Başımın Belası

Uyumak Her Zaman Güzeldir

Yüzüme su dökerek beni uyandırdığı için Berk'i boğmakla meşguldüm.

"Kızım bıraksana öldürüceksin çocuğu!"

"Anne bu oksijen israfı ölürse daha yararlı olur. Dünyadan bi gerizrkalı kesilmiş olur fena mı? Hem uyku güzeldir ayrıca insan böyle mi uyandırır? Pardon o insan değildi unuttum!"

"Başak hemen bırak abini!"

Annem bağırımca hemen bıraktım. Bu kadının sesi ses değil. Yer yerinden oynadı resmen. Ama o benim abim değil benden 2 dakika büyük sadece. Hem bu onu daha yaşlı yapıyo. Sjdjsj.

"Kızım, boğazım kurudu ya! Nası sıktın."

Kapı çalınca açmaya gittim.

"E siz daha hazır değilsiniz okula geç kalıcaz!"

Duruşum gelmiş. Iyy Duruş ne be. Neyse belki gıcık etmek için kullanırım.

"Of Duru tamam biraz bekle!"

"Tamam hadi çabuk."

Üzerimi giyinip ıslanan saçlarımı kuruttum. Dağınık bıraktım saçlarımı. Ve kravatı bağlamaya çalışarak aşşağı indim. Berk gülerek

"Hala öğrenemedin şunu bağlamayı" dedi.

"Napıyim olmuyo."

Evden çıkıp koştura koştura okula gittik. Ozan okul kapısının önünde bekliyodu.

"Nerdesiniz olum ya! Ağaç oldum."

"Belli dallar çıkmaya başlamış."

"Hadi Başak hadi. Laf yetiştirme bana."diyip saçlarımı karıştırdı.

Bizim okulun bahçesinde karşı karşıya iki okul var, kampüs gibi, sanırım. Biri zengin züppelerin gittiği, biri de bizim işte.

Biz bahçeye girdikten sonra iki araba daha girdi bahçeye. Tahmin edersiniz ki zengin züppe katagorisindeler. İkisi de siyahtı. Evet bu arabaların biri Aras'a diğeri Okan'a ait. Onlar bize biz onlara baktıktan sonra Berk güldü. Manyakmısın lan ne gülüyon demek vardı da bozmıyim dedim kendimi.

Yani bencede bu yaışıklıların önünde rezil olma dimi ama.

Saçmalama iç ses ne yakışıklısı. Tamam belki biraz, ama çok azcık.

Bizim genelde kavga ettiğimiz grup bunlardı. Aras, Okan, Tuğce ve Çağla. Bi de Rüya ve Begüm var. Ama onlar iyi kızlar. Yine de kimse karşı okulla muhattap olmuyo.

Sınıfa girdiğimizde karşımızda matematik hocasını gördük.

"Özür dileriz hocam biz__"

"Tamam geçin yerinize hadi."

Hocam lafımı bitireydim.

"Başak yada gel sen. Şu problemi çöz."

"Problem?"

"Tahtada."

"Hocam bu problm__kör düğüm olmuş resmen. İstanbul trafiği gibi, çözülmez bu."

Sınıf kahkaha atarken hoca

"Hadi geç yerine eğer dinleseydin böyle olmazdı."dedi

"Hocam ben dinliyorum ama anlamıyorum."

"O zaman sorucaksın."

"Arkadaşlarımın zamanını çalmak istemiyorum hocam."

"Hadi Başak geç otur yerine."

Otururken Duru bana gülüyodu. Ben de bacağını çimdikledim.

"Ah kızım yapma şunu ya acıyo."

"Acısın diye yapıyorum zaten mal."

Zil çalınca su almak için Duruyla kantine gidicektik. Berk ve Ozan da peşimize takıldı.

"Aah! Önüne baksana kızım."

Kör müsün gerizekalı. Resmen omuz attı. Kafamı kaldırınca onun Tuğçe olduğunu gördüm. Gerizekalı ya.

"Ay pardon önemsizleri göremiyorum."

"O yüzden mi yoksa gözüne kat kat sürdüğün rimel ve aylaynır yüzünden mi bilemiyorum. Pandaya dönmüşsün derdim ama pandalar çok tatlı senin tam tersin."

"___"

"Ay yazık ya konuşmayı da unuttu."

"Kızım bana bak sen çok konuşuyosun."

"Senin gibi boş konuşmuyorum ya o yeter."

Aras'ın hafif gülümsediğini gördüm. E yani bu malın şu anki haline gülme de ne yap. Berk de Aras gibi gülüyodu. Aslımda Duri ve Ozan da gülüyo. Ne güzel herkes gülüyo.

"Başka bişey var mı?"

dediğim an saçımı çekmeye başladı. Bende karnına dirseğimle vurup saçlarımı kurtardım. Sen benim canım saçlarıma dokunamazsın! Ben onun saçlarını tutarken müzik hocası, halam olur kendisi, Duru'nun da halası, bizi ayırdı.

"Noluyo burda!? Yine niye kavga ediyosunuz?! Yeter bıktım hemen müdürün odasına!"

"Hala___ yani hocam___"

"Hadi Başak!"

"Hay Başağınız batsın. Başak kadar taş düşsün başınıza emi. Her haltı Başak yiyo zaten."diye sessiz sessiz aöylenirken Aras duymuş olmalı ki güldü.

"Yürüsene Başak!"

"Geliyorum hocam."

Müdürün odasıma gittiğimizde keltoş bizi bi güzel azarladı.

"Sürekli bu kavgalardan bıktım. Ama ben bi çözüm bulucam, bekleyin siz!"

Tuğçeyle birbirimize kötü kötü bakıp odadan çıktık. Sonra birbirimize kötü kadın gülüşü attık. Bizimkilerin yanına gidip oturdum.

"Ne dedi keltoş?"

"Her zamanki şeyler işte. Bıktım sizden falan. Bi çözüm bulcakmış. Lan zaten ikinci dönemin bitmesine 2 ay var. Napcan sınıfları mı birleştircen."

Berk'e cevap verir vermez Duru atladı.

"Sus lan tövbe de. Bu keltoş yapar."

"Haklısın kanka. Çok tövbe."

Gülmeye başlayınca karşımızda oturan Araslar da bize bakmaya başladı. Gerçi biz onlara bakmıyoduk. Dur bi dakka ben size anlatmadım. Tuğçe Aras'dan, Çağla da Okan' dan  hoşlanıyo. Yani bunu herkes biliyo ama çıkmıyolar sanırım. Aman neyse öyle işte.

Sonunda okul bitti. Duru da bize geldi. Beraber odaya çıkıp leptopu açtık. Gidip mısır patlattık ve film izlemeye başladık.

Berk odaya dalıp

"Ne izliyosunuz lan bensiz? Ooo mısır da patlatmışlar kayın lan ben de izliyim"dedi ve beraber film izledik.

Sonra Berk odasına gitti. Annemin sesini duyana kadarda konuşuyoduk Duruyla.

"Kıızlaaar yatın hadi yarın okul var!"

"Tamam yatıyoruuuz!"diyip yatakların içine girdik. Aynı anda

"İyi geceler."diyip gözlerimizi kapatıcaktık ki yine aynı anda bağırdık.

"İyi geceler Beeerk!"

Yan odada olduğu için duymuştu.

"İyi geceler!"