Herkes gözlerini Ege'ye çevirmişti. Ben bile Ege'ye bakıyordum şaşkın şaşkın. Nerden biliyorlar diye düşünüyorlardı. Bunu yüzlerinden anlamam çok kolaydı.
Doruk birden bana döndü ve bende ona döndüm. Doruk anladım manasında kafasını aşağı yukarı sallayıp tekrar Ege'ye döndü.
- Evet doğru.
Doruk boş bir masadan iki tane sandalye çekti. Birine kendisi oturdu ve diğerine de ben oturdum.
O sıra Doruk ne düşünüyordu hiç bilmiyordum ama çok merak ediyordum.
Ege'nin adımı söylemesiyle Eda biraz sarsılmış gibiydi. Çünkü beni nerden tanıyacağına dair hiçbir fikri yoktu. Bu demek oluyor ki ben , Doruk , Ege dışında Ege'yle konuşmalarımı kimse bilmiyordu.
Bu soğuk ortamı dağıtmak için Ege'nin yanındaki çocuk saçlarını savurup '' Bende Berk , memnun oldum Deniz ALKAN.'' dedi gülümseyerek.
Bende gülümseyerek ''Memnun oldum , Berk.'' dedim.
Artık bu ortamdan uzaklaşmak istiyordum. Çünkü buranın o soğuk havası beni boğmuştu.
- Neyse , tekrar tanıştığıma memnun oldum. Biz kalkalım. dedim gülümseyerek.
Hepsi gülümsedi tabi ki Eda dışında. Berk iyi çocuktu sevmiştim. O tatsızlıklara rağmen benimle iyi geçinmişti. Şuan Eda'nın olay çıkardığından eminim. Neler olduğunu hiç merak etmiyordum.
Sınıfa geldiğimizde neredeyse öğretmende gelmek üzereydi. Öğretmen gelir gelmez herkes ayağa kalkıp ''Günaydın!'' dedi.
Öğretmen de ''Günaydın.'' dedikten sonra ''Bugün yerleriniz değişecek. Şuan ki düzen sadece ilk güne ait bir hediyeydi.'' dedi.
Ben Doruk'un yanından gitmek istemiyordum. Çünkü yanıma gelecek kişiden çok korkuyordum.
Yanıma kahverengi saçlı bir kız oturdu. İyi bir kıza benziyordu.
- Selam , ben Nazlı.
- Bende , Deniz. Memnun oldum.
- Bende.
Çok tatlı ve cana yakın bir kızdı. Ondan hoşlanmıştım. Doruk'un yanımdan gitmesine üzülsemde içim rahatlamıştı.
**************
Nazlı'yla çok iyi anlaşmıştım. Sevecen , deli dolu bir kız. Bugün bizim eve gidip onunla ders çalışacaktım.
Doruk'la vedalaştıktan sonra babamın arabasına binip gittik.
Arabada kimse konuşmadı. Bu sessizlik bir garipti doğrusu. Ama neyse o kadar da önemsememeliydim bence.
Eve geldiğimizde Nazlı evin içini boydan aşağı süzdü. Gülmemek için kendimi tutuyordum. ''Waow!'' dediğinde kardeşim gülümsemişti. Ben ise hala kendimi tutuyordum.
- Babacım biz odamdayız!
- Tamam kızım!
Babama odama gittiğimizi söyledikten sonra Nazlı'yı odama götürdüm.
- Sizin ev baya büyük ve güzelmiş.
- Teşekkür ederiz.
Nazlı biraz da açık sözlüydü. Bu huyunu seviyordum. Çünkü yalan söylemekten nefret ederdim. Hatta söylediğimi bile bilmiyorum.
- Sana ders çalışırız dedim de , boşver. Daha sınavlara var. Yaklaşık 1 ay. Hem tanışıp kaynaşmamız lazım , değil mi?
Nazlı'nın bu sözleri üzerine ona gülümseyip tamam anlamında başımı salladım.