KARŞIMDAKİ SÜPRİZ

35 3 2
                                    

Bu olaylardan sonra o kadar sinirlerim bozuldu ki derse başımın ağrısından uyuya kalmışım.
Hocanın Derin'e bağırması ile irkildim, yavaş bir şekilde başımız sıradan kaldırdım. Başımız sıraya koydum için başımın sancısı iki kat daha artmıştı. Boş gözlerle etrafa bakındım, bir anda midem ağzıma geldi ve
–Hocam!
Kendimi tuvalete attım.
Ağzımı temizlediğimde tuvalet kapısının diğer tarafından mırıldanma sesleri geliyordu. Erkek sesi mi bu? Evet evet, kızlar tuvaletine hangi erkek gidip şarkı söyler. Tuvaletleri mi karıştırdı acaba?
Tuvaletin kilidini açıp yavaş bir adım attım karşımda gördüğüm kişi yeni miydi?
Musluğu açıp ellerimi sabunladım. Başıma hafifçe yana doğru çevirdiğimde yeninin bana hafifçe göz ardı baktığını fark ettim ve o heyecanlandım. Ellerim titremeye başladı. Ağrıyan başımın ağrısı hafiflemiş, midemin bulantısı artmıştı. Tam bu hissettiğim mide bulantı denemezdi. Midem de kıpır kıpır bir hareketlenme hissettim, bu tebessüm etmeme sebep olsa da yeniye koz vermemek için somurtkan yüz hatlarımı düzelttim.
–Seni somurtkan,diye bir ses yükseldi ve kıkırdadı.
Yüzüne baktığımda gözlerim gözleri ile buluştu. İçime bir titreme geldi.
–Pardon dedi tekrardan gülerek.
Kafamı çevirdim, cevap verme gereği bile duymamıştım. O beni duymuyorsa ben de onu duymazdım. Sonuçta, her şey karşılıklıydı. Ses etmeden ayağımı koridora atmamla kolumda bir gerilme hissettim. O sıradan koridora  attığım adımım İster istemez önceki pozisyonunu yakaladı. Kolumu tuttu ve üzerimize kapıyı kapattı. Biraz gerilmiş gözlerle,ona bakmadan gözlerimi yere kitledim.
–Sana pardon demiştim diye hatırlıyorum.
Yine cevap vermiyordum. Bu benim hoşuma onunda gıcığına gidiyordu. Ben o gün boşuna sinirlenmemiştim. Kaç gün kafama takıldı.
   -Aptal !
–Özür dilerim !
Ben mi yanlış duymuştum, özür mü dilemişti ?Şaşırdım doğrusu
–Pislik !
* * *
Evet, hafta sonu gelip çattı. Sonunda evde boş boş otururken bir anda telefon çaldı.
Arayan bilmediğim bir numaraydı. Açmamak istesem de, merakına yenik düşüp açmak zorunda kaldım.
–Alo ?
Karşı taraftan ses gelmiyordu. Hışırtılarda nefes alışverişin düzensizliği duyabiliyordum.
–Aloo ?
Yine ses vermemişti, acaba beni duymuyor muydu? Duymadığını varsayıyorum. Bilinçsiz de olabilirdi. Bilinçli bir insanın cevap vereceğini düşünüyorum.
–Beni duyuyor musun ?
Kıkırdadı nefes alışverişi düzelmişti. Artık dayanamayıp telefonu kapattım, cevap vermiyordu kendi kendime konuşuyordum.
Acaba o kimdi ?
O sırada tekrar telefonum çaldı, yine bilinmeyen numaranın aradığını düşünmüştüm ki arayan Alina idi.
–Alina ?
–Tuvana sana bir şey söylemem gerek.
–Tabiki
–Alışveriş merkezine gideceğim, aile yemeği için elbise almam gerek ve ben kendime güvenmiyorum. Bu konuda bana yardımcı olur musun? Bekliyorum seni alışveriş merkezine geldiğinde görüşürüz.
Bir anda neye uğradığını şaşırdım, suratıma telefonu kapattı.
Bilmediğim numara 1
Alina 2
Neyse, Her hafta içi beklediğim koca gardrobun önünde bu kutsal cumartesi gününü bekleyip düşünüyordum.
Yırtık bir jean giyip kombini griyi bir bisiklet yaka ile tamamladım. Saçlarımı olduğu gibi bıraktım. Çıkarken beyaz bir Converse giyip kendimi alışveriş merkezine attım.
* * *
Alina'yı görür görmez sarıldım. İlk mağazaya girdiğimizde Alina dümdüz beyaz bir elbise denedi. Çok zarif duruyordu kuğu gibiydi ama bu elbiseyi çok beğenmedi.
–Bu elbiseyi sen denesene Tuvana diye ısrar edince denemek zorunda kaldım.
–Tuvana bu sana çok yakıştı.Hemen almalıyız !
–Benim bunu giyecek özel bir günüm veya yerim yok.
–Sana söylemedim mi ?
–Neyi ?
–Bugün sen de benimle yemeğe katılacaksın. Annemgil bu olaya onay verdi.
–Ama Alina
–Aması yok.
Alina'nın beni dinliyesi yoktu. Elbisenin fiyatına baktım. 150 tl idi. Benim bunu alacak yeterli param yoktu, bunu Alina'ya nasıl izah edecektim. Parasızlık çok zordu. Şuan bunu anlamıştım.Elli TL vardı bende. Fakir değilim, sadece annemi evde görmek çok zordu. O yüzden paralarımı harcamazdım. Çünkü Alina gibi sosyal biri değildim.Alina'ya bu durumu nasıl anlatacağımı kuruyordum kafamda, ki Alina o sırada elimi tutup bedenimi kendine çevirdi.
–Tuvana sorun ne ?
–Alina ben gelmesem.
–Lütfen. Dedi acındırıcı sesiyle.
–Alina ! Israr etme bu elbiseyi cidden istemiyorum.
Alina o sıradan derin bir nefes aldı ve gözleri elimde sıktığım paraya takıldı. Avucumun içini açıp elimdeki parayı aldı.
–Bütün sorun elinde sıktın değersiz bir para için mi?
–Beni anlamıyorsun Alina !
Alina o hışımla elimdeki elbiseyi sertçe çekip elimden aldı. Şaşkın gözlerle benden uzaklaşmasını izliyordum kasaya gidip elbisenin parasını ödedi. Ben çok muhtaç olup kızarmıştım.
–O zaman benden sana hediye güle güle kullan.
Gülümsedim..
–Teşekkür ederim ama sadece şimdilik borç.
–Saçmalama Tuvana dedi gülümseyerek
Arkadaşlık böyle miydi? Yardımlaşmak mıydı? Fedakarlıktı. Bu kıza her sene daha fazla alışmaya başlıyordum.
Bu sefer denediği elbise kırmızıydı. Vücut hatlarını tam sıkacak derecede oturmuştu.
–Bu nasıl Tuvana ?
–Çok güzel bunu almalısın, diyerek tebessüm ettim.
Alina tekrar kabine girince, diğer kabinden YILMAZ yani yeni çıkmıştı. Beni görünce yandan bir gülücük attı. Üzerinde smokin vardı, çok seksi gözüküyordu. Yanındaki kıza nasıl olduğunu sordu. Kız ondan küçük fakat esmer ve güzel biriydi.
–Güzel diyerek Yılmaz'ın yanağına bir öpücük kondurarak bunu tamamladı. Yeni tekrar kabine girince ;
Acaba bunlar sevgili miydi? Sevgilisi olsa beni tuvalette sıkıştırmazdı, kolumu tutmazdı. Neyse bütün bu düşüncelerden arınmaya çalışırken, Alina kabinden çıkıp kasaya doğru yöneldi. O sırada anneme mesaj attım.
Gönderilen: Annem
–Bugün eve geç geleceğim Alina'nın ailesiyle yemek yiyeceğiz beni düşünme.
Beni düşünme kısmı çok saçma oldu. Zaten beni düşünmüyordu, o sadece kendini düşünürdü. Çok sevgiye muhtaçtım çok.
* * *
Alina ile hazırlığımızı bitirdiğimiz sırada birbirimize klasik sorularımızı sorduk:
– Nasıl olmuşum?
– Mükemmel!
Alina aldı kırmızı elbiseyi siyah bir topuklu ve koyu bir makyajla tamamlamıştı. Saçlarını salaş bir topuz yapıp mükemmel asil bir görüntüye sahip olmuştu gözümde.
Ben ise Alina'nın aldığı ve onun verdiği beyaz topuklu ayakkabıyla hafif bir makyaj yapıp saçımı maşaladım.
Aşşağıya indiğimizde Alina'nın annesi,babası olan Lidya abla ve Vladislav abi yerini çoktan almıştı.
Lidya abla:
– Çok güzel olmuşsunuz diyerek bize sarıldı.
Zil çaldı
Gelenleri karşılamak için kapıya doğru yöneldik. Lydia abla kapıyı açınca karşımda gördüğüm kişinin hayal olmasını istedim.
YILMAZ !

SİMETRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin