21. Bölüm

81.6K 3.6K 1.4K
                                    

MULTİDEKİ KİM TAHMİN EDİN ;)

Kadehimdeki meyve suyunu içerken bir taraftan da etrafa göz gezdiriyordum. İleride mavi elbiseli hoş bir kadın abartılı kahkahalarıyla dikkatleri üzerine çekmeye çalışıyordu. Parmağında yüzük yoktu ama yüzüğün izi hala duruyordu. Yeni boşanmış olmalıydı ve anlaşılan bekarlıktan pek hoşlanmıyordu. Zaten etrafındaki bakışlardan anladığım kadarıyla bu durum uzun sürmeyecekti.

Mavi elbiseli kadının arkasındaki masada sinirle bir şeyler atıştıran kızı gördüğümde sırıtmadan edemedim. Etrafa kaçamak bakışlar atıyor ve kimsenin onu fark etmediğini sanıyordu. Haklıydı da. Ben hariç kimse onu fark etmemişti. Muhtemelen kilolu olduğu için annesi onu zorla diyete sokmuştu çünkü yerken sadece tek bir noktayı kontrol ediyordu. Kızın bakışlarını takip edip annesini bulduğumda hislerimde yanılmadığımı anladım. Kadının fiziği muhteşemdi.

İzlendiğim hissine kapıldığımda arkamı döndüm ve bakışlarım Levent Beyle kesişti. Onu gördüğümü fark edince hemen gözlerini kaçırmıştı. Benden ne istediğini anlayamıyordum. Yakışıklı bir adamdı, istediği kızı elde edebilecek kadar da nitelikli birine benziyordu. Neden evli bir kadının peşinde dolanıyordu ki? Bunun Ekin'le bir ilgisi olmalıydı. Yani Ekin onun annesini... Ekin gerçek bir pislikti.

Yanıma geldiğinde alt dudağını gergince ısırıp konuştu.

"Biraz konuşabilir miyiz?"

"Hayır." Sert tavrım yüzünden geri çekilmesini beklerken o gülümseyip konuştu.

"Ekin'in neden seni seçtiğini anlamak zor değil. Sen de ona benziyorsun." Beni Ekin seçmemişti ve kesinlikle ona benzemiyordum ama tabii ki bunu içimde tutacaktım.

"Ekin sizi uyaralı yarım saat bile olmadı. Hatırlarsanız benden uzak durmanızı söylemişti."

"Yapamıyorum." İfadesiz bir şekilde yüzüne bakakalmıştım. Buna inanmamı beklemiyordu herhalde. Yıllarca bana aşık olan Oktay'ı fark edemeyecek kadar aptal olabilirdim ama sadece birkaç kez gördüğüm birinin bana aşık olamayacağını bilecek kadar zekiydim.

"Ah! Ben de sizi arıyordum." Yavuz Beyin sesini duyduğumda bakışlarımı Levent Beyden ayırıp Yavuz Beyin karizmatik çehresine çevirdim. Yaşına göre fazla yakışıklıydı gerçekten. Adama gözlerinin kenarındaki kırışıklıklar bile yakışıyordu. Yeliz Hanımla göz göze geldiğimizde keyfim daha da kaçtı. Aklıma Ekin'i gördüğünde yaptıkları gelmişti. Tabii bir de Ekin'in hakkında söylediği şeyler... Bunları düşündüğümde içimde sinir bozucu bir sıcaklık oluşması da cabasıydı. Nefes almaya ihtiyacım vardı ama maalesef etrafım kuşatılmıştı.

"Seninle şu staj konusunu konuşmak istiyordum aslında." 

"Tabii."

"Ders programına baktım ve senin için uygun iş günlerini çıkarttım." Bu adamın her şeyi bilmesi beni rahatsız ediyordu. Ders programıma kadar incelemişti.

"Zahmet etmişsiniz."

"Sadece bir telefon ettim o kadar. Şirketimizin en iyi avukatının yanında staj yapacaksın. Sana çok şey katacağına eminim."

"Beni şımartıyorsunuz Yavuz Bey." Levent Bey lafa atladığında bir süre neler olduğunu anlayamadım. Daha sonra bahsettiği avukatın Levent Bey olduğunu anladığımda dudaklarım şaşkınlıktan aralandı. Tam cevap vereceğim sırada Ekin'le göz göze geldiğimde gözleriyle Levent Beyi işaret edip dudak oynatarak küfretti. Yavuz Bey de bunu anlamış gibi tekrar konuştu.

"Sen Ekin'in yanına git. Ayrıntıları daha sonra telefonda hallederiz. Sinirli görünüyor." Başımı sallayıp bir şey demeden yanlarından ayrıldım ve Ekin'in yanına gittim. Bileğimden tutup beni dışarıya doğru sürüklerken neden bunu yapmasına izin verdiğini anlayamıyordum. Bana karışamazdı, istediğim insanın yanında dururdum ki zaten Levent Beye gitmesini söylemiştim ama adam beni dinlememişti.

KÖTÜ KOCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin