Psikolok beni dinleyip aynı zamanda not tutuyordu."Ne yapıyorsun"elinde ki kağıdı gösterdi.
"Bir şeyler karalıyorum" ciddimiydi."Şaka şaka bunu şimdi yaptım.Anlattıklarına göre aşkınız çok iyiymiş.Sonra ne oldu?"ona her şeyi anlatacak değildim."İstersen sonra anlatırsın.Peki ölümü..."donmama neden oldu.
"Bir akşam saati,iki gün önce kavga etmiştik.O gün beni aradı.'Konuşmamız gerekiyor'dedi.Bende onunla aynı fikirde olduğumu söyledim.Arkadan sesler duydum.'Kim var senin yanında'dediğimde'yine mi Seren, hâla akıllanmadın mı'dedi ve yüzüme kapattı."
"İnsanlara karşı güven problemin mi var"
"Bilmem var mı?" dalga geçiyor herhalde benle,eliyle devam et dedi."İşte o günün akşamı.....ak.....ak....şamı"her yer bulanıklaştı.Gözümde tekrar canlanmıştı.Onu o halde görmek.Etraf dönüyordu ve birden görüntü yok oldu.Sevdiğiniz,kendinizden daha çok değer verdiğiniz bir insanı kaybetmek nedir bilirmisiniz.Onu ben kendimden daha çok sevmiştim.Onu kaybetmemle kendimide kaybettim. Onsuz nefes alamıyordum.Ev arkadaşlarım,psikoloğum yeni bir şeyler yapmam için beni teşvik ediyorlardı ama ben kendi hâlimden memnundum.
"Seni seviyorum.....Biliyorum sende beni seviyorsun.....çay içmek istermisin......tamam sen içmiyorsan bende içmiyim....."Eylül'le,Mine bana doğru baktılar.
" Kız kafayı fena üşütmüş haa"Eylül,Mine nin koluna vurdu.
"Öyle deme şimdi duyucak"
"Üff duyarsa duysun,tek onun mu sorunları var sanıyorsun" olmayan şeyler görüyordum ve bu daha da canımı yakıyordu.Çünkü Mert e ne sarılabiliyor ne de öpebiliyordum."Artık bıktım ya"kapıyı çarpıp gitti.Eylül'ün yanına oturdum.
"İyi misin?" gözleri dolmuş bir şekilde bana baktı.
"Hâla nasıl bu kadar iyi olabiliyorsun." bilmem dercesine omuzlarımı kaldırdım."Ali'ye sinir oldum ya.....mesaj atıyorum "Şuan maçtayım yarın konuşalım.......şuan babannemlerdeyim sonra konuşalım.Arkadaşlarlayım sonra konuşalım" diyip diyip duruyor.Ben sevgiliymişiz gibi hissetmiyorum.Böyle giderse ondan ayrılcam.Biliyormusun annem yine kafayı yemiş "eve gel Eylül" diyip diyip duruyor o da....Bıktım artık ya....Mine de tek kendi sorunları varmış gibi davranıyor.Ben artık o eve asla gitmem,o kadar kafayı yemedim herhalde.....kafamı dağıtmak için her gün fazla nöbete kalıyorum.Hemşire olmak çok zor..."yeşil gözlerinden akan damlaları tek tek sildim."Kenan'ı unutamıyorum,biliyormusun Ali'den daha çok onla konuşuyorum ve o benim yüzümü görmesede nasıl olduğumu biliyor ama Ali efendi hiç bir şey umrunda değil"
"Demek her şey elde edene kadarmış" yüzüme baktı."Ayrıl kız ,ondan bir bok olmaz...yok maçtaymışta yarın ararmışta,maç bir gün mü sürüyor.Bide gerçek futbolcu olsa neyse,mahallede normal oynuyo...."
"Eminmisin,arıyim mi şimdi" başımla onayladım.
"Hoparlörü aç"
*dıt dıt*
*Alo,Eylül*
*Alo senle bir şey konuşmam lazım*
*Şuan arkadaşlarlayım sonra konuşsak*
*Tamam Ali*dedi ve kapattı.
"Seren sen haklısın bundan bir bok olmaz.Geç bile kaldım."
Eylül'le bir buçuk saattir film izliyorduk.Telefon çaldı.
"Hoparlörü aç" dedim.
*Alo Eylül,ne söyliycektin*
*Fark etmiyormusun*
*Ediyorum*
*Biz biz olamıyoruz*
*Nasıl yani*
*İlişkimiz diyorum gitmiyor.*
*Farkındayım*
*Ben senden ayrılmak istiyorum Ali*
*Anlamadım.Şaka mı yapıyorsun*
*Hayır şaka yapmıyorum ve bu ilişkiyide burda bitiriyorum*
*Tamam*telefonu kapattı.
"Bir rahatlama geldi üstüme......demek ki o da benden ayrılmayı düşünüyordu."
"Doğal olarak bir ayrılmaya 'tamam' denmesi onunda seninle aynı fikirde olduğunu gösterir."Eylül'ün telefonu tekrar çaldı.
" Eğer o arıyorsa.......hi annem arıyor.Seren ben ne yapcam"telefonu bana doğru attı.Annesinden bu kadar korkmasını gayet iyi anlıyordum.Annesi tam bir manyak,kadın beni bile geçti.....beni bile diyorum.Psikolojik sorunları var,bazen düşünmeden hareket ediyor ve o düşünmeden hareket ettiği zaman tam bir sadist oluyor."Açmazsam bu saatte buraya gelir.Vallahi dr billahi de gelir."O kadınla bir daha karşılaşamazdım.İlaçlarını alınca çok tatlı,sevecen bir kadın ama.....ilaçlarını almadı mı kaç abi sakın orda durma.Sırf göz göze geldin diye bile sana şiddet uygulamaya başlıyor.Paranoyaklıkta var.
"Alo anne.....kimle mi konuşuyordum.Yoo geç açmadım arkadaşımın kontürü bitmişte benden annesini aramıştı.Bende tuvaleteydim........Anne ben burada mutluyum.Mutluluğumu bozmak için elinden geleni yapıyorsun..................Ne yani ben mi sizin mutluluğunuzu bozuyorum.Anne ben sana ne yaptımda bana böyle davranıyorsun.........Hayır anne,bir daha o eve asla gelmiycem, tamam mı.......Psikoloğunuda aksatma......." üfleyip telefonu kapattı."Bıktım ya bıktım ben ne yapıyim ölüyim mi yani onu mu istiyorlar.Hayatım tam güzel gidiyor derken biri gelip içine ediyor.Bana 'Kenanlamı konuşuyorsun' dedi.Taktı ya Kenan'a,konuşmamı istemiyorlar onunla...."omzuma yatıp hıçkıra hıçkıra ağladı.
-4 ay önce-
"Eylül eminmisin,annen rahatsız olmasın benden" omuz silkerek kapıyı açtı.
"Yok ben onunla konuştum.Hadi gel içeri" eliyle gösterdiği tarafa doğru geçtim.İçimde kötü bir his vardı.Eylül gibi sarı saçlı uzun boylu annesi yanımıza geldi.
"Hoş geldiniz kızlar" kafamla onaylayıp;
"Hoş bulduk" dedim.Evde sadece üçümüz vardık.Eylül'ü takip edip onun odasına girdik.Ben odayı incelerken"Bir şeyler yermisin ben baya acıktım."kafamı olumlu anlamda sallayıp etrafı incelemeye devam ettim.Her yer mas maviydi.Dantelli yatak örtüsünden tut perde ve dolaplara kadar,İçerde küçük bir kütüphane vardı.Küçük olmasına ağzına kadar kitap doluydu.İçerden birden bağrışmalar geldi.
"Anne bırak o bıçağı"sesi duymamla gelen tarafa baktım ama yerimden kımıldıyamadım. "Anne,sakın.....bırak o bıçagı agggg....uzak dur benden,annee.....anne bırak onu"içerden ağlama ve bağrış sesi geliyordu.Korkmaya başladım ne yapmalıydım.O kadar korkmuştum ki yerimden hareket dahi edemiyordum.Eylül birden hızlıca odaya girip kapıyı kitledi.Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Kapının arkasına masasını koydu.Eli ayağı titriyordu,ona sım sıkı sarıldım.
"Eylül aç şu kapıyı!" sesi duymamızla yerimizden sıçradık.Kapının camına elinde ki bir şeyle vurmaya başladı.Birden cam kırıldı ve parçaları yere döküldü."Sana aç şu kapıyı dedim.Eğer açmazsan olacaklardan sen sorumlusun!"dua okumaya başlamıştım ki kapının arkasında boğuşma sesleri duyduk.
"Abla,hemen psikoloğunu ara"Eylül, annesine sakinleştirici vurduktan sonra benden özür diledi.Bu evden kutulmak istemesini gayet iyi anlamıştım.Bence annesini akıl hastanesine kapatmaları gerekiyordu.-Bugün-
Sabah sabah bir ağrıyla uyandım.Lanet olsun bugün o gün hasta olmuştum.Lanet girsin ya....Kız olmaktan nefret ediyorum.Her şeyi kızlar çekiyordu.Regl'da,Cinsel ilişki sırasında,Doğumda....Erkekler ise sadece sünnet oluyordu.Allah'ım seni sorgulamak gibi olmasında neden bütün acıları kadın çekiyor.
Şu sancılar beni öldürüyordu.Kıvrana kıvrana bir haller oldu.Bugün herkes işteydi.Yemeğimi yiyip oturma odasında oturdum.Belki biraz resim çizersem sakinleşirim.Resim defterimi alıp karalamaya başladım,içimden ne gelirse....
Mert
Her aklıma geldiğinde üzülüyordum.Çizdiğim resmi masanın üstüne koyup mutfaktan nutella aldım.Televizyonada cd takıp.Dram filmi açtım.Peş peşe altı film.Sonunda uyuya kalmışım.
" Seren,Seren iyi misin"gözlerimi açtığımda yerdeki sümüklü peçetelerimi gördüm.Battaneyi iyice üstüme çekip beni dürten kişiye baktım.
"Kağan,senin burda ne işin var" yerimden yavaşca zıplamama neden oldu.
"Seni tevtişe geldim.Ne oldu burda,savaş filan mı?" ayağımla yerdeki sümüklü peçetelerimi koltuğun altına itmeye çalıştım ama yakalandım."Bırak ben toplarım onları"bu kadar utanç verici bir şey olamazdı.Gözleriyle beni iyice süzdü.İstemsizce elimle örtüyü karnıma çektim."Birileri hasta mı olmuş ne"ciddi olamazdı herhalde,evet daha utanç vericisi varmış.
"Üşütmüşüm.....o yağmurun altında ıslanmaktan herhalde..." güldü.
"O günün üstünden kaç hafta geçti sen biliyormusun.Bu arada......kahvaltı için teşekkür ederim." gülümsedim.Yanıma iyice yanaşıp sıkıca sarıldı.
"Ne yapıyorsun?" hiç beklemiyordum.
"Bu zamanlarda sizin fazla sevgiye ihtiyacınız varmış." yine güldü.
"Hey sana üşüttüm demiştim"
"hı hı" aaaa çıldırcam,ayağa kalkıp örtümüde yanıma aldım."Bezle yürümek nasıl,bebeklik anılarını hatırlatıyor mu"biliyordum benle dalga geçiyordu ama şuan hiç komik değildi.
"Ben mi istedim böyle olmasını,Kız olmanın ne kadar zor olduğunu biliyormusun sen,bir de gelmiş karşımda benimle dalga geçiyorsun.Canım şuan ne kadar çok yanıyor....ayakta zor duruyorum.Senin yaptığına bakkk"birden suratı düştü.
" Seren, ben özür dilerim sadece seni güldürmeye çalışıyordum.Üzgünüm bir daha olmiycak."dedi ve tekrar sarıldı.Bende ağladım.Çok üstüme geliniyormuş gibi hissediyordum.
"İyi ki senin gibi bir arkadaşım var.İyi ki varsın" dememle daha da sıkı sarıldı.
"Sende iyi ki varsın kıvırcık"-3 ay önce-
İş yerinde bir parti veriyorduk.Kıvırcık saçlarımı topuz yapıp mavi bir elbise giymiştim.Çoğu kişi dans ediyordu.Onların yanlarından süzülürken Kağanı gördüm.
"Kağan" dememle bana doğru baktı.Yanında ki adamlarla birlikte hemen hemen on saniye boyunca beni süzdüler.
"Ooo bu ne güzellik."yanında ki adamlardan müsade isteyip yanıma geldi." bu dansı bana lütfeder misiniz"diyerek önümde eğildi.Ona ayak uydurarak kabul ettim.Kağan'ın gözleri hep üstümdeydi.
"Böyle bakmaya devam mı ediceksin"
"Bu kadar güzel olman senin suçun" biz konuşurken Mert yanımıza geldi ve beni bileğimden tutup köşeye çekti.
"O şeref..... Senin yanında ne işi var" ne yani onu kıskanmışmıydı.
"Mert sana kaç defa diycem o benim arkadaşım" gözlerini devirdi.
"Senin yanında olan herkesi öldürmek istiyorum.Seni çok seviyorum kıvırcığım.Kendimden daha çok..." beni öptü.
"Benim hikayemin baş rolü sensin.Sen benim prensimsin ve bu hikaye de böyle mutlu sonlarla biticek tıpkı masallarda ki gibi.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Gözü
General Fictionİnsan birine aşık olunca gözü hiç bir seyi görmezmiş.Ne hatalarını ne de yaptıklarını....Ben bunu geç fark ettim.Size kendi hikayemi anlatmak istiyorum.Çıldırmış bir kız....bu ben oluyorum.Sevdiği adamı bırakmayan,bırakamayan bir kadının hikayesi...