Bugün pek birşey yoktu bundan dolayı hastalarımla takılma kararı aldım.Suzan Hanım'ın yanına gittim.
"İyi günler Suzan Hanım"
"Sanada Hande,bir sorun yoktur umarım"
"Yok da sizden birsey isteyebilir miyim ?"
"Tabiki de bakalım"
"Bugünlük televizyon saati dışında hastalarımla zaman geçirsem olur mu ?"
Elini bir süre lüle saçlarında dolandırdıktan sonra kafasını iki yana salladı.
"Maalesef ama hastalara böyle haklar verilmiyor biliyorsun"
"Evet biliyorum fakat onların kendi içinde yaşadığı hakları da biz yıkmaya çalışsak belki daha iyi olurlar dimi"
Derin ve içten bir şekilde kahkaha attı sanki dalga geçiyormuş gibi.
"Onların hakları sınırlı yani böyle şeyler düşünmeyin."
"Peki efendim"diyip odadan çıktım.
Belki hastalarımla zaman geçiremiyordum bari biraz da olsa yanlarında durabilirim.
Alt kattan kendi katıma çıkarken Kerem'i gördüm.Şuan tuttuğu hasta çıldırmış olmalı ki Kerem'e saldırıyor.Karşılıksız kalmadan hemen oraya gidip hastayı kollarından tuttum.Kerem de bir eliyle onu engellerken diğer eliyle ona yatıştırıcı iğne yapmaya çalışıyordu.Sonunda hastayı sıkıca duvar ile kendi arama alınca Kerem iğneyi yaptı.Hasta yere yığılıp ilacın etkisine kapıldı.Zor da olsa yapabilmiştik.Elimi alnıma götürüp yorgunluğumdan öte anlımdan akan terleri sildim.
"Saol"dedi Kerem.Sabahkine göre yine aynıydı.
"Önemli değil" diyip yanından uzaklaştım.
Kendi katıma çıktım ilk olarak Tolga'nın odasına girecektim.Onu bu aralar biraz aksatmış olmalıydım.
Onun odasını yanında Mert'in odası vardı.Nedense oraya girme gereği duyup içeriye adımlarımı yönelttim.Etraf herzaman ki gibi temiz ve düzenliydi.Odadan adımlarımı uzaklaştıcağım anda banyo'dan kırılma sesi geldi.Ses ile birlikte titreye titreye banyonun kapısına geldim.
Elimi yavaşca kapı tokmağına yerleştirdim.Sanki kapının arkasında bir ağırlık kapıyı açmamı engelliyordu.
"Kim var orda ?"
Ses gelmedi fakat hala birisi kapıyı sıkıca tutuyordu.Ani bir şekilde yere düştüm.Bir his beni itmişti.Bu işin perde arkasını incelemeden odadan çıktım.
Mert'in odasının tam yanında olan Tolga'nın odasına girdim.Her zaman gördüğüm şekilde resim çiziyordu.Sahte bir öksürükle yanına geçtim.
"Ben geldim"
"Hoşgeldin Hande"
"Ne çiziyorsun,tabiki özel değilse"
Komikçe güldü.
"Özel olsa ne fark eder ki bunları görme hakkın var.Sen benim bakıcım değil misin?"
"Göstermessen kötü olur" diyip gülmeye başladım o da bana eşlik etti.
Resimleri bana göstermeye başlıyordu.Her resimin sol üst kısmında tarih yazıyordu.Burda yaşanan her olayın resmi buradaydı saati ve tarihi bile vardı.Son resime baktım mert'in ölümü vardı.
"Bir dakika,sen bunu Mert ölmeden 1 saat önce çizmişsin.Nasıl oluyor ?"
"Bilmiyorum işte"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Hastası
HorrorBir kız düşün.. Hayatı boş ve amaçsız.. Kendini anlayan kişilerle tanışmak istiyor ne hoş değil mi ? Değil çünkü.. Gittiği yerde ölüm var.. "Yeni kurban olmak güzel mi ?" Oradan kaçması lazım ama artık çok geç.. "Ölüceksin" Artık tek bir bekleyiş va...