5. Bölüm:

371 25 19
                                    

**Multi Peter Pan**
Umarım hikayeyi kütüphaneden çıkarmamışsınızdır geri geldim. Geç yazdığım için hala takip edenler varsa özür dilerim :( umarım hoşunuza gidecek bir bölüm olur..

Bir süre beni öpmesine izin verdim. Sinirliyken ona bağırmak yada sert çıkışmak hiç işime gelmezdi.. Beni korkutmasa da sinirliyken gerçekten de korkutucu olduğunu kabul etmem gerekiyordu. Dudaklarını yavaşça dudaklarımdan ayırırken vücudumdaki kıvılcımlar artıyordu. Elini hala yanağımda tutarken alnını alnıma dayayıp "sana zarar vermeyecek. Anladın mı? Ağlama." Dedi. Bana zarar vermeyeceğine kendi de inanmıyormuş ta kendine ispat etmeye çalışıyor gibiydi sesi.

Yüzü yüzümden uzaklaşırken baş parmağıyla göz yaşımı silip kalkmıştı. "Uyu artık." Dediğinde ellerim den destek alarak bende kalkıp "Uyuyamıyorum. Çok gürültülü." Dediğimde sert yüz hatları yumuşamıştı.

Keşke hep alkollü olsa..

Bana küçük masum bir çocukmuşum gibi bakıyordu. Beni öyle gördüğüne ve bunu kaçırdıktan sonra farkettiğine emindim. Bana ilk gün böyle davranmıyordu ve yakınlaşmaya çalışıyordu. Şu an ise tamamen uzak duruyordu.

Kendini mi suçluyordu?

****************************

"Demir atın!"

Göz kapağımı deşen güneş ışınlarına karşılık gözümü kırpıştırdım ama açamadım. Kolumu gözümün önüne siper edip doğrulduğumda gözlerimi zorlukla da olsa açtım. Gemideki mürettebatın hepsi durmadan her zaman kisi gibi bir şeyler yapıyorlardı.

Odun.

Öptü ve beni burda bırakıp gitti öyle mi? Uyuduğumu görünce de kaldırmadı yani.

Kendi iç seslerimle boğuşurken yüzüme bir anda öptüğü gerçeği yapışmıştı. Beni öpmüştü.. Sarhoştu. Hatırlıyor muydu?

Yutkunarak ağır bir şekilde kalkıp ona baktım, o..

Her zamankisi gibi gözüküyordu. Farklı durmuyordu, hatırlamıyordu değil mi?

Ağır adımlarla yanına ilerledim, dümene vardığımda tek kaşını kaldırıp göz ucuyla bana bakmış ardından yokmuşum gibi gözlerini ileri dikerek "Ne var?" Diye sormuştu.

Hatırlamıyordu.

Tabiki de bu benim işime gelirdi, bir akşamlık bir şeydi. Belki de hatırlıyor olsa bunu yeniden yapmak isteyecek ve beni sıkacaktı. Yeniden yapmak mı? Kaptan. Kaptan Jack Sparrow onca kız varken yeniden beni mi öpmek isteyecekti? Güldürüyosun beni Mione.

"Şey.. Emm." Derin bir nefes aldım. "Dün hakkında bir şey hatırlıyor musun?"

Gözlerini inatla denizden ayırmamaya devam ediyordu. Düşünüyormuş gibi yapmaya başladı ama onu bu kısa süre içinde eğer birazcık bile tanıyabildiysem o düşünmüyordu.

"Hayır" dedi bir kerede ve gözlerini sonunda denizden ayırıp bana döndürüp "Hatırlamam gereken birşey mi var bebeğim?"

"Hiç. Sadece.. Boşversene"

Ortak kamaraya dönmek için merdivenlerden inmiştim ki duyduğum ses olduğum yerde kalmamı sağlamıştı.

"Hatırlamamı istediğin şey eğer senin o güzel dudaklarından sarhoş numarası yaparak öptüğümse Granger. Hatırlıyorum."

"Ben hiç bir şeyi hatırlamayacak kadar sarhoş olmam bebeğim"

***********

"Bön höç bör şöyö hötörlömöyöcök ködör sörhöş ölmöm böböğöm(!)"

Kendi kendime sinirimi atmaya çalışarak onun taklidini yapıyordum. Merlinin sakalı gerçekten ona nasıl kanmıştım. O pisliğin tekiydi. O kadar.

Bacaklarımı denize sarkıtmış sallarken gemide tek olmanın rahatlığını yaşıyordum. Tüm mürettebat bu limanda inmişti. Kaptan bozuntusu da dahil. İnmemde ısrar etmişte olsa inatçılığı ben kazanmış ve gemide kalmıştım. Keşke gemiyi kullanmayı bilseydim. O zaman siyah inciyi de alır kaçardım.

"Hermione?"

Duyduğum erkek sesiyle etrafıma bakındım. Bu sesi daha önceden hiç gemide duymadığıma emindim.
Ardından üstüme düşen karaltıyla başımı kaldırdım. Yeşil giyinmiş açık kumral kahverengi gözlü bir çocuk başımın üstünde uçuyordu.

Uçuyordu..

Uçuyordu. Uç-uy-or-du. Süpürgesiz.

"Öyle değil mi?"

Sorusunu tekrarladığında hızlıca başımla onayladım. Yüzünde küçük bir gülümseme oluşurken yavaşça yanıma oturdu.

"Ben Peter. Peter Pan."

Kara Denizlerde  |Hermione Granger & Jack Sparrow|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin