2. Bölüm

252 11 3
                                    

Multimedya; Boş
Billie Eilish- When The Party's Over

Öldüğünü nasıl anlarsın!? Sadece nefes almaman, kalbinin durması mı gerekir.
Yaşıyorken ölmek,
Çok mu sıradan
Gittikçe tükendiğin boşlukta, benliğini nasıl bulursun?

Vücudumu dolduran ağrı hissiyle gözlerimi açtım.
Dünden kalma morluklar, ağlamaktan kanlanmış, kızarmış gözlerim sızlıyordu, gözyaşlarımın tuzlu tadı patlamış dudağımda kurumuştu.
Vücuduma baktım,
Büyük ikili yatakta küçücük kalmıştım, içime gömdüğüm bacaklarımı zorla açtım
Üzerime geçirilen erkek kazağı benden oldukça büyüktü. Diz kapaklarımın hemen üstünde bitiyordu, dizlerim cam kırıkları yüzünden çizikler ve bandajlarla doluydu. Siyah ince örtüyü bacaklarıma örttüm. Eğer biraz daha bakarsan ağlamam asla durmayacaktı.

Kendimi zorlasam da ağzımdan bir hıçkırık firar etti. İnce bedenim sarsıldı ve gözümdeki kurumamış yaşlar döküldü.
Hızlı bir şekilde elimi ağzımın üzerine örttüm, ıslak avuç içimi ısırdım.

Aynı anda odada kilit sesi duyuldu, anılarım canlandı, sert ve hızlı bir şekilde kapı tokmağı açıldı. Dolmuş gözyaşlarım siyah ve iki çift ayakkabıya baktı. Sert adımla bana yaklaşıyordu, her adımındaki soğukluk beni ürkütüyordu.Kendimi koruma iç güdüsüyle ellerimi bacaklarıma sardım. Vücudumu geriye ittirdim.

Yaklaştı.
Bana dokunabilecek kadar yaklaştı.
İnce, damarlı elini bana yaklaştırdı.
Teni tenime değmesi beni delirtirdi, ağzımdaki elimi çektim ve beyaz çarşafı itercesine kendimi diğer tarafa attım.

Benim bu ani hareketime inanamaz bir şekilde baktı. Havadaki elini yumruk yaparak aşağıya indirdi.
Siyahın en koyu gözleri, derin morumsu halkalarla çevrelenmişti. Günlerce uyumamış oniksleri yorgundu. Alnına rastgele yayılmış dağınık saçları güneşte parlıyordu.
O, o çok yakışıklıydı.

Gözleri yüzümü tararken kalbim ilk defa mutluluktan titredi. Kim olduğunu bilmediğim insan güven kokuyordu adeta. Belki bu benim kurtuluşumdu, belkide bir çıkmazın başıydı galiba ben buna hazır değildim.
"İyi misin?"dedi.

Sesini duyunca buz kestim. Onu duymamışçasına cevap vermedim.

Karşımdaki adam ses tonunu yükselterek yineledi."İyi misin, diye sordum sana?"

Yerimden irkilmem hiçbirşeye yaramadı, olaylar gittikçe saçmalaşıyordu.
Çatlak sesimle karşılık verdim. "İ-iyim" dedim ve üstümdekileri umursamadan ondan uzaklaşmak için yataktan ayağa kalktım.
Hızlı kalktığımdan dolayı dönen başım ağrımıştı, karşımdaki adam zarifçe belime ellerini dolayarak yatağa oturttu. Bir hışımla ellerini itekledim. Oturduğum anda karşımdaki kocaman boy aynasını gördüm, kendime baktım, iyice zayıflamaya başlamıştım yüzümdeki kemikler belirginleşmişti, sarı saçlarım iyice solmuş, dümdüz oluştu.

"Herşey için teşekkür ederim. Eve gitmem lazım annem ve babam beni görmeyince endişelenmişlerdir." dedim.
Aslında ne endişilenecek annem nede beni döverken sızmış babamın umrundaydım.

Yanımdaki kişi tavizini bozmadan "Olmayan annen mi endişelenecek!" dedi ve buz gibi sesiyle; "Anneni bul-"

"Annemin olmadığını nerden biliyorsun?" dedim bir hışımla.

"Hey, sakin olur musun, bu sadece bir tahmindi." dedi ve aramızdaki mesafeyi en aza indirdi. "İnandın mı?" Yüzünü yüzüme yaklaştı.Yorgana daha sıkı tutundum. Başka güç alacak hiçbirşeyim kalmamıştı. O pahalı vişne kokusu içime yayıldı, kalbimin soğuduğunu hissettim.

"Sen kimsin!? Benim ile böyle konuşuyorsun." dedim ve üstümden kalkması için kaslı vücudunu geriye doğru ittirdim.
Ellerimin altında kasılan vücuduyla geri sarsıldı ve alaycı bir kıkırdama sesiyle kafasını geriye ittirdi.
Parmağıyla kendini gösterek "Ben mi?"dedi.
Gülüşünün altında tehlike, bıçağın açtığı yara gibiydi."Azrailin." dedi.

Buz kesildim. İçim titredi. "Kendimi içimde öldürdüğüm, ruhuma zarar verdiğim kadar kimseye zarar vermedim." dedim.

Sanki beni dinlemiyormuş gibi arkasını döndü ve küçük pencerenin yanına gitti, cebinden siyah mat kapaklı sigara paketi çıkarttı, ve uzun kibriti tek hamlede yaktı. Donuk siyah gözleri alevin yansımasını aldı ve sigaraya odaklandı. Derin bir soluk aldı ve gri dumanı çenesini kaldırarak yukarı doğru üfledi. Çehresi belirginleşti. adem elması nefes verişinde sarsıldı. Paha biçilemez tablo gibiydi. "Bana bakman bittiyse kıyafetlerin dolapta." dedi.

İzlediğimi bilmesi daha da utanmama sebep oldu, yüzümü ellerimin arasına alarak kalkmaya çalıştım bandajım beni gittikçe zorluyordu, zorda olsa yataktan kalktım. Dolabı açtığım anda vişne kokusu odaya yayıldı, gözlerimi bir anlığına kapattım, bütün yaralarımı unuttum, bu anı ölümsüzleştirdim. Arkamdaki nefesin sıcaklığını hissettim. Bana sarılıcağını hissediyordum ki eli benden önce kıyafetlerimi kavradı ve yatağın üstüne attı.

"Odadan çıkar mısın?"dedim. Fakat yaralarım tam tersini söylüyordu. Dediğimi umursamadan camın önünde sigara içmeye devam etti. Arkasını dönmesinden güç alarak, elimi yumuşak kazağa değdirdim.Yavaşça belimden sıyırarak çıkarttım. Ağzımdan ufak bir inleme kaçtı. Dışarıya bakan yüzü bana çevrildi. Sanki acımı hissetmiş gibi kaşlarını çattı ve büyük adımlarla yanıma yaklaştı. Sıcak elleri özür dilermişçesine yaramı okşadı. Karşısında sadece iç çamaşırımla kalmıştım. Ama asla utanmıyordum, belki de gittikçe ruhsuzlaşıyordum.

Gözleri önce boynuma sonra belime kadar taradı. Vücudumdaki yaraları, darbeleri inceledi. Yerimden huysuz bir şekilde kıpırdadım. Ama bakışını yüzüme çeviremedim. Göbeğimde ki uzun kesiğe baktı. Sokakta bıçaklandığım an geldi aklıma, bakmasına daha fazla dayanamadım ve yarayı ellerimle kapattım. Nazikçe eliyle elimi tuttu ve yaramı gizlememi engelledi. "Yaralarını gizleme Mira, onlar seni daha da güçlendirecek ve öfkeni taze tutacak." dedi. Daha fazla incelemeden kazağı üstüme geçirdi ve kapıya doğru gitti, odadan çıkmadan önce "Aşağıya gel." dedi.

Yavaşça yataktan destek alarak ayağa kalktım. Belimi tuttum ve ilerlemeye başladım siyah boş koridorda ilerliyordum. Duvarlardan tutunarak merdivenlerden inmeye başladım. Mutfak kapısına geçtiğimde ilk başta siyah saçlarının anlına dağılmasını izledim. Ardından karşısındaki kişiye gördüğüme inanamadım. Yine kısacık şortunu giymiş öne doğru eğilmişti ve en sonunda ikisininde gözleri benim üzerimde odaklandı. Kimse tepki vermedi. Kimse mutlu olmadı.

"GÜYA MAFYAYMIŞ" kitabını okumanızı tercih ederim. Hem çok güzel bir kitap hem de içinden geçerek yazılan bir kitap
Yazar=dygdnk

SalviaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin