Ölüm Ağı || Marvel

10-"Ölüm Bahsi"

Multimedia: Deadpool

Uçak enkazından çıkan alevler yavaş yavaş kamyonete doğru geliyordu. Bucky, yerden kalkıp kamyonete doğru koşmaya başladı. Olabildiğince hızlı koşmaya çalışsa da, topallamadan koşamıyordu. Adımlarını zar zor atarak kamyonetin arka yük kısmına geldi, araç yan yattığı için altta olan sağ kapağı metal koluyla söküp arkaya fırlattı. İçerisi kan havuzuna dönmüştü resmen. Sivil insanların çoğunun ağır kanayan yaraları vardı.

İnsanların arasından ise Peter'ı ve Matt'i aradı Bucky'nin gözleri. İkisi de yanyana sersemlemiş halde bulunca, ikisini de tutup kaldırdı. Peter, ayağa kalkmıştı ancak dengede duramıyordu. Matt ise bir şey olmamış gibi normal duruyordu ancak kendine gelemediğini konuşmamasından belliydi.

Bucky onları beklemeyip, "Clint'leri kurtarmam lazım," diyerek aracın sürücü kısmına gitti. Ancak tam aracın üstüne tırmanıp yukarıdan onları kurtaracağı zaman, ön cam patladı ve Clint hızla çıktı ve Natasha'yı da çekerek oradan çıkardı.

Kucağında bebeği Ava ile olan Natasha, baygındı ve bebeğine sımsıkı sarılmıştı. Bucky, Clint'e çıkarması için yardımcı oldu ve onu kamyonetten biraz uzağa götürüp yere yatırdılar.

Clint, hemen nabzını kontrol etti. "Ölmemiş, yaşıyor ve nefes alıyor," dedi rahatlamış halde.

Ancak Bucky, sormayı istemediği bir soru sordu. Bunun cevabını öğrenmeyi hiç ama hiç istemiyordu. Çünkü eğer düşündüğü cevap çıkarsa, işlerin devam hiç iyi gitmeyecekti

"Peki Ava?"

Bunu duyan şahin gözlü. Gözlerini sonuna kadar aralayıp, yeşil gözlerini tamamen Bucky'e göstere göstere baktı onun gözlerine. İkisi de karşılıklı bakışırken, bakışlarından korkuları ve endişeleri okunuyordu.

"Bunu öğrenmek istemiyorum," diye mırıldandı Bucky.

"Ben de," dedi Clint tedirgin tedirgin.

Aklına az sonra yanacak kamyonet geldiğinde, tekrardan kafasını kaza yaptıkları araca çevirdi. Gördüğü şey ise yaşayan insanları dışarıya çıkaran Peter ile Matt'i gördü. 

Dikkatini en son bilincini aşırı güç kullanmaktan dolayı kaybetmiş olan Wanda'ya verecekti ki, kamyonetin oradan gelen ince tını da olan yetişkin bir erkek sesinin çığlığından dolayı kafasını kamyonete çevirdi. 

Sağ üstüne yatmış kamyonetin tepesine çıkmış olan adamı görünce kaskatı kesildi Bucky. Çünkü o tepedeki adamın kim olduğunu doğru görüyorsa, durum düşündüğünün çok daha kötüye gidiyordu. Depremden sağ kurtulduğuna sevinen halkın Tsunamiye ve Girdapa aynı anda yakalanması gibi bir durum içerisinde kalacaklardı.

Sebebiyse orada kırmızı-siyahlı kostümlü yürüyen bir cephanelik gibi olan kostümünü giymiş bir delinin durmasıydı.

"Selamlar!" diyerek bağırdı bütün caddenin ortasında. Arkada ki yükselen alevler adamın onlara bakan tarafını gölgeye düşürüyor olsa da seçilebiliyordu az çok.

"Ben, beni biliyorsunuz ama size kendimi açıklayayım. Ben DEADPOOL! Yazardan ismimin büyük harflerle yazılmasını rica ediyorum aksi takdirde kıçına kurşunları tek tek sokarım. Ayrıca sansür de istemiyorum. Hikayeyi doğmamış çocuklar okuyor sanki!"

Matt, Deadpool'a kitlenip kalmış Peter'ın omzuna vurup sivilleri gösterdi, "Ona bakma ve şunları arabadan çıkar," dedi fısıldayarak. 

Peter'da yarıda bıraktığı işine devam ederek sağ kalmış on insanı oradan çıkardı ve kamyonetten uzaklaştırdı. Hepsini bir köşeye çekti ve kanayan yaralarına örümcek ağı sıkarak kanamayı az da olsa durdurmak için yardım etti bütün oradaki sivillere.