İnsanların Arasına Karışmak

16 1 0
                                    

Şimal'e söz vermiş olmasam gitmezdim. Ama söz ağızdan bir kere çıktı. Gece kanepede sızıp kalmışım. Bulut ise havlumu odadan sürükleye sürükleye çıkarmış onun üstüne yatmış. kanepeden kalkıp lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Dolaba bir göz gezdirip bir yırtık pantolon, salaş bir tişört ve bir oduncu gömleği geçirdim üstüme. Hafif bir göz makyajı yapıp salona döndüm. Bugün dersim yoktu Allah'tan. çekmeceleri kurcalayıp eski kullanmadığım bir kap çıkardım. Biraz süt doldurup Bulut'un yanına bıraktım. Bahanem olsun diye de Bulut'u almadım yanıma.

Kulaklığım kulağımda Şimal'in yurdunun kapısına geldim. Tabi telefon numarası olmadığı için kapıda olduğumu haber vermedim. Neyse ki çok bekletmeden geldi. ''Eflal sana bir şey söylemem lazım.'' dedi.

''Bir şey mi oldu?''

''Şey ben kahvaltıya bir kaç arkadaşımı da çağırdım. Senin için bir sakınca olur mu?''

''O zaman başka zaman biz çıkarız kahvaltıya. Ben karabalık ortamları sevmem.''

''Lütfen Eflal. Yabancı değiller. benim çok yakın arkadaşlarım. Lütfen, lütfen, lütfen, lütf...''

''Tamam. Ama bak Bulut evde kahvaltıdan hemen sonra kaçarım ben. Başka bir yere gitmek yok.''

''Tamam. Hadi o zaman. onlar geçtiler kafeye bizi bekliyorlar.'' dedi ve koluma girip yürümeye başladık.

Şimal ile çok farklı tiplerdik ama nedense çok yakın hissettim onu kendime. Galiba ilk tanışmamızın yaratmış olduğu bir hissiyat bu.

Kafenin kapısından girdiğim an sanki herkes bana bakıyordu. En köşede bir masada üç kişi oturuyordu. Yanlarında da üç boş sandalye vardı. Şimal hızlı adımlarla masaya yöneldi. Bende usulca onu takip ettim.

''Biz geldik.'' dedi Şimal fazla neşeli bir ses tonuyla. Gerçi bana göre fazla neşeli. ''Tanıştırayım. Bu Eflal. Malum gece bana yardım eden kız.'' dedi. Masada ki kız gülümseyerek ''Ben Gülçim Şimal'in en yakın arkadaşı aynı zamanda oda arkadaşıyım.''dedi. Solunda oturan çocuğu işaret ederek ''Yakup benim erkek arkadaşım''dedi. Çocuk kafasını hafif eğerek ''Memnun oldum.''dedi. 

''Yakub'un kuzeni Furkan.''dedi sağ tarafındaki çocuğu işaret ederek. Çocuk gülümseyerek kafasıyla selam verdi. Masaya oturduğumuz gibi garson geldi. ''Siparişlerini alayım mı efendim?'' dedi. Gülçim ''Bir arkadaş daha gelecek onu bekliyoruz.''dedi. Bir kişi daha mı? Kendimi tanıyamıyordum.

''Nerde kaldı bu Alper?'' dedi Şimal. Furkan masadan kalktı ve telefonla konuşmak için dışarıya çıktı. Beş dakika sonra yanında bir çocukla geldi. Masaya geldikleri gibi Gülçim ''Bir kere de buluşmalara vaktinde gel vallah dişimi kıracağım.'' dedi isyankar bir tavırla. Yeni gelen çocuk hemen karşıma oturdu. Şimal hemen atlayıp ''Tanıştırayım. Eflal Alper, Alper Eflal''dedi.

''Ben seni biliyorum''dedi çocuk bir anda. Donuk gözlerle ona baktım. ''Sen şu iktisadi ve idari bilimler fakültesinde bir başına takılan kız değil misin?''

''Evet. Evet ta kendisiyim.''dedim. Demek ki insanlar beni fark ediyormuş. Bıraz daha kabuğuma çekilmeliyim.

''Sende mi İİBF'desin. Hangi bölüm.''diye sordu Şimal ve ondan sonra muhabbet başladı. Eğlendiğim söylenemez çünkü birbirlerini çok iyi tanıyan beş kişinin ortasında bir yabancı ben. Hepsi bani tanımak için soru soruyordu. Bense bu durumdan sıkılmıştım. Sıyrılmanın bir yolu olmalıydı. İnsanların arasına karışmak bana göre bir şey değildi.

Bir Başka BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin