Yeni inmiştim uçaktan.Valizlerimi de alıp bi bilinmezliğe sürüklenmeye başladım.Saat gece yarısını geçiyordu.Uçakta durmaksızın ağladığım için ise gözlerim şişmişti.Aslında o kadar yabancıydım ki buralara.Ne gidecek yerim,ne tanıdığım kimsem yoktu.Elimde valizlerimle yürüyordum sadece.Gecenin soğuğunu iliklerime kadar hissediyordum ilk defa.İlk defa bu kadar yalnızdım.Yürürken gözüm sahil tabelasına takıldı.Gösterilen yolda yürümeye devam ettim ve ordayken kendimi kendim gibi hissettiğim yani asıl ait olduğum yer olan kumsala vardım.Kumun üstüne uzanmakla yetinmiştim sadece.Mavi rengindeki ceketimi kafamın altına yerleştirdim ve saçlarımı mavi küçük tokamdan ayrı bıraktım.Yıldızlar o kadar güzeldi ki kendimi alamadım.Gözlerimi kapattım ve İstanbulun melodisini dinlemeye başladım.Dalgalar kıyıya vuruyor,rüzgar yüzüme çarpıyordu adeta.Telefonumu çıkarttım ve saate baktım.Saat oldukça geçti.Ve her saniye ağlamaktan şişen gözlerim beni biraz daha uyumaya sürüklüyordu.
~~~~
Gözlerimi açtığımda yanıbaşımda oturan küçük sarışın bi çocuk gördüm.O kadar masum bakıyordu ki mavi gözlerine hayran kaldım.Hemen yattığım yerden doğruldum ve saçlarımı bol bi topuz yaptım.Kafamın altına koyduğum ceketimi omuzlarıma aldım ve çocuğa bi soru yönelttim.
-Sen kimsin söyle bakalım
-Benim ismim Toprak,asıl sen kimsin,neden burada uyuyordun?
-Benim ismim Kumsal,ve çocuk aniden kahkaha attı.
-Demek ait olduğun yerdesin.
-Başımla onaylarcasına kafamı salladım ve tebessüm ettim.Ardından,
-Benim buralarda kalabileceğim bir yer var mı ,biliyor musun?,dedim.
-Elbette,hadi gel seni bizimkilerin yanına götüreyim.
Çocuğa itiraz edemeyeceğimi biliyordum çünkü başka çarem yoktu.Çocuk küçük sarı bavulumu aldı ve eliyle karşıyı işaret etti.Ve konuşmaya devam etti.
-İşte burası bizim çiçekçi dükkanımız.
İçeriye girdiğimizde -merhaba diyerek selam verdim dükkandakilere.Orda oturan genç kız -merhaba isterseniz size çiçeklerimizi göstereyim,diyerek ayağa kalktı.Toprak ise,
-Abla o müşteri değil bizim misafirimiz,dedi.İçeriden bir ses geldi,
-Su kim geldi kızım?
-Anne toprak bize yeni birini getirdi çalışmak istiyormuş bizim yanımızda.
Toprağa bakarak bir şey söylemesini istedim.Toprak ise bana göz kırptı ve olmaz mı ,dedi.Ben ise cevap ne yapacağımı bilememiştim.Etrafa çaresizce bakıyor,annemin hediye ettiği kolyeyle oynuyor ve gözlerimi oradakilerden kaçırıyordum.Ardından içeriye biri girdi.İri yapılı,genç ve yakışıklı biriydi.Ve Toprağa beni göstererek "kim bu" dercesine kaş göz işareti yaptı.Aslında bana sorsalar bende bu soruya cevap veremezdim.Kimdim ben?Ne yapıyordum burda?Ne düşünüyorum şimdi?İşte yine boğazım düğümlenmişti.Etraftakiler bana ben ise onlara bakıyordum.Ama şimdiden samimi ve sıcak gelmişlerdi bana.Yani öz ailemden daha sevgi dolu ve merhametli....