+8+

2.3K 210 11
                                    

~
2 gün geçmişti ve hâlâ Jimin mesaj atmamıştı. Bloğuna ne bir post ne de bir mesaj atıyordu. Chaeyoung onun kendisini kandırdığını düşünmeye başlamıştı.
~
4 günün sonunda Chaeyoung bu işi ciddiye almaya başladı. Jimin'den hiç haber yoktu. Cevap verecek yüzünün olmadığını bu yüzden numara ve bloğunu değiştirdiğini bile düşündü.
~
3 gün daha geçmişti. Chaeyoung Jimin'i özlemeye başlamıştı.
~
\\ Chaeyoung \\

Tam 12 gün oluyor. Lanet Park Jimin'i iyice merak etmeye başladım. Başına bir şey gelmiş olabileceği düşüncesi kalbimi yakıyor. Ona bir zarar geldiyse nefessiz kalabilirim. Onu özlemiştim. Dayanamayıp onu aradım fakat açmadı. Mesaj atmak için telefonu tekrar elime aldım. Gözlerim doldu. Sanırım ona alıştım.
~

Chaeyoung: Jiminie seni özledim :(

Chaeyoung: Bana geri dönemez misin?

Chaeyoung: Lanet olsun sana bir şey olmasından korkuyorum.

~
Chaeyoung mesajı attıktan sonra dayanamayıp ağlamaya başladı. Ayrıca birazdan okula gitmeliydi. Üzerini silkeledi ve ayağa kalkıp görüntüsüne baktı. Gözleri şişmişti. Aklında hep Jimin vardı.
~
\\ Chaeyoung \\

Aynadaki görüntüme baktım. Kesinlikle bugün okula gitmek istemiyorum! Telefonu alıp Lalisa'yı aradım. Cevap vermedi. Her zaman olduğu gibi dans pratiği yapıyor olmalıydı. Telefonum titredi. Jimin mesaj atmış olabilirdi! Telefonumu açtım fakat mesaj atan Lalisa'ydı..

LISAPOOP💩: 5 dakikaya oradayım.. Beni çok özledin biliyorum ㅋㅋ

Ve okula gitmeme hayallerim suya düşmüştü. Lalisa'yı beklerken aklıma Jimin'i aramak geldi. Fakat buna hazır hissetmiyordum. Anında bu fikrimden vazgeçerek kapıya doğru yürüdüm. Lalisa'yı dışarıda da bekleyebilirdim. Kapıyı açtım ve ayağıma değen şeyle olduğum yerde zıpladım. Aşağı eğilip baktığımda beyaz bir gül görmem beni şaşırttı. Yanlış kişiye yolladıklarını düşünürken gülü elime aldım ve kokladım. Elime değen kağıdı okumak için açtım Siyah bir kağıda mor renkle yazılmış bir not vardı.

"Uzun zaman oldu ve ben sensiz iyi olamıyorum Chae."

Gözlerim kocaman açıldı. Birkaç sefer notu okudum. Kalbim daha hızlı atmaya başladı. Jiminie geri dönmüştü. Ama bir şeyler olduğu kesindi. Aptal şimdi neredeydi. Üstelik evimi nasıl bulmuştu. Merakla etrafıma bakınmaya başladım. Birinin beni izlediği hissindeydim. Bu çocuk deli miydi? Karşıma çıkmak yerine çiçek bırakıp gitmekte neyin nesiydi? Üstelik bu gül beyazdı, benim en sevdiğimdi. Bunu bile biliyordu fakat benim bildiğim tek şey onun adının Park Jimin olmasıydı. Omuzlarım düştü istemsizce mutsuz oldum. Görmediğim birini özlüyordum.

Lalisa boynuma atlayıp "Selam güzellik!" diyerek sırıttı. Yalandan gülerek "Hadi gidelim" dedim. Lalisa bana yaklaşıp yüzümü inceledi. "Canın bir şeye mi sıkkın?" diye sordu. Sonra elimdeki gülü görüp pis pis sırıtmaya başladı. "Bunlarda ne oluyor Chae? Yoksa sevgili falan mı yaptın? Üstelik benden habersiz." Lalisa iyice sırıtarak cevap vermemi bekliyordu. "Hayır tabiki. Yanlış gelmiş olmalı." Lalisa gülerek "Bunu bilemeyiz" dedi. Kafasına bir tane vurup "Kes sesinide gidelim. Geç kalacağız" dedim.
Yolda yürürken gülü çantama atmıştım. Bunu milletin görüp yanlış anlamasına hiç gerek yoktu.
Son teneffüse çıkarken müzik sınıfına gidip kafa dinleme isteğim arttı. Aklımda Park aptal Jimin olduğu sürece rahat olamıyordum. Adımlarımı hızlandırdım. Gitar çalmaya ihtiyacım vardı. Ruhumu hafifletmeliydim. Karanlık koridora girerken kolumum sertçe tutulmasıyla küçük bir çığlık attım. Beni kendine doğru döndüren bedene baktım. Cam aralığından gelen ince ışıktan parlayan koyu gözlerden başka bir şey göremiyordum. Boğuk fakat ince sesiyle adımı söyledi.

"Chae"

"Sensiz iyi olamadığımı söylemiştim. Belkide sonsuza dek seninle kalmaya ihtiyacım vardır."

*
*
*

Texting'in yanında artık bu tür bölümlerde yazacağım umarım hoşunuza gider..♡

🌾Orange Love || jimin•roséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin