i fell in love with you at first sight

2.8K 198 65
                                    

Seni ilk gördüğümde; on beş yaşındaydım.

Ergenliğe girmek üzereydim ve aileme önem vermeme rağmen onlarla sürekli kavga eder, kapıyı çarpıp yetişebildiğim otobüs seferleriyle ananemin beni büyüttüğü köye giderdim. Anneannem; beni her zaman dinler, anlamasa bile anlarmış gibi yapar ve ona mızmızlanmama izin verirdi. Beni büyüttüğü için ona hayatım boyunca minnettar kalacaktım. Fakat hayat boyu minnettar olmam gereken bir kişi daha vardı.

Sen.

Hiçbir sıradışılık yoktu ve yalnızca kısa paçalı kumaş pantolonum ve son düğmesi dahi iliklenmiş gömleğim ile kendi çapında takılan bir çömez liseli olarak koridor boyunca yürüyordum. Birazdan olacaklardan haberim olsaydı eğer; ne olurdu tahmin edemiyordum.

Dolapların sıralandığı geniş koridora giriş yaptığımda öğrenciler telaşla kitaplarını alıyorlar, ders zili çaldığı için geç kalmamaya çalışıyorlardı. Son sınıflar, bir köşede yeni gelen kız öğrencileri keserken görünmez bir şekilde dolabıma ilerlemiştim. İlk seneden kimsenin gözüne takılmak istemiyordum.

Kimya ve matematik kitabını kollarıma alırken yan dolabımda bir tıkırtı duydum ve kendiminkini kapatırken kafamı sağa çevirdim. Kahverengi saçları dirseklerine uzanan bir kız, büyük gözlerle bana bakıyor ve hafifçe gülümsüyordu. Kızın ince sesi kulaklarıma dolduğunda, ilk dönem onu hiç görmediğimi fark ettim.

"Fen-C sınıfındaki," dedi ve kaşlarını kırıştırarak gömleğimin üzerine iğnelenmiş broştan ismimi okudu. "Kim Tae Hyung, olmalısın."

Beni tanıyor mu tanımıyor mu anlamazken içimden gelen samimiyet ile sordum.

"Beni nereden tanıyorsun?"

Kızın elindeki şiir kitabına bakarken fenci olmadığını düşünmüştüm çünkü pek ilgileniyormuş gibi durmuyordu.

"Sen çömezler arasında ünlü sayılırsın," dedi kız, utanarak kıkırdadığında. "kimseyle konuşmuyor oluşun ve yakışıklılığın ile."

Elmacık kemiklerimin kızarmasına engel olamadan gözlerimi kaçırırken omzumu silktim.

"Bunu ilk defa senden duyuyorum."

Kız biraz şaşırdıktan sonra hızlı hareketlerle dolabını kilitledi ve tekrar bana döndü.

"Ben, Kim Chunga," dedi ve önümde yürümeye başladığında onu takip etmek zorunda kaldım. "Edebiyat-B sınıfındayım."

Kızla yürürken bir ara benim neden onun yanında olduğum aklımı kurcaladı ve aniden durdum. İsmi Chunga olan kız omzunun arkasından bana dönerken "Gel," dedi ve yine gülümsedi. "seni okulun diğer ünlü oğlanıyla tanıştıracağım. İleride taht için kavgalar edebilirsiniz."

Bana bakıp göz kırparken sınıfının kapısını açtı ve içerdeki birkaç kişi bize doğru dönerken onun arkasından ilerledim ve eteğinin tehlikeli derecede kısa olduğunu fark ettim. Derin bir nefes alırken cam kenarı bir sıraya gelmiştik ve Chunga tek başına manga okuyan çocuğun yanına oturduğunda oğlan kitabını kapadı ve kafasını yukarı doğru kaldırdı.

Seni ilk gördüğümde kaç yaşında olduğumu unutmuştum.

Birkaç saniyelik bakışmadan sonra çocuğun dudaklarında beliren ukala gülümsemeyi gördüm ve Chunga'nın ince sesi bir kez daha kulaklarıma doldu.

"Okulun en yakışıklı ve en havalı oğlanı," söyledikleri beynimde yankılanıyordu. "aynı zamanda benim sevgilim."

Henüz ismini bile öğrenmeden başkasına dokunduğunu görmüştüm.

Ellerin, onun belini çok sıkı sarmıştı sevgilim.

Çocuğun tokalaşmak için uzattığı tombul elleri kavrarken masalsı sesine de ulaşmış oldum.

"Park Jimin." dedin ve teninin sıcaklığını yükselerek kalbime yansımasını hissettim. Sana hayran hayran bakan kıza ithafen özgüvenimi yükseklerde tuttum.

"Benim ismimi biliyor olmalısın."

Ellerimiz hızla ayrılırken gözlerindeki etkiyi görmek için göz göze gelmemizi sağladım. Işıltılı parıltılar, öylesine güçlü ve acayipti ki kanımın damarlarıma sığmadığını sandım. Bir yıldızı karşımda canlı canlı görmüş gibi aramızdaki çekimsel enerjiyi artırırken o an yıllarca kendime  itiraf edemeyeceğim ve gerçekliğinden korkacağım cümleyi, tek seferde dünyadaki tüm gerçek anlamlar sayesinde kurdum.

Sana ilk görüşte aşık oldum.

--

Karakterin ağzından yazmayı özlemişim yahu
Sanki hiç devam ettirdiğim hikayem yokmuş gibi buna başlamış olmam peki?

neyse çoğuna çok yakında final vereceğim zaten, np

sizi seviyoruuum, umarım beni ve bu kurguyu da seversiniiiz^_^

to: vmininpipisi

çünkü canım öyle istedi

çünkü canım öyle istedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



how did I fall in love with you? :: vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin