o

3.1K 435 115
                                    

Arabanın geçtiği sokakları gözleri ile takip ederek hastaneyi bulmaya çalışıyordu Yoongi.

Hastanenin önünden hızla geçtiklerinde sesini bile çıkartamadan ince, kemikli işaret parmağını cama yasladı. Birkaç kere cama vurduğunda kulağa hoş gelen tıkırtılar oluşmuştu.

Taehyung'un kendisine dönmesi ile çok alçak bir şapırtı ile dudaklarını araladı.

"Hastaneyi geçtik.."

Taehyung anlamamış şekilde kaşlarını çattı. Hastaneyi ne yapacaktı ki sanki?

"Evine bırakmamı istemez misin?"

Yoongi göz kapaklarını indirerek derin bir nefes aldı.. İç çekişe benzeyen bir nefes.

"Ben hastanede kalıyorum Taehyung."

Taehyung hafifçe gözlerini pörtletti ve pot kırdığını düşündü. Utancı ile kızaran yanaklarını saklamak amaçlı bakışlarını yola çevirdi. Diğer yoldan tekrar hastaneye girecekti.

"Hasta ziyaretçisi falan olarak mı..?"

Morg görevlisi demeyi isterdi.

"Tch. Ben h-hastalardanım."

Yalan söylemeyi hiçbir zaman sevmemişti o zaten. Zorlanırdı. Onu tanıyan biri olsa -ki bu imkansız bir şey- hemen anlardı yalan söylediğini.

"O-oh, anladım.. Senin için bir sorun olmayacaksa.. Hastalığın ne?"

Kısa olan, esmerin fazla meraklı olduğunu düşünmeye başlamıştı. Her ne kadar bunu düşünmek için geç olsa da.

"Bunu söylemek istemiyorum."

Taehyung anlayışlı biriydi. Başını olumlu anlamda salladı gülümseyerek.

Arabayı hastane önünde durdurduğunda bakışları tekrar Yoongi'ye kaydı. Elini ensesine atarken mırıldandı.

"Telefon numaranı alabilir miyim? Belki takılırız, bu sıralar çok yalnızım."

Telefon.. Güzel icat. İçinden geçirdi Yoongi.

"Tabii." Onu onaylandıktan sonra kendisine ait olarak belirttiği numaranın sayılarını söylemişti sırasıyla.

Doğrusu.. Taehyung'un onun 'hastalardan' biri olduğunu bilmesine rağmen uzaklaşmamış olması hoşuna gitmişti.

Arabadan inerek Taehyung'a görüşürüz der gibi elini salladı ve adımlarını hastane kapısına yöneltti. İçeriye girmeden önce derin bir nefes aldı. Tekrar... Tekrar...

Kimsenin kendisini fark etmediğine emin olarak bütün asansörlerin düğmesine bastı. İki tanesi aynı anda kata ulaştığında en sağdakine binerek kat düğmelerine dikkatle baktı.

Yıllar olmuştu ama her defasında şaşırıyordu.. Aptal.

En alttaki düğmeye basacaktı ki, kendi morgunun diğer bodrumda olduğunu hatırladı. -2 düğmesine basarak asansörün harekete geçmesini bekledi.

-2...

Kendi katına ulaşması ile koşarak 19 numaralı morga ilerledi. Kontrol saatine az bir süre kalmıştı. Kaçıramazdı.

Koşarken düşünüyordu...

İlk defa.

İlk defa buradan kurtulabileceğine inandı.


who lives in morgue | taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin