"Chanyeol yapabilirsin!" Elimi yumruk yapıp havaya kaldırdım. Yapamayacağını biliyordum fakat sevgili olarak ona destek olmak görevimdi.
Chanyeol bana gülümseyip ilerlemeye başladı. Tekrar yerime oturduğumda Luhan'ın garip bakışlarıyla karşılaştım.
"Siz sevgili misiniz şimdi?"
"Evet neden?"
"Arkadaşına destek oluyor gibi görünüyorsun..." Anlamayarak ona baktım "Chanyeol yapabilirsin" Beni taklit edip önüne döndü. Ne deseydim başka sabahtan beri bir tane bile lobut devirememişti. Asıl anlamadığım bowling'e gelme fikride kendisinden çıkmıştı!
Atışını gerçekleştirdiğinde sonuç kimseyi şaşırtmamıştı. Yüzümü buruşturup ona baktım. Takımın kazanması için 1 sayıya ihtiyacımız vardı. Tek bir tane daha bile vursa yeterdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ayağa kalkıp onun yanına gitti 2. Atışını yapacaktı. Sonumuz Chanyeol'ün atışına bağlıydı.
"Chanyeol gerçekten her atış konusunda başarısız olduğunu düşünmeye başlıyorum..."
"Yardımcı olmuyorsun..." Başını sallayıp önündeki işe devam etti. Topun çok etkisi varmış o yüzden yarım saat üzerinde düşünüyordu. Yinede sonuç aynıydı.
"Chanyeol," elimi uzatıp sağ elini tuttum "beni düşün..." Parmak ucuna çıkıp kulağına yaklaştım "çıplak."
Geri çekilip yüzüne baktığımda donuk bir şekilde bana bakıyordu. Gülümseyip hızlı bir şekilde yerime gidip oturdum. Biraz utanmıştım. Bir hafta olmasına rağmen birlikte olmamıştık. Aslında bu normal ama bizim için normal değildi çoktan 8 kere oluruz diye düşünüyordum.
Çığlıklar kulağımı doldurduğunda başımı sallayıp gerçek dünyaya döndüm.
"İnanamıyorum Chanyeol hemde 4 tane!!" Jongin bağırarak sevgilimin yanına gitmişti. O niye gidiyordu? Ben buradayken.
"Ne söyledin ona?" Luhan başını bana dönüp sordu. Omuz silkip sevgilimin yanına gittim. İşte ben sevgilime böyle destek olurdum!
"Harika- Nereye??" Yanına gittiğimde konuşamadan beni bileğimden tutup çekiştirmeye başlamıştı.
---
"Baekhyun..." Anlamayarak ona baktım "Beni insanların içinde tahrik etme" açıkladığında gözlerimi devirdim.
"Beni tahrik etme baekhyun, bana sürtünme baekhyun, öyle konuşma baekhyun..." Kendi kendime konuşmaya başladım. Delirmiştim sonunda bravo Park Chanyeol.
"Baekhyun,"
"Ne? Dokunmuyorum bir şey de söyleyemiyorum hatta bak sana bile bakmıyorum" arkamı dönüp çıkacağım an kolumdan tutup kendine çekmişti. Şuan tuvalettedik ve bir haftada ne öptü nede bana dokunmuştu. Tabiki sinirliydim.