4.Bölüm

19 1 0
                                    

Hastanenin kapısından içeri girdim. Yanıma Aslı gelip "Hoşgeldiniz Deniz Hanım"dedi. Gülümseyip acelem olduğunu söyledim. Birkaç adım atamadan omuzumda bir el hissettim.
Arkamı döndüğümde karşımda Derin'i gördüm. Anlamıştım onu. Beni yalnız  bırakmak istemiyordu. Bir şeyler söylememe gerek yoktu beni anlaması için . O da biliyordu içimden geçenleri. Hatta belkide annemi bile affedemediğimi hissetmişti. Ama onunda benimle gelmesine,yardım etmesine izin vermeyecektim. Bu işte yalnız olmak istiyordum. Hayatımın doğrularını, gerçeklerini kendim bulmalıydım.Hayatımdaki en büyük yapboz parçası kayıptı ve onu ben bulmalıydım. Hayatım kocaman bir yalandı ama gercekleri bulmak beni bir yandan korkutuyordu .Ya herşey istediğim gibi olmazsa.Ya beni tanımak istemezlerse. Şimdi bu düşünceleri bir kenara bırakmalıydım. Derin'e "Senin bu işin içinde olmanı istemiyorum" dedim. Sanki bu şekilde karşılık vereceğimi biliyor gibi kafasını salladı.  Israr edeceğini anladigim an "Lütfen" dedim. Kısa bir kelime gibi gözüksede çok anlam ifade ediyordu benim için. Derin artık konuyu bambaşka bir yere çevirmişti."Valizin arabanın bagajında eve gelmeyeceğini biliyordum. Bu işte beni yanında istemiyeceğini de. Ama istediğin zaman beni arayabilirsin "
...
Acele ediyordum. Dosyaları saniyeler içinde açıp kapatıyordum. Gözüm sürekli kapıdaydı. Ses çıkarmamak için olağanüstü bir çaba sergiliyordum. Nefes alışverişimi bile kontrol ediyordum. Karşımda duran büyük kırmızı eski dosyayı gözüme kestirmiştim. Bir saattir buradaydım ve daha hiç bir  ipucu bulamamıştım. Artık son umudum o kırmızı  dosyaydı. En üstte duran kırmızı dosyayı almak için olağanüstü bir çaba gösteriyordum. Dosyaya yetişemiyordum. Etrafıma bakınmaya başladım. Herhangi bir merdiven yada sandalye aramaya basladım gözlerimle. Masanın yanındaki sandalyeyi gördüm. Sandalyeyi almak için bir hamle yaptığımda arşivin kapısı birden açıldı. Kapıyı açan kişi elindeki kahveye odaklanmış kapıyı kapatmaya calışıyordu. Ani bir hareketle  kitaplıkla duvar arasındaki boşluğa girdim. Kapıyı kapatan adam bana hiçte yabancı gelmiyordu. Hafif kilolu ve yaşı baya ilerlemiş bu gözlüklü adam hastanenin eski hademesiydi. Hastane tarafından çok sevilmiş olacak ki onu arşiv memurluğuna atamışlardı.Bunu düşünürken birden tebessüm ettim uzun zaman sonra ilk tebessümümdü.
...
20 dakikayı geçmişti heralde. Bacaklarım ağrımaya baslamıştı. Arşiv memuru hala odadaydı. Aslında hastane babamın hastanesiydi ama arşive gizlice girdiğimin bilinmesini istemiyordum. Artık sıkıntıdan patlamak üzereydim ki arşiv memurunun telefonu çaldı. Önemli bir telefon olacaktı ki ani bir refleksle açtı. Tek umudum o telefonun onu bu odadan çıkarabilmesiydi. Ama umutlarım beni hayal kırıklığına ugrattı.Telefonun çalmasi bile yerinden kaldiramamişti adamı. 20 dakika boyunca aynı manzarayı izlemek baymıştı beni. Derine mesaj attım. Olan bitenden kısaca bahsettim. Oda hastane arşiv memurunu danışmaya çağırttı. Adamin kapıdan çıkışıyla rahat bir nefes aldım. Aynı pozisyonda uzun süre durmak yormuştu beni. Acele etmem gerektiğini biliyordum. Adamın oturduğu sandalye kırmızı  dosyanin bulunduğu rafın önüne çektim. Sandalyeye çıkıp eskimiş ve tozlanmış kırmızı dosyayı elime aldım. Geleceğim bu dosyanın içinde yazanlara baglıydı.O kadar açıp bakmak istiyordum ki.Ama bunun icin zamanım yoktu.Dosyayı sırtımdaki çantanın içine koydum. Odadan çıkacakken odanın  kapısı tekrar aralandı hemen saklandım . İçeri uzun boylu genç bi çocuk girdi. Bu uçurumda gördüğüm çocuktu.İyi ama burada napıyordu.Benim gibi bir gözü kapıdayken bir taraftan rafları inceliyordu.Normalde hiç ilgimi çekmiyecek bi olaydı. Ama şu anda yapabileceğim baska bir şeyin olmaması nedeniyle mecburen o çocuğa odaklandım. Aradığı şey her neyse çok önemli bir şey olmalıydı. Hızlıca hareket ediyordu. Nefes alış verişini duyabiliyordum. Çok tedirgindi. Bende en az onun kadar tedirgindim. Çünkü kapi açılsa onunla birlikte bende yakalanabilirdim. Aradığı şey her neyse bir an önce bulabilmesi için dua ediyordum. Aslında ona istesem yardım edebilirdim. Ama kimseye yakalanmak tanınmak istemiyordum. Babamın hastanesinde hırsız gibi yakalanmak... Bu fikir ürkütücüydü... ...
Koridordan sesler gelmeye başladı. Karşımdaki çocuk paniklemeye başladı. Saklanacak bir yer aramaya başlamış gibiydi. Umarım aklıma gelen başıma gelmezdi..
..
Kapının kolu hareket edince karşımda duran çocuk daha da panikledi geri geri bana doğru ilerlemeye başladı. Benim saklandığım bosluğu farkedip yanıma saklandı. Başını  bana doğru çevirdiğinde şok geçirmis gibiydi. Bağırmak isteyip bağıramamış gibi..
Gözlerini ilk defa bu kadar yakından görmüştüm...

Dönüm NoktamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin