Hiçbir zaman

61 1 0
                                    

Yalan söyleyip gözlerime baktığında anladığım tek şey benim tam bir salak olduğumu düşünüyor olmandı. Gözlerin yalan söylediğini anlayamayacağım açısından hala büyümemişti.Belki de iyi oynuyordun ama bu işin garipsenecek başka boyutları da vardı.Bir daha saçlarıma yüzüme dokunamama ihtimalini bir kenara bırakıp,olayın ta kendisiyle ilgilenmeye başlamıştın.

"Ayrılmak mi istiyorsun? Peki.Git..."

Yasaklı ağacın saklı meyvesinden yemişcesine ceza görüyordum.Sana nefretimi ölçmeye hiç bir şey yetmezdi.Tek bildiğim şuan içimdeki şeytanın rahat durmadığı idi.

"Telefonu..."

diye sessizce mırıldandım.Kalkıp tüm mesajlarına bakmak istedim.Uyurken savunmasızdı.Daha asil ve daha aciz.İkisi arasındaki tek uçurum,horultularla sesler çıkarmasıydı.Birden uyanıp ne yaptığımı görüp,yine horozluk yapabilirdi.Hayır.Korkmuyordum.

Her şeye net bir çizgide bakmanın zamanı gelmişti.Her şeyi net bir çizgide bitirme zamanı.Telefonunu elime alıp yavaşça olmayan tuş kilidi ekranını kaydırdım.Ellerim ve bacaklarım bir anlığına, CIA ofislerinden birine giriyormuşum gibi titremeye başlamıştı.Gözlerim ondaydı.Güzel.Hala uyuyordu.Mesajlar kutusuna girdiğimde bacaklarım artık titremekten bitap düşmüş ve olduğu yerde kalıvermişti.Birçok kızla konuşmalarını okurken içimin artık eskisi kadar yanmadığını fark ettim.Sadece yüzüme doğru yayılan bir sıcaklık vardı ve ben buna karşı koyamıyordum.

Yanına otururken saatin sabaha doğru geldiğini anlamıştım.Pencereden sabahın ilk ışıklarının girmesi an meselesiydi.Gece boyunca ayaktaydım.Ve gece boyunca onu izleyip karar vermekten başka bir şey yapamazdım.Omuzuna yavaşça dokundum.

"Mert..."

"Seni seviyorum..."

Önce ne dediğimi anlamamış gibi gözlerini araladı ve devam ettim.

"Bende seni seviyorum..."dedim kendi kendime tekrardan.

Anlamamıştı.Ama kıpkırmızı gözleriyle bir şeylerin karıştırıldığının farkındaydı.

"Sen benim iyi kimsin."

Bu kez yerinden fırladı ve beni aldattığı kızla konuşmaların birebir bunlar olduğunun farkına vardı.Sakince gülüp devam ediyordum.

"Bu ne şimdi!"diye bağırmıştı.

"Kalp...Kalp.."

dedim.

"Beni hiç bırakma olur mu?"

"Ağlayan surat."deyip tekrar gülümsedim.

"Bana iyi geceler öpücüğü vermeden mi uyuyacaksın?"

Birden kalktı.İşte o meşhur senaryoyu izlemeye hazırlanma vaktiydi.Ama hayretler edilesi bir durum ki tekrar yatağa geçip yorganı başına çekti.Utanıyormuş gibi.Üzerimde,her hangi bir bölgede açacağı asil deliklerden bir tanesinin yolda olduğunu düşünüyordum.Ama yorganın altından "Siktir git."demeyi tercih etti."Her şey bitti."Bunlar ne kadar umurumdaydı.Her şey bitmişti.Ben o mesajları görüp efsanevi bir şekilde yücelttiğim aşkımın uçup gitmesini izlemiştim ve bitmişti.

"Bir daha geri dönme."dedi sakince tekrardan.

Gülümsedim.Eğleniyormuş gibi bir hava katma çabasındaydım.

"Dönersem bana da lanet olsun!"

Kapıyı çarptım.Ve bu lanetli odaya son kez "bay bay" dedim.Arkamı dönüp çıkarken hala yatağın içinde kendince utanıyor muydu bilmiyorum fakat,yatağın onu yere tükürmesi an meselesiydi.Nefesimi tutup her zaman yaptığım gibi parmaklarımı saymaya başladım.Bunu her yaptığımda gülümseyip benim taklidimi yapardı.Bu düşünceyi aklımdan çıkarmak için titreyip kendime gelmeye çabaladım.

Hayat ,tıpkı şu merdivenlerden indiğim sahnede ki ,ağlamaya bir nebze yaklaşıp,ağlamaktan bin asır uzak,sevmeye biraz daha alışık,sevmekten bin kat soğuk birinin (ki o benim.)yaşadığı bir tür ikilemden ibaretti.

"Aşağı yola dönene kadar atmayacaksın!"deyip kalbime sert bir şekilde çıkıştım.Çenesini kapalı tutsa iyi olurdu .Haricinde onu oradan söküp tenha bir kuytuya atmayı da bilirdim.Bu kez acı boğazımda düğümlenip geçen bir tür muamma gibiydi.Neye dört elle sarılacaktım.

Geri döndüğünde hangi yüzüne baka bilecektim?

Onu her şeye rağmen affettim.Ve o istisnasız geri dönmüştü.Her seferinde.

Bu kez dönecek miydi?

Dönse bile bu kadar gurursuz olmak zorunda mıydım?

Onun kollarına girip tekrardan onuna uyuyabilecek miydim?

"Dönmesin."dedim.Bu kez kararlı bir şekilde.

"Çünkü o ne zaman dönse ben ölüyorum."




Senin Adın AcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin