-1.Bölüm-
27 yaşında kız kurusu ve nikotin manyağı ruhsal sorunları olan bir fındıkkurduyum. Monoton hayatım ve annemin terlikleri yaşama sebebim. Olaylar bu denli sıkıcı ilerlerken her zamanki gibi yanlış zamanda yanlış yerdeydim.
İş çıkışıydı. İş dediğim lanet olası bir sokakta lanet bir çorbacıda lanet bir garson parçasıydım. Ve o lanet müşterilerin lanet siparişlerini onlara lanet ederek götürüyordum. Tanrım ben bu lanet olası işe neden girmiştim ki? LANET OLSUN!
Lanet işimin lanet çıkış saatinde lanet ederek lanet kapıyı çarpıp bu lanet yerden çıktım. İhtiyacım olan tek şey nikotindi. Ucuz sigara bağımlısı bir kızdan ne beklersiniz ki?
Her neyse. Konuya bodoslama dalayım. O gün müşteri bolluğundan dolayı lanet olası işimden 2,5 saat kadar geç çıkmıştım. Lanet olası patronum şu lanet primi ödemeliydi. Lanet müşterilerde bahşiş vermiyorlardı. Bencil şırfıntılar.
Karanlık ve ıssız sokakta seri adımlarla ilerliyordum. Neden lanet olası sigarayı yanıma almamıştım ki! En yakın market 260 metre kadar ilerideydi. Yürü yürüyebilirsen. Evet, lokantamız dağ başındaydı. Ama beni koruyan bazı kişisel araçlarım vardı. –Bunu daha sonra açıklayacağım.- Derken inleme ve yalvarış sesleri duydum. Merak duyguma yenik düşerek kenardaki ağacın arkasına saklandım ve olayları izlemeye başladım. 3 ızbandut gibi adam cılız bir adamı sıkıştırmış ve yerde tekmeliyorlardı. Sonra ızbandutlardan en irisi ayağa kalkıp belinden bir şey çıkardı. Daha net baktığımda bunun bir silah olduğunu gördüm. Lanet olsun!
Izbandut herif tetiğe gözünü bile kırpmadan bastı. Ağzımdan istemsiz bir çığlık kaçınca adamlar bu tarafa yöneldi. Kaçmalıydım. Ceylan gibi sekerek onları şaşırttım. Buralar benim mekânımdı adamım! Tenha sokaklardan sağ sol yaparak onları şaşırttım. Fakat birisi önüme çıkınca afalladım. Yüzümü iyice beynine kazımış gibi bakışlarını göğsüme kaydırdı.
“Çok mu beğendin piç kurusu!”
Adam bu tepkime şaşırmış olacak ki bakışlarını tekrar suratıma sabitledi.
“Evet, çok güzel.”
Bak bak bak! Edepsize bak!
“Biliyorum, öyleler!”
Amacım onu şaşırtmaktı ve başarmıştım da. Bir anlık boşluktan faydalanıp bacağının arasından süzüldüm ve anayola çıktım. Koşmaya başladığımda arkamdan geldiğini tahmin edebiliyordum. Otostop çekmeliydim! Sonucunda bekâretimi kaybetme riskim olsa da.
Şansıma arabada yaşlı bir dede ve moruk bir nineden başka bir şahıs yoktu. Tam önümde durdular. Hemen kapıyı açtım ve arabaya bindim. Dede gaza bastığında arkamı döndüm. Izbandudun silahı arabaya taraf doğrulttuğunu gördüm.
Hass…
“Dedee! Nalları dikmek istemiyorsan bas gaza uçurt bu emektarı!”
Dedenin yüzüne baktığımda gördüğüm ifadeyi şöyle tanımlayabilirim. Ölmek istemiyorum. Ne bok yersen ye. Defol arabamdan.
Ve ardından tekmeyi yedim. Beni arabadan attıktan sonra son hız gaza bastı. Bu hareketine karşılık peşinden koşmaya başladım. Araba eski model olduğu için bagaj tarafı kareydi. Üstteki telini çekiştirdim ve arkaya bagaja atladım. Huhuu! Bunu deneyin bebekler! Birden ayağım kaydı ve yere yapıştım. Tam ayağa kalkmıştım ki boynumda hissettiğim acıyla bilincimi kaybettim. Bayılmadan önce ağzımdan şu sözler çıktı.
“Amcık herif.”