- 6 -

252 16 4
                                    

Ege'nin ağzından...

Ben ve Doruk birbirimize bakarken Deniz birden bana doğru döndü. Birden dönünce ayaklarını çapraz atmıştı ki bunu farketmemiş olmalı. Bana biraz daha yaklaşmaya çalışırken kendi ayağına takılıp yere düşüyordu. Eğer ben tutmasaydım.... Kollarım arasına düşmüştü. Aslında düşmemişti , ben tutmuştum.

Ağzını açıp özür dileyecekti ki birden ağzını kapattı ve benim gözlerime baktı. İkinci kez böyle bakışıyorduk. Ona her baktığımda nefretim gittikçe büyüyor ve bana karşı çıktığı zamanları hatırlıyordum. Bu yüzden nefret ediyordum. Bana karşı çıktığı için!

Nefret ediyordum ondan. Kesinlikle! Bu parti de onun işini bitirecektim. Her şeyi planladım. Her şey tamam. Sadece akşam eksik.

'' İyi misin?'' dedim rolümü oynamaya devam ederek ve Deniz'de kollarımı bırakıp ayakta durmaya başlamıştı.

''Evet.'' dedi yere bakarak.

Doruk'un bakışlarını görmüştüm. Çok sinirliydi. Anladım kıskanmıştı. Belli ki Deniz'i seviyordu. Onun her halini bilirdim ben.

Doruk'un küçükken bana düşman olmasını sağlayan olay gibiydi. Yine yanlış anlıyordu. Ben sadece rol yapıyordum. Sadece rol...

''Peki , akşam görüşürüz.'' dedim ve oradan ayrıldım.

Okula girer girmez herkesin gözü bendeydi. Berk ve Eda koşarak gelmişlerdi. Tabi Ege Saygıner bir gün okula gitmese olay olur. Doğru.

''Ege seni dün ne kadar merak ettim biliyor musun?'' dedi Eda telaşla.

Bende elimi kibrit kutusunun büyüklüğünde bir kutucuk yaparak Eda'ya gösterdim.

''Bu kadarcık mı?'' dedim ciddi bir tavırla.

''Ege dalga geçme. Zaten hemen o kızın yanına gittin. Gördüm. Keşke önce bizimle konuşsaydın.'' dedi birden Eda.

''Siz yoktunuz , ne yapayım?'' dedim alaycı bir tavırla.

''Gelmeni bekliyordum. Sınıfımızın penceresinden gözledim seni hep. Sonra da o kızın yanına gittin , gördüm Ege.'' dedi ciddi bir tavırla.

''Bak kızım , seninle uğraşacak vaktim yok. Bir planım var ve planım gayet iyi işliyor. Sizde yakında görürsünüz.'' dedim ciddi bir tavırla.

''Ne planı abi? Ne diyorsun yine sen? Kime taktın kafayı? Oğlum uğraşma Deniz'lerle!'' dedi Berk endişeli bir tavırla.

Neden bu kadar endişeleniyordu? Yoksa... Hayır. Olamaz. Yoksa Berk de mi Deniz'i seviyordu? Bunun olmaması lazım. Asla Berk'i üzmek istemem. Doruk'u o kadar çok sevmesemde, Berk'i çok fazla seviyordum. Ama bu plan uygulanacak. Artık çok geç.

''Yoksa sen...'' dedim birden endişeyle ve Berk birden sözümü kesti.

''Saçmalama! Oğlum sadece başına bela alma. Birinden kurtulsan diğerini bulaşıyorsun. Bunlar kimin neyin nesi bilmiyoruz ki. Değil mi?'' dedi sinirle.

''Ne belası? Yine ne yaptın Ege?'' dedi Eda.

Al işte kazık yerden gelmişti soru. Ne yaptın? Suç işledim Eda. Karakolluk falan oldum. Sanane kızım , of. Neyse o bu akşam bana lazımdı. İyi davranmalıyım.

''Babamla yaşadığım dünkü maceralar.'' dedim ve Eda'nın belinden tutup kantine doğru yürüyordum. Berk'te bizi takip ediyordu.

Eda tam ağzını açıcaktı ki fark edip açmasını engel oldum:

- Sorma hiç. Babamdan bahsetmek istemiyorum. dedim gülümseyerek.

O da bana gülümsedi.

Deniz'in ağzından...

EGE DENİZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin