Seven İnsan

808 47 41
                                    

-Bir dahakine ben de yapacağım demiştim Hilal.

-Yapamazsın.

-Şeref sözü verdim Hilal.

-Sen böyle bir insan değilsin. Kalbin buna elvermez.

Konuşmakta zorlanıyordu Hilal. Gözleri yarı kapalı bir şekilde ne Leonu ne de elindekileri net olarak seçebiliyordu.

-Sen değil miydin şayet ben senin yerinde olsaydım bir an bile tereddüt etmezdim diyen. Ben neden edeyim! Beni buna sen zorladın.

Yüzündeki ıslaklıkla yerinden fırladı Hilal.

-Leon sen çok kötüsün! Hamile kadın suratına su fırlatılarak uyandırılır mı?

-Ben artık zalim bir insanım Hilal. Zalim, aç ve beceriksiz... Hem zaten kalkman lazım. Annemler gelecek biliyorsun. Annem, annen, abin olan abim.

-Leon ben çok tembel oldum değil mi? Tüm gün uyuyorum.

Şimdi uyuma gibi bir lüksü yoktu kadının. Pazar torbalarını böyle tek başına sırtlanmak zorundaydı.

-Hilal teyze! Sen niye beni dinlemiyorsun ama? Ağır iş yapma demedim mi? Bekle beraber taşıyalım şunları.

-Sen de mezara koyuyorsun bizi!

Tüm torbalar eve taşındığında Hilal divana oturarak Onurun konuşmasını bekledi.

-Biliyorsun meseleyi. Kızı da ikna ettim. Dedesini de. Şu okul bir bitsin. Kavuşacağız.

-Hala ismini söylemedin ama!

-Sen de söylemedin pamuğum. Sen de o yakışıklı sarışınının adını söylemiyorsun.

-Kimseye söyleyemedim ki. Bir ara haykırıyordum. Baktım faydası yok. Şimdi susuyorum. Bazen kendime bile söyleyemiyorum. Özlem dilimi lal ediyor. Ama sen öyle değilsin. Senin sevdiğin yanında. Hem ileride öğrenmem gerekecek zaten.

-Smyrna.

-Efendim?

-Smyrna diyorum, kızın adı Smyrna. Dedesi Yunan. Sonra...

-Onur. Sus. Lütfen, sus. Başka şeyler hatırlatıyor bunlar bana.

-Onu mu?

Kafasını sallayıp pencereden dışarı baktı kadın. Bu tesadüfler onu üzmekten başka bir işe yaramıyordu.

-Bize düzgün, sürme falan lazım.

Mehmetin dedikleriyle gülmesini tutamadı Hilal. Elindeki ilaçlı bezi düşürmemeye çalışarak kıkırdıyordu.

-Mehmet hadi diğerleri neyse de sen ne yapacaksın? Bıyıklarına mı çekeceksin sürmeyi?

-Ben değil ki! Diğerleri giyecek kıyafetleri.

-Ben sürmeyi nereden bulacağım?

-Kadın değil misin sen bul işte. Ablandan al.

-Vasiliden kağıt almak ablamdan sürme almaktan daha kolay ama. Bir yakalanırsam...

-Hadi ama! Önemli diyorum. Naz yapmasan mı? Fazla naz Mehmet usandırır.

-İstediklerini alamayınca agresifleşen bir insanın Mehmet. Korkmalı mıyım?

Dedikleriyle bu sefer ikisi de gülmeye başladılar.

Gökyüzündeki Hilal Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin