Şimal ve Gülçim gittikten sonra kanepeye uzanıp annem ile konuştum. Annem de benim kızlarla dışarıya çıkıp gezmemi istiyordu. Zaten annem sürekli olarak şu insan düşmanlığından çıkmamı istiyordu. Annem benim en kıymetlim onun için kızların teklifini kabul edecektim.
Bulut'un yemini suyunu yeniledikten sonra kendimi sıcak duşun altına attım. Ne yalan söyleyeyim akşam için rahat değildim. Ama anneme hak veriyorum biraz. Sonuçta üniversite birey olamak için bir adım. Annem de benim için tedirgin. Çünkü hayatı öğrenemeyeceğimden korkuyordu.
Üzerimi giyinmeden önce gardırobumu açıp yatağa oturdum. Uzun uzun göz attım dolaba. Siyah pantolonumu alıp yatağın üzerine koydum. Üzerime göbeği hafif açık siyah bir tişört ayarladım. Sonra aynanın karşısına oturup saçlarımı taradım. Kuruyana kadar ellerimi saçlarımın arasında gezdirdim. Hafif dalgalı olsun diye iki taraftan ördüm. çok hafif göz makyajımı yapıp üzerimi giyindim. Tam saçlarımı açacakken kapım çaldı. Kapıyı açtığımda karşımda bir ordu görmüş gibi oldum. Şimal, Gülçim, Alper, Furkan ve Yakup.
''Hazır mısın?'' dedi Şimal.
''Şey saçlarımı açıyordum.''
''O zaman biz girelim içeri sen hazırlanınca çıkarız.''
''Ta...tabi. Buyurun.'' dedim ve içeri aldım hepsini. Şu an ağlayabilirdim. Bir kişiye yapılan yardımla karşımda şu an beş kişi duruyordu. Bulut'da benim gibi rahatsız olmuş olacak ki hemen benim odaya kaçtı. Odama girip hızla saçlarımı düzelttim. Çantamı alıp salona geri döndüm. Muhabbet ediyordular. Alper beni görünce baştan ayağa süzdü. Gözleri adeta kitlenmişti bana. ''Ben hazırım çıkalım isterseniz.''dedim.
''Çok şık görünüyorsun.''dedi Şimal. Gülümseyip kapının arkasında asılı olan deri ceketimi alıp ayakkabılarımı giyindim. Apartmandan çıkarken ben hariç herkes kahkahalar atıp eğleniyordu. Bende onların arkasından ağır ağır yürüyordum.
Alper yavaşlayıp benim yanıma geldi. ''Sen nasıl oldu da çıktın kabuğundan yaban gülü?''
''Yaban gülü mü?''
''Neyse laf atmak istemiyorum sonra sinirlenirsen kafa falan atarsın sen bana.''
''Kafa atmak da nereden çıktı şimdi?''
''Ne bileyim geçen burnumun dibine kadar girince kafa atacaksın diye korktum.''
''Saçmaladın.''dedim. Sadece kocaman bir gülümseme bıraktı bana.
Kafeye girdiğimizde Alper ve Furkan sahneye gittiler direk bizde köşede boş bir masaya oturduk. Çat pat dolu bir yerdi. Garson masaya gelip masadaki herkesle selamlaştı. ''Yeni bir arkadaş gelmiş. Hoş geldiniz hanımefendi. Ben Ege''dedi ve elini uzattı bana. Ne güzel bir kişi daha girdi hayatıma. ''Eflal''dedim ve elini sıktım.
''Ne istersiniz?'' diye sordu bana sonra masaya dönüp ''Siz her zamankinden biliyorum''dedi ve tekrar bana baktı.
''Şey. Sütlü kahve alabilir miyim?''
''Hayhay efendin siparişleriniz en kısa zamanda masanızda olacak.''dedi ve içeriye girdi. Şimal'e yaklaşıp ''Arkadaşınız mı?''diye sordum.
''Sık sık geliyoruz ya oradan geliyor samimiyet. Zamanla alışırsın.''dedi ve önüne döndü.
Alperler sahneye başladıktan on dakika sonra mekan dolmaya başladı artık. Bir saat sonra herkes kendini şarkılara kaptırmış haldeydi. Bizim masada aynı şekilde. Aslında hoşuma gitmişti. Ortam değil Alper ve Furkan'ın enerjileri.
Saat on buçuk gibi biz kalktık kızlar yurda gireceklerdi. Yakup ile birlikte kızları yurda bırakıp bizde dağıldık. Eve geldiğim zaman Bulut üzerime atladı. Darlanmıştı sanırım. Çantamı bırakıp Bulut'un tasmasını taktım ve çıktık dışarıya. Yürürken annem aradı. Gece yaptıklarımı anlattım ona. Hoşuna gitmişti, seside bayağı keyifli geliyordu. Onun mutluluğu benim mutluluğumdu. Sanırsam bu hayata alışmam iyi olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Başka Ben
Fiksi Remajaİnsan gerçekten gördüğü hayatı mı yaşar? Yoksa içinde hapsolduğu hayatı mı? Benim sorunum da bu işte. Ben gerçek ben miyim?