dedi. Alp telefonunu çıkardığında bir yeri aradı. Karşısındaki kişi telefonu açtığında olumsuz bir cevap almış olucak ki kaşlarını çatmıştı. Bağırıyordu. "Ne demek gelemem lan! Biz size ne için para ödüyoruz!" Dedi ve telefonu kapattı. Ona ne oldu tarzımda bakışlarımı atarken. İlk defa insan gibi yanıt verdi. "Araba getiremiyorlarmış. Ve ben hayatta otobüse binmem olan bu" dedi. Ofladım ve " Hadi bin gideriz nasılolsa aynı yere gidiyoruz. Ama bak benle kavga etmek, laf sokmak yok "dedim. O da " zaten başlatan sensin " uyraı tonunda Ateş dedikten sonra o da "tamam ya . Neyse sağol "dedi ve arabaya bindi. Ondan sonrası sessizlille geçti. Zaten Ateş de uyumuştu. Benimde uykum vardı. Bunu hissedip kenara çektim ve arabayı durdurdum ama o arada gözlerim de kapanmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kardeş Kalbi
ChickLitOnlar yalnıca arkadaş değillerdi onlar kader tiyatrosunda tanışmış ve aynı seneryoda oynamaya karar vermiş dostlardı.Ayrıca bu kader seneryosunda karşılaştıkları engellerde birbirlerine destek olucaklardı...