SİMETRİ

KİMSİN SEN ?

Üç senedir bu okuldayım ama daha hiç Bir insanla yakın olmadım. Aslına bakılırsa, okul hayatım boyunca pek arkadaşlık kurmadım. Okulum çok farklı her yönden insanları, ders işleme şekilleri...
Ona da ders denilirse tabi.
Kendimi tanıtmayı unuttum. Merhaba ben Tuvana. 11. sınıftayım ve 17 yaşındayım.
* * *
Okulun ilk haftası hiç kimse değişmemiş, herkes aynı. Okulumuzun en korkutucu en"bad boy" tayfası her zamanki gibi yerine kurulmuş ve klasik olarak, en zenginleri her sene para ile sınıfı geçen çete.
Elebaşları "Oğuz PARLAK" İstanbul'un en gözde restorant zincirinin sahibinin oğlu.
Evet, fazla yakışıklı. Bütün okul onun içine düşüyor, Beni pek de ilgilendirmiyor aslında.
Annem salonun en güzel köşesi olan, en özenle hazırladığımız hoş bir rengi olan kanepede uyuya kalmış. Uyuyuşuna, evin kokusuna bakılırsa 1 saat önce gelmiştir eve sanırsam.
Annemi, Babamdan sonra tek bir gece evde görmedim. Hayır. Annem fahişe değil.Babamdan sonra kendine bir çıkış yolu buldu. "İçki" Anneme bakıp biraz daldım. Uykusunda konuşmaya başlayınca, yüzümde bir tebessüm oluştu. Bir an irkildim, kendime geldim. Her zamanki gibi şofben de buz gibi su, donarak küçük bir duş aldım. Havluyu turuncu saçlarımın arasında gezdirerek hafif bir şekilde kuruttum.Hava çok güzel, güneşli sıcak. Bu yüzden upuzun turuncu saçlarımı nemli bir şekilde bıraktım.Okul formamı en son 9. sınıfın ilk gününde giydiğimi hatırlıyorum yani her sabah koca gardrobun önünde dikilip ne giyeceğimi düşünüyorum. En son üzerime v yaka beyaz bir tişört geçirip, Yarısını içime soktum. Aynaya son bir kez bakıp ayağıma siyah vanslarımı giyip çıktım. Mahallemiz çok sakin, cana yakın bir yer. Herkesle günaydınlaşıp okula doğru yola koyuldum. Çok bir mesafe yok aslında 10 dakika içinde okula vardım. Ayağımı atar atmaz köşeden can sıkıcı bir ses geldi.
Oğuz'un en büyük yancısı, en sağlam arkadaşı Alp.
Aileleri bu kadar varlıklı olmalarına rağmen neden böyle anarşist gibi davranıyorlar ? Anlamıyorum. Kimseyle yakınlığım yok demiştim, fakat sınıfta da ezik gibi durmuyorum. Sınıfta ki bazı kızlarla aram iyi fakat en iyisi Alina.
Alina rus ve tatar karışımı melez, çok güzel bir kız. Sarışın beline kadar gelen saçları, sımsıkı vücut hatlarıyla fazlasıyla güzel. Çok tatlı olan Türkçesiyle bana kocaman bir
– Günaydıın !
Diyerek içten bir sarılmayla bunu tamamladık. Ayrıldıktan sonra sıramıza geçtik.Oğuzlar sınıfa okulun gevşek ve havalı kızlarını kollarına takıp geldiler. Her çetenin bir elebaşı vardır değil mi ? Bu çetenin elebaşı Derin.
Derin gayet güzel bir kız fakat fazlasıyla egolu ve anarşist Oğuz'a ve çeteye kendini kullandırmaktan başka hiçbir şey yapmıyor.
Yazıık !
Hoca sınıfa geldi,derste Derin ve Alina ikili bir polemiğe girdiler. Derin yine Egoistlik yaptık lafa atladı, polemik yüzünden ders kaynadı. Bu durum benim açıkcası çok işime gelmişti.
* * *
–Derin ! Alina'ya sataşmaktan vazgeç diyerek onu güzelce uyardı Oğuz. Kapı çaldı.
Sınıfa önce müdür, sonra bir çocuk girdi.
Müdür:
– Hocam dersinizi böldüğüm için beni bağışlayın.
Evet arkadaşlar, yeni sınıf arkadaşınız Yılmaz.
Teşekkür ederim hocam iyi dersler.
Çetenın kızları hemen yorum yapmaya başlamıştı bile.
– Ya kanka baksana yeni çok yakışıklı
– Allah'ım çok tatlı
–Kesinlikle bu benim olmalı
Oğuz:
– Bu nasıl tip oğlum tam bir "Clark Kent"Şuna bak.
Oğuz'un bu dediği komik geldi, Yüzümü elimle saklayıp hafifçe kıkırdadım.
Yeni söyleyenleri umursamayarak, ciddi ve asil bir tavırla yanımdan geçti.Burnuma gelen ağır ve seksi kokusuyla arkamdaki sırama yerleşti. Etrafa şöyle boş gözlerle bakındığımda bütün herkesin gözleri Yılmaz'a dikiliydi. Burnuma gelen kokuya o kadar kaptırmıştım ki kendimi zilini çaldığını duymamışım bile.
Alina'nın sarsmasıyla kendime geldim.
–Tuvana dalmışsın neyin var ?
–Ben iyiyim sen dışarı çık istersen
Alina'nın kapıdan geçmesiyle arkaya dönüp yeniye soru sormak için yöneldim.
–Pardon ?
Bakmasını bekledim, telefonu ile ilgileniyordu ve bana bakma gereği bile duymamıştı.
Seni pislik !
Başını hafifçe bana doğru çevirip tek kaşını kaldırdı. Bir efendim demeye bile aciz
Seni pis anarşist !
-Bir şey soracağım ?
Hafifçe tebessüm ederken o kısılan gözleri,beni bitirmişti.
Telefonu çaldı ve bana cevap vermeden gitti.
Neydi şimdi bu egolarını tatmin etmeye mi çalışıyordu ?
Aptal !