e -the end-

2.9K 392 142
                                    

Gözlerini açtığı gibi korkuyla etrafına baktı. Yaşadıklarının bir kabus olduğuna onu inandıracak bir şeyler görmek istiyordu.

Yaşadıklarının kabus olduğuna inanabilirdi, eğer bir doktorun odasında olmasaydı. Doktor odası olduğunu anlamıştı çünkü hiçbir hasta odasında doktor masası, sandalyesi veya muayene koltuğu olmazdı ya da oda bu kadar büyük olmazdı.

Etrafına biraz daha bakındığında pencere önünde dikilmiş dışarıyı seyreden saçlarına aklar düşmüş, beyaz önlüklü adamı fark etti. Önlük sebebi ile doktor olduğunu düşünmüş ve yanılmamıştı.

Pencereden dışarıyı seyrediyor olması garip bir film havası katmıştı, Taehyung'ın çok da hoşuna gittiği söylenemezdi.

Abartılı olmayacak şekilde uyandığını belirtmek, adamın dikkatini çekmek amaçlı boğazını temizledi.

Beklediği gibi olmuş, doktor olarak tahmin ettiği adam ona dönmüştü.

"Demek uyandın..."

Her ne kadar Taehyung'ın içinden 'Gördüğünüz gibi uyanığım' demek geçse de sessiz kaldı.

Adam derin bir nefes aldı. Bir şey söylemek istiyor fakat nasıl söyleyeceğini bilmiyordu sanki, ki öyleydi de.

"Taehyung... Sevgilin Min Yoon Gi'ydi değil mi?"

Taehyung hiç çekinmeden onayladı karşısındaki ihtiyarı. Çekinilecek bir şey de yoktu zaten. Haykırabilirdi Yoongi'yi delilercesine sevdiğine dair.

"Şimdi sana anlatacaklarımı... İyi dinle tamam mı? Sözümü kesme ve sonuna kadar dinle. Daha sonra istediğini yapabilirsin."

Taehyung duymaya hazır olmadığı şeylerin, o adamın dudaklarından döküleceğini anlamıştı.

Şuan karşısında bu, doktor görünümlü adamın değil de Yoongi'nun olması için her şeyini verebilirdi.

"Görevli sekreterin de söylediği gibi Yoon Gi yıllar önce 1997 yılında ölmüş biri. Şehir merkezinin çıkışındaki yolda büyük bir kaza geçiren biri..."

Taehyung ve Yoongi'nin ilk defa karşılaştıkları yol... Kendince böyle bir tahmin yürüttü Taehyung. Gözleri tekrar doluyordu.

"Kaza zamanında oldukça gençti. 20 yaşındaydı. Hastanenin fazla yakınında olmadığı için ambulans biraz da gecikmişti sanırsam. Ambulansa kaldırıldığında hâlâ yaşıyormuş fakat fazla kan kaybetmiş bir biçimde. Olabildiğince hızlı bir şekilde hastaneye getirildiğinde şükürler etmemize sebep olmuştu. Yaşıyordu, uçurum kenarında olsa da. O genç biriydi ve gençlerin ölümü bizler için en ağır olanlardandır..."

Taehyung'ın sıcak göz yaşları yanaklarından süzülüyordu. Sevgilisini öyle hayal ettikçe daha da kötü hissediyordu. Beyninde istemsizce canlandırarak gördükleri ona, onun, her yanı Yoongi ile dolup taşan yalnızca bir yumruk büyüklüğündeki minik kalbine fazlaydı.

"O zamanlar benim hastanedeki üçüncü senemdi. Bu kadar zamana rağmen başarılı olduğumdan ameliyatlara girebiliyordum. Onun ameliyatına da ben girecektim. Her şey hazırdı. Sadece Yoon Gi'yi ameliyat masasına yatırmak kalmıştı. Onun yatmakta olduğu kanlı yatağı hızlı bir biçimde ameliyat odasına götürüyorduk. İnan bana..neredeyse her hastanın vardı ama onun yatağı peşinden koşup ağlayan birisi yoktu."

Gecikmiş olsa da Taehyung onun için ağladı. Taehyung yine ağladı.Yoongi'nin kıyamadığı inci tanelerini Yoongi için serbest bıraktı. O an onun yatağı peşinden koşan tek kişi olmak istedi. Kimse olmasa bile sadece kendisi olsun istedi.

who lives in morgue | taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin