Teşekkürler...

15 1 0
                                    

"Ne işin var burda? Sana diyorum. Duymuyor musun?"

Sokağın ortasında bağırıyordum ama karşı taraftan ses gelmiyordu buda beni iyice delirtiyordu.

"Dilini mı yuttun? Cevap versene"

Kolumdan kavradığı gibi kendine çekti beni. Tam anlamıyla burun burunaydık. Kolumu öylesine sıkıyordu ki biraz daha kuvvet uygulasa garanti kıracaktı. "Canımı acıtıyorsun bırak kolumu. Hamit canım acıyor"

"Ne oluyor orada?" diye bir ses duyuldu sokağın başından. Hamit o panikle beni yere fırlatıp kaçtı. Kaldırımın kenarına kaşımı çarptım.

"Eflal! Eflal iyi misin?"

Kafamı kaldırdım zaman Alper ile karşılaştım.

"Kaşın kanıyor. Kalk gidiyoruz"

"İyiyim ben yok bir şeyim." Doğrulup kaldırım kenarına oturdum.

"Eflal kaşın kanıyor ne demek iyiyim ya?"

"Alper panik ortamı yaratma. Ufak bir yara sadece. İyiyim" dedim ve ayağa kalktığım gibi basım döndü. Düşmek üzereyken Alper sıkıca belimden kavrayıp tuttu beni.

"İyi olduğun çok belli. Yürü bize gidiyoruz" dedi. Elini belimden çekmeden yürümeye başladık.

"Dur!"dedim.

"Ne oldu yine?"

"Bulut. Bulut orda." dedim ve apartman kapısını gösterdim. Elini yavaşça belimden çekip koşarak Bulut'u almaya gitti. Bir eliyle Bulut'un zincirini tutarken diğer eliyle belime sarılmış yürümeme yardım ediyordu. Apartmanı çıkarken zorlanmıştım çünkü diz kapağımda da yara vardı. Eve girdiğimizde Alper beni koltuğa oturtup banyodan pamuk yarabandı ve tentürdiyot alıp geldi. Tentürdiyotu kaşıma sürerken canım yandı ve kendimi geri çektim. Bana doğru yaklaşıp yavaşça yaranın üzerine üfledi ve bunu pamuğu her dokundurduğu zaman tekrar etti. Ardından yara bandını yavaşça yapıştırdı. Dizimdeki yara çok büyük değildi onunda temizlemek için pamuk hazırlarken 'Ben hallederim" dedim ve pamuğu elinden almaya çalıştım.

"Sen çok konuşma istersen"dedi ciddi bir tavırla. Pamuğu kenara koyup birden ayaklandı. Odasından bir makasla geri geldi.

"Ne yapacaksın onunla?"

"Pantolonunu keseceğim."

"A aa niye?"

"Eflal görmüyor musun zaten yırtıldı. Temizlemem lazım yoksa mikrop kapacak. Bu halde de temizleyemiyeceğime göre..." dedi ve bacağımı kaldırıp kendi bacaklarının üzerine koydu. Çok zarar vermeden pantolonunu diz kapağını kesti. Yavaşça pamukla yaramı temizledi. "Merak etme bir pantolon sözüm olsun sana"dedi ve gülerek bana baktı.

"Tarz oldu ya bu böyle. Yenisine gerek yok."dedim ve bende gülerek ona baktım. Pansumanı bitirdikten sonra çöpleri atıp tekrar yanıma oturdu. "Eflal kimdi o çocuk?"dedi.

"Boşver yaa"

"Bunun boş verilecek bir tarafı yok. Sana zarar verdi. Ben gelmeseydim daha çok zarar verebilirdi."

"Vermezdi"

"Nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsun."

"Çocuğu tanıyorum da ondan. Bu dünyada en son zarar vereceği kişilerden biriyim."

"Kim bu çocuk?"dedi. Bu konuda konuşmak istemiyordum. "Ben artık eve gideyim."dedim ve ayağa kalktım.

"Olmaz öyle şey. Bırakmam burda kalacaksın"

"Alper lütfen eve girmek istiyorum."

"Tamam o zaman bende geliyorum."

"Nereye?"

"Senin eve. Bu halde bırakmam seni. Sen burda kalmazsan ben sende kalırım."

"Abartıyorsun."

"Sen mi burda kalacaksın yoksa ben mı sana geleyim."

İsrarından çeviyemecektim anlaşılan. Geri koltuğa oturdum. "Haa şöyle."dedi ve odasına girdi. Bulut garibim kenara bir yere sinmiş uyuyordu. Alper yanıma geldiği zaman "Ama bu sefer sen yatağında yatacaksın."dedim.

"Bunu kabul etmeyeceğimi biliyorsun."

"Ama..."

"Eflal sinirlendirme beni. Yatağın üzerine bir şeyler bıraktım. Değişirsin üstünü."

"Peki"dedim ve odaya girdim. Yatağın üzerine bıraktıklarını giyip tekrar yanına döndüm. Kahve yapmış beni bekliyordu.

Bir iki saat muhabbet ettikten sonra odaya gitmek için müsaade istedim. Gülümseyerek kafasını eğdi. Bulut'u yattı yattığı yerden alıp peşimden geldi ve uyandırmadan yatağa bıraktı. Odadan çıkarken "Alper"diye seslendim. Dönüp baktı bana "Teşekkür ederim. Tekrardan." gülümseyerek bana baktı ve iyi geceler deyip ışığı söndürdü...

Bir Başka BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin