Sarı Çiyan

15 5 0
                                    

                        ***!!!***


Üstümü değiştirip makarna yaptım. Tam masaya oturacakken zil çalınca kapıya doğru yöneldim delikten kimin geldiğine baktım. Sarı oğlan gelmişti şaşırsamda kapıyı açtım. "Şey Açelya Sultan kendisi gelene kadar sende durmamı yazmış senin içinde biir sık-" demeden kolundan tutum içeriye soktum. "Söylemene bile gerek yok böyle şeyler için" dedim ve mutfağa doğru yöneltim tam balkona bakan yere oturacakken durdum "yan tarafa otursan daha çok sevinirim" dediğimde şaşırarak oturdu. Önüne tabak koyduğumda tam itiraz edecekken bir hemşire edasıyla sus işareti yaptım. Kahkaha atarak "uyuz bir hemşireye de bu yakışırdı" dedi. Harika bir kahkası vardı. Tencereyi masaya koyduğumda gözlerinde pırlantalar açtı sanki "yani öğrenci evi olarak makarnayı makul görmen lazım" gülümseyerek "belki inanmayacaksın ama en sevdiğim şeydir makarna" dedi. Balkonun perdesini sonuna kadar çektim, havalar soğuduğu için balkona masa kuramadığımdan camdan galatayı izliyordum. Bir kaseyede yoğurt koydum, iki bardak çıkarıp cola koydum ve masaya oturdum. Tabaklara makarna koyduktan sonra yemeye başladık. "Çalıştığın yer çok güzel"       "Evet, güzeldir yıllarım orda geçti." dedi.

"Müziği seviyorsun yani"

"Evet, bir çok enstrüman çalabiliyorum"

"Çok yönlü olmak çok güzel bir şey"

"Biraz o kadarda önem vermiyorum"

"Peki, okuduğun üniversite var mı"

"Hayır gerek duymadım. Çünkü kendi dükkanım var."

"O dükkan senin mi?" şaşırdım yani çok büyük degildi yada öyle gösteriyordu.

"Evet 2 yılıdır benim üstüme"

"Sevindim kendi işinin olmasına zaten çok güzel bir yer " gülümsedi ve yemeğimizi yemeğe devam ettik. Yemek yerken düşünmeye başladım. Çok güzeldi bu şehir her şeyiyle yine Galata'nın önünde kuyruk vardı. Evet bir çok kişi seviyordu Galatayı ama benim ki sevginin ötesi bazı ruhsuz insanlarda daha samimiydi o taş yapıt. "Evde sürekli Galatayı mı izlersin?" sarı oğlanın sesiyle kendime geldim ve güldüm yine dalmıştım. "Genellikle"

"Halla çıkmadın demi Galataya?"

"Hayır, bazı şeyleri uzaktan sevmek daha iyi"

"Haklısın ama sevdiklerinden kaçamazsın" dediğinde ona hak verdim. Ben niye çıkıp bütün güzelikleri görmüyodum ki

"Bilmiyorum çıkmak istiyorum ama sanırım tek çıkmaya korkuyorum"

"Elbet bir gün çıkarsın Galata delisi" dediğinde gülmeye başladık. Yemeğimizi bitirdikten sonra bulaşıkları yıkamaya başladığımda yanımda dikildi. Benim köpüklediklerimi durulayıp dizdi. Bulaşıklar bittikten sonra salona geçtik. "Tontoşumda mı kalıyosun yoksa kendi evin mi var?" dedim.

"Kendi evim var ama buraya baya uzak ara-sıra ziyarete geliyorum uzun süre kalıp tekrar dönüyorum ama buralarda düzgün bir eve bulabilsem buraya taşınırım"

"Hem senin için iyi olur heme tontoşum için iyi olur."

"Evet bakalım bulursam taşınırım" dedi. Ve yine baya sohbet etmiştik. O kendi lise yıllarından bahsetti bende kendi lise yıllarımdan.

"Tontoşum nereye gitmiş. Hep bu kadar geçmi gelir eve"

"Akrabalarının yanına gider ayda bir geceye kadar kalır. Ama bi arasak iyi olucak." tontoşumu aradığında bu gece gelmeyeceğini söyledi. Tam ayağa kalkacakken durdurdum.

"Nereye"

"Gelmiyomuş Açelya Sultan ben artık gideyim eve"

"Bu saate bırakmam kal burda sabah gidersin" dediğimde şaşkın şaşkın suratına baktı.

"Olmaz öyle şey ben giderim."

"Olur bırakmam salonda yatarsın sabah da gidersin" kafasını iki yana salladı

"Uff sinir ettme ya sabah gidersin işte"

"Aman sen sinirlenme korkuyorum valla uyuz hemşire" sinirim kaybolmuştu kahkaha atıyordum değişik ruh hali işte.

Gidip yastık, yorgan, çarşaf getirip yatağını hazırladım. Oda arabasından eşofmanla üst almaya gitmişti.

"Sabah kaç gibi işe gidiyorsun." dedim

"Sen kaçta gidiyorsun"

"08.00"

"Tamam sen uyanınca benide uyandır. Uyuz bir alarmdan uyanmak kötü olucak ama olsun" dediğinde suratımı astım o ise kahkaha atıyordu. Bunun acısını fena bir şekilde çıkarıcam sarı çiyan.

"Tamam iyi geceler" dedim.

"Iyi geceler kapını kitle" niye böyle demişti ki tamam daha yeni tanışmıştık ama tontoşumun elinde büyüyen birinden zarar gelmezdi.

"Tamam" diyip odama gittim kapımı kilitledim. Üstümü degiştirdim ve yatağa uzandım. Çok yorgun olduğum için direk uykuya dalmışım. Sabah alarmın sesiyle uyandım. Hemen üstümü değiştirip lavabo gidip saçımı düzleştirip, makyaj yaptım. Aynada kendime son defa bakıp sarı çiyanı uyandırmaya gittim. Aklıma soğuk su gelince dolaptan bir bardak soguk su çıkardım. Ve salona döndüm suratına yavaşça soğuk suyu döndüğümde sıçradı. "Evet uyuz bir alarm tarafından uyandırıldınız Yankı Bey" küfür homurdanırken ben kahkahalara boğuluyordum. O lavaboya giderken bende kahvaltı hazırladım. Mutfağa döndüğünde benim yerime oturacakken "Aman bir daha sana bulaşmam cidden korkmaya başladım."

"Abartma alt tarafı su döktüm suratına ya"

"Allahtan su döktün" kahvaltı ettmeye başladık. Hızlıca yiyip evden çıktık. Beni hastaneye bırakıp gitti bende hemen üstümü değiştirip sarışının yanına gittim.


Yorumlar buraya 👅💫

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere öpüldünüz 💕

Kafamdaki Kelebekler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin