Alena Greengrass
Evan ile ayrılığımızın birinci haftası gayet harika gidiyordu.Neredeyse hiç aynı ortamda bulunmamıştık.Çünkü o çoğu derse girmiyor bense yemeğe inmiyordum.Genelde mutfağa gidip evcinlerine yemek emrediyordum. Herkes şaşkındı.Çünkü sorunsuz ve herkesin kıskandığı bir birlikteliğimiz vardı.Bu bir hafta içerisinde neredeyse hiç kavga olmadı.Fakat belki de en garipsediğim olay Bellatrix'in bana soğuk davranmaya başlamış olmasıydı.Onun dışında Lucius gelip bana herhangi bir açıklama yapmamıştı.Sanırım Evan ona neden ayrıldığımızı anlatmamıştı. Jane yalnız kalmak istediğimi anlamış ve üçüncü günden sonra beni rahat bırakmıştı.Sanırım Lola da ona patlamamdan korkuyor bir şey demiyordu.Ve şu an bende göl kenarındaki yaşlı bir ağacın altında oturmuş karşı taraftaki diğer ağacın altında oturmuş kitap okumaya çalışan ama gözlerinin sürekli aynı yere takılıp kalmasından odaklanamadığını anladığım Remus Lupin'i seyrediyordum.Potter ve Black'e göre daha sakindi.Ama sakın ha yanlış anlamayın.Normalde o da tam bir baş belasıydı.Bütün kavgalarda o da vardı.Pettigrew'a göre ise daha özgüven sahibiydi.Ama Lola'nın söylediklerinden hatırladığım kadarıyla ona aşık olan çok kız vardı.Ama o kimseyle bir birliktelik kurmuyordu.Akıllı çocuk! Asıl aptal olan biz sevgili yapanlarız. Gerçi ben artık sevgilisi olmayanlar sınıfındayım.Lupin'i sanırım biraz fazla seyretmiştim çünkü kitaptan kafasını kaldırmış bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırdım.Ama o kalkıp yanıma gelmişti.
"Merhaba." Yakışıklıydı. Zeki olması da ona ayrı bir hava katıyordu.Ama bugünlerde biraz kezbanım yapacak bir şey yok.
"Git başımdan!" Cidden ne ara bu kadar kezban oldum ben?
"Sakin ol.Tamam gidiyorum." O sırıtarak giderken elindeki kitap dikkatimi çekti. Panzehirler ve Tamzehirler.Merlin adına bu kitap benim!Lupin'de ne işi var bunun?
"Bekle!Kitabım neden sende acaba?"
"Ne?" Tuttuğu kitabı gösterdim.
"Elindeki kitap.O benim." Lupin şüpheyle bana bakıyordu.
"Ne saçmalıyorsun?"
"Cidden aptal mısın Lupin!Elinde duran kitap bana ait diyorum sana." Kitaba baktı.Hala inanmamıştı.
"Bak üstünde ne yazıyor. 'A.C.G' Yani Alena Cressida Greengrass." Remus'un gözleri şaşkınlıkla büyüdü.
"ACG sen miydin?"
"Evet.Şimdi kitabım sende ne arıyor söyler misin?"
"Ben bunu 1 ay önce mutfakta buldum.Evcinleri atmak üzereydi ama ne olduğuna bakmak istedim ve ilgimi çekti."
"Kaybetmiştim."
"Ah şey geri almak istersin o zaman."
"Evet isterim." Kitapta hemen hemen her hastalığım her türlü büyünün panzehiri yani tedavisi vardı.Bunun üstüne bir de her detayla ilgili notlar almıştım.Kaybettiğimde kafayı yemiştim.Evan yeni bir tane alma önerisinde bulunmuş ama üzerine yazdığım onca nottan sonra boşvermesini söylemiştim.
"Oradaki her panzehirin çözümüne inanıyor musun yani sence gerçekten işe yarar mı?"
"Çoğu yarıyor.Hemen hemen hepsini denedim.Sadece bilirsin buralarda pek kurtadam yok.O yüzden kurtadam panzehirini deneyemedim.
" Sanki bir an için heyecanlandı gibi oldu ama hemen toparladı.Niye heyecanlandıki bu?
"Greengrass kitap birkaç gün daha bende kalabilir mi?Tam bitirmedim de." Ayda yılda bir başıma gelen iyilik yapma isteğim kendini gösterdi.
"Buradan defolup gidersen kalabilir." Gözleri sevinçle parladı.
"Çok çok teşekkürler.Gerçekten."
"Lupin,mümkünse sessiz defolup git." Hemen kendi oturduğu ağacın oraya gitti ve eşyalarını toplamaya başladı. Bense gözlerimi kapattım ve depresyonuma geri dönmeye çalıştım.
Tabi bu mümkün olmadı.Çünkü Remus Lupin yanımdan geçerken bir dala takıldı ve yere düştü.O kalkarken ben tekrar depresyona girmeye çalıştım ama bu seferde taşımaya çalıştığı tüm kitaplar yere düştü.
"LUPİN!"
"Pardon pardon gidiyorum. " O gittiğinde etraf her zamanki gibi sessizleşmişti.Bu seferde ben sıkıldım ve depresyona girmemeye karar verdim.Lupin'den 10 dakika sonra bende içeri girdim.Ben ilerlerken karşı taraftan da Bellatrix geliyordu. Beni gördüğünde soğuk bakışları daha da soğudu. Yanından geçip gidiyordumki bağırdı.
"Bekle!"
"Ne var?" Söyleyeceklerini toparlamaya çalışıyordu.
"Bak Lena seni severim yani bilirsin. Ama aptallık ediyorsun." Ah konu biricik arkadaşı Evan'dı.
"Merlin adına Bella!Beni aldattı." Bellatrix bağırdı.
"Hayır aldatmadı.Sadece yalan söyledi o kadar!"
"Hep yalan söylüyor.Her zaman bir nedeni vardır belki diye düşündüm. Her zaman affettim hatta sorgulamadım bile.Ama bu bardağı taşıran son damlaydı.O orada Courtney ya da belki de Sasha belki de ikisi ile birlikteydi ve-"
"Bunu nereden biliyorsun kendi gözlerinle gördün mü?"
"Hayır ama-"
"Kimden duydun böyle bir şeyi peki!"
"Söylersem o kişiyi hastane kanadında bulacağıma eminim."
"Doğru.Belki mezarda bile bulabilirsin."
"Bunun bir önemi yok."
"Bak sana ne söyledi tam olarak bilmiyorum ama Evan seni aldatmadı. Aldatmaz da.Bunu asla yapmaz! Ayrıca o iki kız da Lucius'un gönül eğlendirdiği iki sürtük.İkisi de birgün Malfoy olmak istiyor.Ama sanırım Sasha o gün Evan'ı hedef belirlemiş. Senin yerini almaya kalkmış anlayacağın.Sürekli öpmeye çalışmış falan.Ama Evan her defasında onu Lucius'a geri göndermiş.En son Evan başka bir tarafa bakarken yaklaşmış ve Evan döndüğünde hemen dudaklarına yapışmış.En sonunda Evan ona iğrenç bir sürtük olduğunu ve eğer ona bir daha yaklaşırsa veya bunu sana ya da herhangi birine söylerse ailesine bir mektupla onun yattığı tüm erkeklerin adını vereceğini söylemiş.Sasha yani sürtük de ağlayarak özür dilemiş.Olay bu yani."
"Sen nereden biliyorsun peki?"
"Benim dostum diyebileceğim çok fazla kişi yok.Sen de benim dostlarımdan birisin Evan da.Sizin haber yayıldığında sinirlenip Evan'a sordum o da seni aldatmadığını söyledi.Ama senin de onu sevdiğini bildiğimden o kızları buldum.İkisini de bir güzel patakladım ama Courtney olan kafasının güzel olduğunu ve Evan'a senle beraberken yürüyecek kadar aptal olmadığını söyledi.Diğeri ise en sonunda dayanamadı ve anlattı.Ama bu sefer de Evan gördü ve ona güvenmediğimi düşündü. Bana 'Sen de onun gibi bana güvenmiyorsun.'dedi.Bir daha da konuşmadı.Ben Evan'la beraber büyüdüm ve bu durum beni üzdü. Benimle normal şartlar altında barışmıyor.Bunu sana anlattığımı öğrenirse asla barışmaz.Ama düşündüm ki eğer siz barışırsanız beni de affeder.Ta da mutlu son."
"Ben aptalım sanırım. "
"Çok güvendiğin birinden duymuş olmalısın.Yoksa kimse bu kadar aptal olamaz.Özellikle sen hiç olamazsın."
"Aptalım."
"Evet öylesin.Şimdi git de kendini affettirmeye çalış.Kütüphanedeydi en son." Arkama bile bakmadan kütüphaneye koştum.Merdivenlerden az kalsın düşüyordum ama yine de daha hızlı koştum.Kütüphaneye girdiğimde her bölüme baktım. Sonunda bulduğumda Sasha'ya sarılıyordu.Evet tam olarak Sasha'ya sarılıyordu.
"Evan sen çok iyi birisin ben çok şanslıyım teşekkür ede-" Ben oradan yavaşça uzaklaşmaya çalışırken beni fark etti.Sasha geri çekildiğinde Evan bana doğru döndü.
"Lena!"
"Midemi bulandırıyorsun." Kütüphaneden çıkarken bu sefer peşimden geldi.
"Bak şu koşullar altında az önceki şeyin yanlış gözüktüğünün farkındayım ama göründüğü gibi değil. "
"Biliyor musun?Boşver! Cidden salla gitsin.Sonuçta teknik olarak ayrıyız istediğin her şeyi yapmakta özgürsün.Tabi ben de öyle." Ben giderken o da kendi kendine bağırdı.
"Merlin!İşler ne ara bu kadar karıştı?"Sirius Black
Peter'ın söylediği şarkı dilime dolanmıştı ve sabahtan beri etrafta bu lanet şarkıyı mırıldanıyordum.Sorun şarkı mırıldanmam değil, şarkının çocuk şarkısı olmasıydı.
"Daddy Finger,daddy finger where are you?Here I am,here I am.How do you do?" Derken merdivenden inen biri omzu geçirdi.
"Ulan yavaş biraz ya!Omzum çıktı.Goril misin nesin!" Ben omzumu ovmakla meşgulken karşıdaki konuştu.
"Sensin goril!" Sesin sahibinin Alena olması sessizce küfretmeme neden oldu.
"Ne yaptın sen kızım! Minicik bir şeysin yarattığın etkiye bak."
"Ben senin kızın değilim ve de minicik falan da değilim." Sırıttım. Onu özlemiştim.
"Miniciksin." Kaşlarını çatarak bana baktı.
"Sensin minicik!" Sonra da beni şöyle bir süzdü.Okuldaki çoğu erkeğe göre uzundum zaten,bunu laf olsun diye söylediği belliydi.Tek kaşımı kaldırarak ona baktım.
"Tamam belki de değilsindir." Kahkaha attım.
"Bu arada sen az önce ne söylüyordun öyle?" Gülümsemem söndü.
"Hiç." Gülümseme sırası ondaydı.
"Yok yok.Daddy finger falan diyordun sen!Ahahaha Black sen neden yemek yemeyen çocuğa ilgisi dağılsın diye söylenen o aptal şarkıyı söylüyordun, aptal mısın sen?"
"Hiç de söylemiyordum öyle bir şey." Gülerek konuştu.
"Hadi hadi.Tekrar söyle."
"Hayır." Yine soğuk soğuk baktı.
"İyi. " Merdivenlerden geri iniyorduki o tatlı merdivenler yer değiştirdi. Düşmek üzereyken yakaladım.Her romantik anda olduğu gibi biz de çok yakındık.Sanırım ilk kez bu kadar fazla yakındık.Dayanamayıp o sözleri söyledim.
"Daddy finger,daddy finger where are you?" Cidden ne yaptım ben az önce.Ben az önce ne yaptım öyle?Merlin ben az önce ne yaptım? Ne yaptım ulan ben az önce? Derken bu seferde o konuştu.
"Here I am here I am.How do you do?" Daha sonra kahkaha attı ve geri çekildi.
"Cidden Black bana bunu yaptırdığına inanamıyorum!" Daha sonra merdivenlere oturdu ve kahkaha atmaya devam etti.Ama daha sonra ağlamaya başladı.Benim ona şaşkınca baktığımı fark etti.Bu sefer de bir yandan ağlamaya bir yandan gülmeye başladı.En sonunda zorla konuştu.
"Cidden kafayı yemeye başladım ben." Yanına oturdum ben de.
"Cidden yavru köpeklerden nefret ediyor musun?" Bana döndüğünde bu sefer o şaşkındı.
"Ne?"
"Yavru köpeklerden nefret ediyorum demiştin.Cidden ediyor musun?"
"Kedileri tercih ederim." Yüzümü buruşturdum.Kedilerden nefret ederdim.
"Ama yavru köpeklerden de nefret etmiyorum.Bazen sevimli olabiliyorlar." Gülümsedim.
"O halde çekirge yarın öğleden sonra kütüphaneye gel ders çalışacağız." Bu sefer de o yüzünü buruşturdu.
"İstemiyorum."
"Mecbursun." Bir müddet bana baktı.
"Of ya tamam.Yüce McGonagall için."
Yine yüzü düşmüştü ama onu mutlu etmeyi kendime görev edinmiştim. Ayağa kalkarken konuştum.
"Mommy finger,mommy finger where are you?" Yine kahkaha attı ve devam etti.
"Here I am here I am.How do you do?"Multi:Remus Lupin
Bugün kuzenim bizdeydi.Kendisi 2 ya da 3 yaşında falan,Tüm gün bu şarkıyı dinlemek zorunda kaldım.O yüzden dedim ki neden bu şarkıyı kullanmayayım?Neden hep romantik şarkılar falan olmak zorunda sanki.Bence gayet güzel oldu asfsgdhd.
Dinlemek isterseniz Finger şarkısı yazıp dinleyebilirsiniz.
Bu arada lütfen yorum yapın siz yorum yaptıkça ben mutlu oluyorum.
Hoşçakalın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Zamanlar Hogwarts
FantasyAlena Greengrass.Slytherin'in en efsanevi cadısı.Slytherin'e o kadar bağlı ki gözü Gryffindor'un yakışıklı çapulcusunu bile görmüyor.Belki yavaş yavaş gözü açılmaya başlar,kim bilir.O halde muziplik başlasın!