27. Bölüm

75.6K 3.1K 1.1K
                                    

BU BÖLÜMÜ YAZARKEN İÇİM BİR BURUKTU ÇÜNKÜ SON BÖLÜMLERE GİRİYORUZ :") BUNDAN SONRA MAKSİMUM 10 BÖLÜM VAR VE KAFAMDAKİ PLANA UYABİLİRSEM BİR İKİ AYA KADAR KİTABI TAMAMLAYACAĞIM. 

BUNDAN SONRAKİ BÖLÜMLERDE GERÇEKLER BİR BİR DÖKÜLECEK VE ŞU ANA KADAR ANLAMADIĞINIZ HER ŞEYİ ANLAYACAKSINIZ. SİZE SAÇMA GELEN HER ŞEY MANTIKLI GELECEK. YA DA KİM BİLİR? BELKİ DAHA DA SAÇMA GELİR FGLJDFŞG NEYSE FAZLA DUYGUSALLAŞMAYA GEREK YOK, DAHA NEREDEN BAKILIRSA 5-10 BÖLÜM VAR... O ZAMAN SİZE İYİ OKUMALARRR ♥

Müzik: The Fray- Never Say Never


"Doğum günün kutlu olsun kızım." Babamın kulağıma fısıldadığı cümleyle uyanıp gülümsedim. Bugün benim doğum günümdü, bu da özgür olabileceğim anlamına geliyordu. Babamla anlaşmamız buydu. Ben 365 gün boyunca yapmam gerekenleri yapacaktım ve bunun sonucunda bir gün yapmak istediklerimi yapabilecektim. Tüm yıl bugün için para biriktirmiştim ve bugün mükemmel olacaktı.

"Günaydın babacığım." Yataktan kalkıp babamın kucağına atladığımda dengesini bulmak için bir iki adım geriledi. Tamı tamına 24 kiloydum ve artık beni eskisi kadar rahatça taşıyamıyordu.

"Büyümüş müyüm?" Dedim kıkırdayarak.

"Hem de nasıl..." Beni kucağından indirdikten sonra elini sırtına getirip gerindi. Yerimde kıpırdanıp merakla babama baktım. Beni taşıyabilecek kadar sağlıklı değildi, sürekli sırt ve bel ağrıları çekiyordu. Doktorlar bunun için fizik tedaviye gitmesi gerektiğini söylemişti ama babam bunlara ayıracak bütçesi olmadığını söyleyip reddetmişti. Bana kalırsa onun sağlığından daha önemli hiçbir şey yoktu ama o inat ediyordu. Sanırım bu özelliğimi ondan almıştım.

"Asma suratını, bugün her istediğini yapabilirsin. İstersen atçılık bile oynarız."

"Olmaz baba, bugün lunaparka gideceğiz." Dedim cam kavanozda biriktirdiğim paraları göstererek.

"Beyza nerede?" Babamın sorduğu soruyla etrafıma baktım. Beyza yine nereye kaybolmuştu? Aklıma gelen fikirle kocaman gülümseyip üzerimdeki pijamalarla kapıya doğru koştum. Dağılmış saçlarım yüzümün önüne düşüyordu ama bunu önemsemeden koşmaya devam ettim. Kapıyı açtığımda Beyza ve Oktay'ı kapının önünde otururlarken bulmuştum.

Oktay beni görür görmez ayaklanıp bana sarıldı ve ayaklarımı yerden keserek beni döndürmeye başladığında beni düşürmesinden korktuğum için ona sıkıca tutunup beni indirmesini bekledim. Sonunda beni indirdiğinde neşeyle konuşmaya başladı.

"Doğum günün kutlu olsun cadım." Nefesimi sesli bir şekilde dışarı üfleyip ona sinirli bir bakış attım. Bana cadı demesinden hoşlanmıyordum.

"Doğum günün kutlu olsun." Beyza'nın sesindeki gariplik kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Kötü bir şey mi olmuştu, neden neşeli değildi? Oysa her yıl neşeyle üzerime atlardı.

"Eee, ne yapıyoruz bu yıl?"

"Lunaparka gideceğiz." Beyza daha da somurttuğunda bu sefer dayanamayıp sordum.

"Sorun ne abla?"

"Sana bu yıl hediye alamadım. Özür dilerim." Gözleri dolduğunda ona sıkıca sarılıp omzumda ağlamasına izin verdim.

"Önemli olan yanımda olman, hediye olmasa da olur."

"Ama... Para biriktiriyordum. Yemin ederim! Sonra... Kızlar sinemaya gidiyordu, ben de dayanamadım. Patlamış mısır da yedim."

KÖTÜ KOCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin