~4

22 10 13
                                    

      Bugün Mavi'nin yanına uğrayacağım, ne halde olduğuna  bakmam lazım. Onu özlediğimi hissediyorum. Ona uzaktan bakmak bile benim şu buruk kalbim için ne büyük hediye. Günlüğü okumayı bitirmiş değilim.

"Doktor"

          Bir anda kapıldığım düşüncelerden duyduğum sesin etkisi ile uyanarak etrafıma göz atma ihtiyacında bulundum. Şuhursuz yürüyüşlerim beni Mavi'nin kaldığı odanın kapısına getirmişti. Kapı açık, Mavi sanki haftalardır bulunduğu pozisyona makum bırakılmış gibi en son bıraktığım haldeyde ki gibi soğuk betonla poposunu bütünleştirmiş, duvara da sırt dayamıştı. Sanırsam bu kadının güvendiği tek dost dayandığı duvar olmalıydı.

"Kırdık mı sizi yada sıkıldınız mı hiç bitmeyen sohbetimden? Gelişinizi yollar özledi varlığınızı beklerken."

      Mavi'yi tanımayan biri olsaydım sözlerinin altında alay yattığını düşünürdüm. Okulda olduğumuz zamanlarda öyleydi. Konuşma üslûbu değişmemişti. Şairimsi konuşması ona hava katar ve sözlerinde ki vurgu ise havalı tutardı.
   Gülümsedim;

"Bilseydim özlediğinizi, bekletmezdim sizin gibi bir hanım efendiyi. "  dedim.

"İlginize olan alışmışlığımın özlemidir." dedi ve başını önüne eğip gözlerini kucağına düşürdü. Sonrasında bir sessizlik aldı başını gitti.

         İlk defa bugün ben sormadan hatta konuşmaya zorlamadan kendiliğinden konuşmuştu. Bunun üzerine mutlu olmamam imkansızdı.

      Bir anda liseli çocuk moduna girmiş gibi sevindim. Sanki sevdiğim kıza yürümüştüm o da bana yüz vermişti.

      Hemen girdigim ergen modundan çıktım. Çünkü böyle bir şeyin hayali gerçeği gibi imkansızdı. Adımlarımı onun istikametine doğru  ilerletip yanına çöktüm.

   Gazete sayfasına sardığım günlüğü sayfadan ayırıp nefes alması için çıplaklığına kavuşturduğumda Mavi'nin bakışları günlüğün üzerinde dondu.

"Evemi gittin?"

      Hala bakışları donuk ve sesi yaşamsızdı.

"Annen verdi. Senin için aileyin evine gittim".

    Cümlemi tamamlamam ile yeni bir cümleye başlamama izin vermeden kendi cümlelerini hakimiyet için üzerime saldı.

"Ve gitmenle kovulman bir oldu. "

   Sustum. Dudaklarımın çaresiz sessizliği onu haklı çıkarıyordu.

    Eli elimdeki günlüğe uzandı. Kendine ait olmasının verdiği güvenle günlüğü aldı ve sayfalarını teker teker yırttı. Şimdi ne yapacaktım. Hakkında öğrenmem gerekli olanları daha öğrenememiştim. Günlüğü ona getirmem hatalı oldu. Sadece vereceği tepkiyi merak ediyordum onu da bire bir öğrenmiş oldum. İnanılmaz bir sakinlikle sayfaları teker teker yırtıyordu.

"Beni ve beni buraya düşüren sebebi merekmı ediyorsun ?".

Yutkundum "evet" dedim. Neden yutkunmak gibi bir eylem içerisine girdiğimi anlamasamda umursamayarak Mavi'nin vereceği tepkiyi bekliyordum.

"Yarın sabah gelirsen benimle ilgili öğrenmek istediklerini öğrenebilirsin. Ancak ben o ana kadar fikrimi değiştirmemiş olursam. Şöyle de diye bilirim; buraya gelmeme sebep olduğu söylenen unutkanlık illetine boyun eğip göz yummazsam benimle ilğili bir çok şey öğrenebirsin".

   Kelimelerini sonlandırıp hafifce gülümsedi. Bu gülümseyiş acı yüklü çökük omuz gibiydi.

 
      
Instagram: _z.y.n.p_kocabuga_
Takip edebilirsiniz

MAVİ VAVEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin