Saçlarımla oynayışını,dokunuşlarını,okşayışlarını özledim. Hatta saçlarımı dağıtışını bile özledim. Sen çok severdin saçlarımı ama gittin diye çok kestim saçlarımı sonra kıyamadım kestiremedim bi daha. Hatta biliyomusun? İlk benden gittiğin zamanlar kendim kesmiştim o sevdiğin saçları. Kısacık yaptım. Bana sanki senin küçük kız çocuğunmuş gibi davranırdın. Davranışlarını, sevişini, bakışını özledim. Yeri geldiğinde büyük biriymişim gibi konuşmalarını özledim. Kokunu, yüzünü, yürüyüşünü, kahvelerini, saçlarını özledim. Boyumla dalga geçmelerini bile özledim. Kısa diye çok dalga geçerdin benimle onları bile özledim. İnsan elindekinin kıymetini kaybedince anlarmış. Benimki de öyle oldu biraz. İnsanlar çok nankör sevgili. Sen ne yüce gönüllü bir 'adam' dın. Senin yüzüne kötü birşey söylediklerin de bile başlarına kötü bişey geldiklerinde ilk sen koşardın. Şimdi kötü birşey olduğunda insanlar da koşuyor ama oradan uzaklaşmak için. Neyse... Uzun lafın kısası amacım yine sen. Hep sen. Yine sesimi duyurmak sana. Söylüyorum. Çok özlettin sevgili... Haberin olsun istedim.
**************
- Sen gittin diye ölmedim ama yaşamak da canımı yaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluğum
Historia CortaBen burda bir başıma bırakan çocukluğum... Yazdıklarımın hepsi onun içindir. Burdan ona ulaşmak için beni izlediğini biliyorum 'adam'..