*2*

13 3 0
                                    

Uyanıp örtüyü ayağımla ittirdim.Perdeyi sonuna kadar açmıştı.Tek istediğim karanlık bir odada tek başıma gebermek.Kapının önünden sesler geliyordu.Ayağa kalkıp kapıya doğru sendeledim.Sabah sabah ne bu gürültü.
"Köpeğinin benim bahçemde ne işi var"
"O benim köpeğim değil"
"Kimin o zaman" Kağan'ın omzunu tutarak kenara çektim."Sabah sabah bu ne ses,kavga edecek başka bir zaman bulamadınız mı"bana şaşkın şaşkın baktı.Gözlerimi ovalayıp akmış olan salyamı sildim.
"Kusura bakmayın hanım efendi,rahatsız ettiysem sizi özür dilerim"büyülenmiş gibi konuşuyordu.Kağan kolumu tutup içeri sokmaya çalıştı.O kadar çabalamama ramen gücüm ona yetmedi ve içeri geçmek zorunda kaldım.Peşimden kapıyı adamın yüzüne çarpıp kapattı.
" Kağan.."
"Efendim"ona doğru döndüm.O kimse,ona çok sinirlendiği belliydi.
" Kimdi o dangalak?"dememle gülmeye başladı."Senin de dediğin gibi dangalagın teki.."içeri ilerleyip koltuğun üstünde ki örtüleri rasgele topladım."Ben en iyisi akıl hastanelerinde ki odalara benziyen odama geçiyim."dememle tekrar güldü."Neye gülüyorsun "çok ciddiydim,komik bir şey söylememiştim,bunlar doğrulardı.
" Hiç sadece benzetmelerini güzel ve komik buluyorum."Kapıya doğru giderken bir boy aynası gördüm.Bu aynada ki yansıma benim olamazdı.Göz altlarım morarmış ve çukurlaşmış,saçlarım darma dağnık,yüzüm kırp kırmızıydı.Tişörtüm'ün bir kısmı içinde bir kısmıda dışarıdaydı.Kağan arkama geldi ve oda benim yansımama baktı.
"Sakın güliyim deme!" gülmüyordu...
"Gülüncek bir halin yok ki" ciddimisin sen dercesine arkamı döndüm."Dalga mı geçiyorsun benimle,şu halime bak..."elimle yüzümü gösterdim."Sanki palyaço makyajı yapıp yağmurun altında ıslanıp bir de üstüne arı sokmuş gibi bir halim var."bunu söylememle güldü.Omzuna bir tane şaplak attım."Sana gülme demiştim."
Kapı çaldı ikimizde o tarafa baktık.Kağan yine sinirlendi."Gene o yavşaksa eğer burdan sağ kurtuluşu yok! "Hızlı adımlarla gidip kapıyı açtı.
" Kağan,Seren hiç bir yerde yok"Eylül'ün sesiydi bu,belli ki bayağa endişelenmiş.Kağan'ın arkasına varıp elimi gösterdim."İyi misin?"deyip sarıldı bana.Kağan'a kaş göz yaparak gitmem gerektiğini anlattım.Eylül'le yan tarafta ki akıl hastanesi olan evimize girdik.Cidden akıl hastanesi gibiydi.
Eylül'ün kapıda bırakıp odama doğru merdivenlerden çıktım.Kapıyı arkamdan kapatıp perdeleri de kapattım.Biri benden sonra gelip her yeri açmış olmalıydı.Yatağın içine girip üstümüde yorganımla kapatınca yatağın içinin ne kadar soğuk olduğunu hissettim.
-2 ay önce-
"Hadi film başlıycak acele et"
"Geliyorumm" her şeyi hazırlamıştım tek eksik şey onun yanıma gelmesiydi."Geldimm"yorganın altına girdi,kumandayı eline alıp filmi açtı.Birbirimize sarılıp patlamış mısırlarımızı yiyorduk.Bu filmi ne kadar izlesemde bıkmıyordum.O yanımda olduğunda sanki izlemediğim sahneleri varmış gibi geliyordu.
Filmin sonlarına doğru gelmiştik ki,Mert'in telefonu çaldı."Geliyorum aşkım"dedi ve gitti.Filmi durdurmuştum sonunu da birlikte izliyelim diye ama gelmedi...Acil bir işi varmış.Bende onunla geliyim dedim ama çalışma bölümlerimiz farklı olduğu için ve beni yormak istemediği için onunla gelmemi istemedi.İkimizde aynı ofiste çalışsakta,o iş yerinin sahibi olduğu için bütün işlerle ilgilenmesi gerekiyordu.Bunu taktir ediyordum,babasının iş yerine sahip çıkması çok hoştu ama beni böyle sürekli bırakıp gitmesi canımı sıkmaya başlamıştı.
Yine yanlız başıma geçirdiğim bir akşam daha filmin sonunu izlememe gerek yoktu.Sonunda kız ölüyordu,adam ise deliriyordu.
Odama geçip buz gibi yatağıma girdim,onsuz burası çok soğuktu.Onun kafasını koyduğu yastığı yanıma alıp ona sım sıkı sarıldım ve o yanımdaymış gibi hayal ettim.
-Bugün-
İki ay önce ki gecede yaptığım şeyi yaptım.Bir yastık alıp onun giydiği tişörtlerden birini üstüne geçirdim ve ona sarılıp uyudum.Tek istediğim onun yanımda olmasıydı.Benim yüzümden gitti.Yine ağlamaya başlamıştım.Odamın kapısının açılma sesini duydum sonra kapandı."Mert?"
Kafamı kaldırdığımda Mine'yi gördüm,O da ağlıyordu.Yanıma geldi ve birbirimize sarıldık;ikimizde hıçkırarak-hatta anırdık desem daha doğru olurdu- ağladık.
"Biliyormusun,beni hiç sevmemiş.Neymiş'Sen daha iyilerine layıksın diycem ama o 'sen'yerine 'ben'gelmeli.Seninle nasıl çıkmışım anlamadım ki,herhalde çıkma teklifi ettiğimde sarhoştum'dedii..........bende ona ne dedim biliyormusun'sen sarhoş değildin beyin yoksunuydun'dedim ağzının ve gözünün tam üstüne bir yumruk attım.Gerçekten rahatlattı bu beni.." herkesin kendince dertleri vardı.Anırışlarımızı duyan Eylül, içeri girdi.O da hüzünlüydü,Kağan'ın evinde fark etmiştim bunu ama kendi aşk acımdan bir şey yapmadım.
Mine"Sana ne oldu?"Eylül burnunu çekip yanıma oturdu.
"Ben ne yapcam ya,kafam çok karışık....Ali bir yandan Kenan bir yandan.....Ben ne yapcam yaa" diyerek ağlamaya başladı.

Aşkın GözüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin