5.BÖLÜM

28 3 0
                                    

Evet. Bu kadar şaşırmama sebep olan misafirler mert ve ailesiydi. Mert tepkisizce kapıda dururken ben ağzım açık onun mükemmel duruşunu izliyordum.
Annemin beni dürtmesiyle kendime geldim. Annem tüm samimiyetiyle

"Hoşgeldiniz buyrun buyrun." diyip salonu işaret etti.

Mert ve ailesi salona geçtikten sonra annem "kapatın o ağzınızıda gelin hadi" diyip salona geçti. Ben hala şok olmuş bir vaziyette seline

"Senin haberin var mıydı?" dedim. Selin hayır anlamında kafasını salladı. Nihayet kendimize gelebilmiştik bizde salona geçtik.

Mert, babası ve benim babam sohbet ediyorlardı. İlk defa mert'i gülerken görmüştüm. Aman allah'ım bu ne güzellik.

Mert'in annesi gül hanım çok kasıntı birşeydi. Hiç sevmemiştim. Birden aklıma 3.madde geldi 'kendini aileye sevdirmek' evet annesini sevmek zorundayım.

Kısa bir sohbetten sonra yemeğe geçtik. Annem yine döktürmüştü. Durumumuz iyi ama annem temizlik hastası olduğu icin eve yardımcı almıyorduk.

Sessizliği mert'in annesi gül hanım bozdu. "Demek mert'le aynı okuldasınız?" dedi. Ben heyecandan bu kadar basit bir soruyu bile cevap verirken ölecektim. Zar zor "evet efendim." diyebildim. Kalbim ağzımda atıyordu. Selin bu halime alttan alttan gülüyordu.

Gül hanım devam etti;
"Ee siz tanışıyor musunuz?" dedi. Ben tam cevap verecekken mert cevap verdi

"Tanışmaz olur muyuz. Mayıs okulda sakarlığıyla meşhurdur." dedi o alaycı gülümsemesiyle.

Annem'de "ayy evet mayıs çok sakardır bir keresinde salata yaparken dizini kesmişti."

Dedi. Masadakilerin hepsi gülmeye başladı. Ahh anne yaktın beni. Utancımdan kıpkırmızı olmuştum. Rezil oldum merte yaa.

Nihayet yemek bitti. Salona geçtik. Mert lavaboyu kullanması gerektiğini söyledi ve ona ben eşlik ettim. O kadar heyecanlıydım ki kalp atışlarım dışarıdan duyuluyor sandım. Tam son merdiveni çıkacaktım ki ayağım takıldı ve aşağı doğru yuvarlanacakken mert kalın kaslı kollarıyla benim ince belimi sardı. İlk defa ona bu kadar yakındım. Kalbim duracak şimdi. Bu nasıl bir tatlılık.

"Hop sakin ol. Sen düşmeden yapamıyorsun herhalde" dedi gülerek.

"Ne alaksı var ya. Ben son basamağın orada olduğunu bilmiyordum" dedim rezilliğime birşey daha katarak.

Mert gülerek "Yani o son basamak tabi ki sonda olacak." dedi.

Bay çok bilmiş konuştu yine. Off aşığım ben bu adama diye geçirdim içimden.

Mert beni nazikçe yere bıraktı "Eğer düşmeyeceksen ben lavaboya gidecem yok dayanamam düşerim diyorsan..." dedi ve lafını kestim.

"Yok düşmem gidebilirsin." dedim ve mert yine o alaycı gülümsemesiyle lavaboya doğru gitti.

Beraber çok güzel bir akşam geçiriyorduk. Hiç bitmesin istiyordum ama malesef bitti ve gitmek üzere ayağa kalktılar. Kapıya doğru yürürken mert ve ben yan yana arkada yürüyorduk. Mert kafasını çevirip alaycı gülümsemesiyle

"Eğer pazartesiye kadar düşüp bir yerlerini kırmazsan pazartesi görüşürüz." dedi.

"Ay çok komik" dediğimde hala gülüyordu. Beraber kapıya kadar yürüdük annesi ve babasıyla tokalaştıktan sonra gittiler.

Onlar gittikten sonra ben ve selin odamıza çıktık. Üzerimi değiştirdim ve selin'e merdivende olanları anlattım.

O da benim kadar heyecanlanmıştı.
Yarın ı hayal ederek uykuya daldım.

ZİNCİRİMİ KIRDI AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin