5.Bölüm

17 2 0
                                    

Gözlerinin büyüleyici etkisi benim ona bakmama alıkoyamıyordu.Bir çift  ela göz nasıl da böyle kendimden geçirmişti beni.Gözleriyle  bütünlüğünü beraberinde getiren kumral saçları ..Nefes alışverişindeki uyumuyla ağzından sessizliği bozan  teker teker kelimeler dökülmeye başladı.
"Senin burada ne işin var ? "
Gözlerimdeki tüm büyüleyiciliği ukala tavrıyla yerle bir oldu.Karşılık vermek için kendimi hazırlarken arşivin kapısı bir anda açıldı.İçeri giren kişiyi göremiyordum.Ama karşımdaki çocuğu korkutan biri olduğu kesindi.Bir şeyler söyleyeceğimi anladığı an eliyle ağzımı kapatıp diğer eliyle sus işareti yaptı.Onu korkutan kişi benim de paniklememe sebep olmuştu.Çekmecenin açıp kapanma sesleri bile kulağıma ürkütücü gelmeye başlamıştı. Yanımdaki çocuğun titremeye başladığını farkettiğim an bu adamın kim olduğunu daha da merak ediyordum. Kim olduğunu görebilmek için kıpırdadığım zaman adını bile bilmediğim çocuk beni ani bir  refleksle durdurdu."Ne yapıyorsun" diye bağırmak geldi içimden.Ama beni susturacak bir his vardı içimde...
Arşivdeki adam dışarı çıktı. Yanımdaki çocuk rahat bir nefes almış gibiydi.
Ellerim istemsizce titriyordu. Karşımdaki çocuk bir anda ellerimi tuttu. Kalbimin ritmi daha da hızlandı. Kafamı kaldırıp bir şeyler söylemesini bekledim.Ama ağzı bıçak açmıyordu. Bu sessizlik benim sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Ellerimi aniden avuçlarının arasından çektim.
"Çekilir misin ?"
Gülümsemekle yetindi. O ukala tavrından eser kalmamış gibiydi. Bu yüzden herhangi bir şey daha söyleyip yeni bir diyaloga girmek istemedim. Gözlerimi üzerinden çekip yürümeye başladım. Kapıya kulağımı dayayıp birinin gelip gelmediğini kontrol ettim. Kimsenin gelmediğinden emin olduğumda kapının kolunu açtım. Koridor bomboştu. Kapıyı kapatmak için yöneldiğimde uçurumdaki çocuk bana bakıyordu...
Koridorda koşar adım yürümeye başladım. Arkamdan biri seslendi...
"Selam Deniz Hanım! İki gün görüşmedik diye selam da mı vermiyorsun?" Burak.. Çocukluk arkadaşım. Gülümseyerek sitemde bulunmuştu ve haklıydı kendi açısından. Yaşadıklarımı bilmiyordu. Çağlar ile ilişkimin bittiğinden haberi yoktu.Çağların ulaşabilmesini istemediğimden dolayı telefonum kapalıydı uzun zamandır.
"Burak!" dedim gülümseyerek.
"Burak tabii! Adımı unutmaman bile güzell!" Bu sitemlerde bulunurken gülmesi apayrı bi mevzuydu. "Hadi odama geçelim.Bol bol konuşuruz."
"Sen ve konuşmak! Hayret" dedim kahkahayla. Neşem açılmıştı. Kardeşim gibi sevdiğim bir dostumdu. Bu şekilde şakalaşarak odasına doğru yürümeye başladık...
İçim içimi yiyordu. Dizlerimin üstünde duran sırt çantasından gözlerimi ayıramıyordum. O dosyanın içinde yazanlar benim tüm dikkatimi ve merakımı üzerinde topluyordu. Elimde duran çay bardağını masaya bırakırken çıkardığım ses odanın sessizliğini alt üst etmişti.
"Yeterli mi?"
"Anladım ne yeterli mi?"
"Bu kadar sessizlik! Deniz bişey mi var bilmediğim? " kafamı salladım.
"Çok şey."
...
Burak'ın tüm ısrarlarına rağmen Çağlar'la ayrılmam dışında başka birşey söylememiştim. Anlatınca aynı şeyleri tekrar yaşamaktan korktum belkide.
Asansörün önüne geldiğimde telefonumun cebimde olmadığını farkettim. Çantamı açıp içine baktım ama telefonum oradada yoktu. Burak'ın odasına doğtu ilerlemeye başladım. Birkaç dakika içinde Burak'ın odasının önündeydim. Kapının kolunu açmamla birlikte karşımda gördüğüm ilk kişi o uçurumdaki çocuktu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 21, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dönüm NoktamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin